|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Celcelutiyye Kasidesinden hadis kitapları niçin bahsetmiyor?
Celcelutiye kasidesinin kendisi değil, onun aslını teşkil eden muhtevası itibariyle bir kudsi hadis gibi veya zımnî bir vahiy olarak telakki edilebilir. Bu tür vahiylerin Kur’an’da yeri yoktur.
Aslî muhtevası itibariyle zımnî bir vahiy olarak telakki edilen Celceltuıyiye'yi, Hz. Ali (ra) şerh edip açıklayarak manzum bir kaside halinde düzenlemiştir. Kasidenin kendisi Arapça’dır ve Arapça kaside stilinde tanzim edilmiş, ancak Allah’ın bazı isimleri ve diğer bir takım sözcükler Süryanîcedir. İmam Gazalî, hocası İmam Nureddin el-Isfahanî, İmam Ahmed el-Bunî ve Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî’ye göre, Celcelutiye kasidesinin aslı vahiydir. Zahir ve batın ilimlerinin ünlü üstadları olan bu alimlerin kanaatlerine iştirak etmek ve onların bilgi ve beyanlarına itimat etmekte -ilmen ve dinen- bir sakınca görmemekteyiz. Ancak bu kasidenin aslının vahiy olduğuna inanmamak da, inanmak da, kişiyi dinen bir sorumluluk altına sokmaz. İmam-ı Gazali Hazretleri nakleder ki: Cebrail Aleyhisselam Peygamber Efendimiz (asm)`e dedi ki: "Ya Muhammed! Rabb`in sana selam ediyor ve selamın en mükerremini sana tahsis buyuruyor. Sana bu hediyeyi ihsan buyurdu." Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm): "Ey kardeşim Cebrail! Bu hediye nedir?" dedi. Cebrail Aleyhisselam: "Bu hediye, içinde İsm-i Azam ile en kapsamlı kasem bulunan büyük duadır." diye cevap verdi. Peygamber Efendimiz (asm): "Ey kardeşim Cebrail! Bu duanın adı nedir? Keyfiyeti nasıldır?" diye sordu. Cebrail Aleyhisselam dedi ki: "Ya Muhammed! Bu duanın adı Bedi`dir (Celcelutiye). İçinde en yüksek kasem ve İsm-i Azam vardır. O İsm-i Azam ki: 1. Arş-ı Ala`nın kenarına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Allah`ın arşını taşıyan melekler bu arşı kaldıramazlardı! 2. Güneşin kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, güneşin ışığı ve nuru olmazdı! 3. Ay`ın kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, ay ışık veremezdi. 4. Cebrail Aleyhisselam`ın kanadına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Hazret-i Cebrail yer yüzüne inemez, semaya çıkamazdı! 5. Mikail Aleyhisselam`ın başına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı yağmurlar ve damlalar ona itaat etmezlerdi. 6. İsrafil Aleyhisselam`ın alnına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı sur üfleyemezdi. 7. Azrail Aleyhisselam`ın elinin üzerine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, mahlukatın canlarını alamazdı. 8. Yedi kat göklere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı gökler yükselemezdi. 9. Yedi kat yerlere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, yedi kat yerler, şimdi olduğu gibi sabit olmazdı! Bu ismi Adem Aleyhisselam okumuştur!"(2) Evvela, ifadelerde mübalağa değil, İsm-i Azam’ın yüceltilmesi vardır. Bu tarz övme ifadeleri Arap edebiyatında cari bir metottur. İkincisi, dua ve ibadetlerin kemiyet ve keyfiyeti tahkik ve mantık mizanı ile ölçülmez. Zira dua ve ibadetlerin ekser yüzü ahirete müteveccihtir. Dünyanın kısa ve kısır mizanları ahirete taalluk eden azametli meselelere tam mikyas olamaz. Üçüncüsü, hadis kaynakları çok geniş olduğu için meşhur kaynakların dışında kalan hadisleri inkar etmek doğru olmaz. Cevşen ve Celcelutiye belki meşhur kaynaklarda olmayabilir ama bu tamamı ile senetsiz ve kaynaksız olduğu anlamına gelmez. Dördüncüsü, hadislerde teşbih çokça kullanıldığı için zahirini esas almak yerine, ehli tarafından hakikatli bir tefsir ve tevilini kabul etmek daha mantıklı bir yaklaşım olur. Yoksa kısa aklımız ile her müteşabih hadisi anlaşılmaz diyerek inkar etmek doğru olmaz. Dipnotlar: (1) bk. Celcelûtiye'nin Şerh ve İzâhı, Tebliğ Yayınları, İstanbul 2006. (2) bk. İmam-ı Gazali, Celcelutiye, s. 5, 61. |
#2
|
|||
|
|||
Alıntı:
Vahiy, Cenâb-ı Allah’ın peygamberleriyle vasıtalı ya da vasıtasız konuşmasıdır. Bu itibarla, vahyin manası geniştir. İnsanların çoğunlukla zannettikleri gibi Kur’an ayetlerinden ibaret değildir. Kur’an ayetleri vahiy olduğu gibi, hadis-i kudsiler de, hadisler de vahiy sayılırlar. Çünkü peygamberler kendi kafalarından bir hüküm koymazlar, ancak Allah’ın emirlerini tebliğ ederler. Necim Suresi, 3 ve 4. ayetinde, “O arzusundan konuşmuyor. O, bildirilen vahiyden başka bir şey değildir.” Buyrulmaktadır. Fahr-i Râzî gibi çok müfessirler, bu âyetin tefsirinde, ona bildirilen vahiyle Kur’an ve hadisin birlikte kasdedildiğini izah etmişlerdir. Üstad Bediüzzaman da bu manaya uygun olarak, vahyi sadece Kur’an’a tahsis etmemiş, hadis-i kudsî ve hadisleri de vahiy manası içine almıştır. Hadis-i Kudsî, manası Allah’dan lafızları Resulullah’dan olan hadisler demektir. Fakat bazı kudsî hadislerin, lafızlarının dahi Allah’dan geldiğine Üstad 19. Mektub’da şöyle işaret eder: “Vahiy iki kısımdır: Biri vahy-i sarihîdir (açık vahiy) ki, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm onda sırf bir tercümandır, mübelliğdir (bildiricidir), müdahalesi yoktur: Kur'ân ve bazı ehâdis-i kudsiye (kudsî hadisler) gibi.” Lafızları Peygamberimize ait olan hadis-i kudsîler ile hadis-i şeriflerin de aslen vahiy olduğuna şu cümlelerle işaret etmiştir: “İkinci kısım, vahy-i zımnîdir (gizli vahiy). Şu kısmın mücmel (özet) ve hülâsası, vahye ve ilhama istinad eder (dayanır); fakat tafsilâtı (açıklaması) ve tasvirâtı (izahları) Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma aittir.” Yukarıda vahyin ayetlerle sınırlı olmadığını bahsetmiştik. Dolayısıyla, Cevşen münacatı tamamen vahiy yoluyla Peygamberimiz (asm)'a geldiği gibi, Celcelutiye'nin mevcut hali değil fakat aslı olan "el kasemul cami" vahiydir. Üstad Bediüzzaman 8. Şua'da bunu şöyle anlatır: “Mâlûm olsun ki Celcelûtiye'nin esası ve ruhu olan “el-Kasemül Cami, ved-Davetüş Şerife, vel-İsmül Azam” İmam-ı Ali Radıyallâhü anh’ın en mühim ve en müdakkik Üveysî bir şâkirdi ve İslâmiyetin en meşhur ve parlak bir hücceti olan İmam-ı Gazâlî Hüccet-ül-İslâm diyor ki: Onlar vahy ile Peygambere nazil olduğu vakit Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm İmam-ı Ali Radıyallâhü Anh'a emretti: 'Yaz. Dedi ' O da yazdı. Sonra tanzim etti.” Buradan anlaşıldığına ve İmam Gazalî’nin bildirdiğine göre, Celcelutiye aslen vahiy olmakla beraber, şu anki hâli Hz. Ali (ra) tarafından düzenlenmiş hâlidir. |
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
. |
#4
|
|||
|
|||
Kurandan sonra vahiy yolu kesilmemiş miydi
|
#5
|
|||
|
|||
Slm hocam muhittin ibni arabi celcelutiyyeden bahsetmiyor diyorlar yada ben ulaşamadım hz ibni arabinin bahsedilen alakalı kaynak bbarmı varsa yardımcı olur musunuz şimdiden tşkr ler
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Bu ayetler senden bahsetmiyor. Müsterih ol! | Hal | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 6 | 25.06.24 12:27 |
Celcelutiyye Kasidesi | Adalet | Celcelütiyye ve Havassları | 12 | 09.12.22 22:01 |
Sırlı Büyük Celcelutiyye | gunes | Celcelütiyye ve Havassları | 20 | 25.09.21 11:20 |
Celcelutiyye beyitleri | Visard | Celcelütiyye ve Havassları | 3 | 25.09.20 00:55 |
Celcelutiye kasidesinden bu beytin arapçasını yazabilir misin8z??? | GhOsT | Sorularınız | 0 | 25.01.20 17:37 |