@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam ne zaman niyet etsem hiç uykum olmasada kendimi uyurken buluyorum ne yapmalıyım

Demekki bu niyet üzere istiğfar etmeni istemeyip uyumanı isteyenler var,kalkınca devam et.. 3 gün zorla kendini açılırsın yavaş yavaş.. zikrettikçe üzerindeki etkileri azalır 72 saat kesintisiz uyuyacak halin yok

Allah razı olsun hocam

Hocam Allah razı olsun sizelerden.
Soydan gelen müsibeti biliyordum, ancak temizlenme yolunu bilmiyordum. Ben de uygulayacağım.
Bir yeri anlamadım "üzerinde ruhsat vardır" ifadesi bizi kontrol etmek yetkisini ele ettikleri anlamına mı geliyor?

Allahın verdiği izin ölçüde tasarrufları vardır,üzerinde her ruhsat olan kontrol edilecek diye bişey yok..

Adamın üzerinde ruhsat vardır ama bazı şeytanlar o kadar uyanıktır ki , senelerce saklanır adamda senelerce okusa bile gitmez..Maneviyat için çalışsa açılmaz..Yani üzerinde her ruhsat olan kontrol ediliyor diye bi durum yok ama hayatının bi noktasına tesirleri bi şekilde olur..

(Çok örnek verilebilir ama kimsenin aklını bulandırmayalım buyrun niyete buyrun istiğfar'a diyelim topluca )

Yarımsaatten fazla okudum, bir değişiklik / farklı bir durum olmadı.

Bu gün de nasip ise tekrar deneyeceğim

Benim daha baslar baslamaz bacaklarımda yanma oldu

Benim oyle hocam manevi yollarimi tikiyolar bir tanesi gelmis tam kalbimin altina yerlesmis ibadetten zevkte aldırmıyolar

Tövbe ve istiğfar (tabiri caizse) farklı ekollerde farklı isimlendiriliyor sanırım. Dediğiniz gibi, dönüşü kişi kendi yapar, lakin af isteme duası, başka kişi için de yapılabilir. "Rabbim beni affet" denilebileceği gibi "Ya Rabbi falan kişiyi affet" de denilebilir. Konuyla alakalı hadisler :

"Ölü, denizde boğulmak üzere olan insan gibidir. Kendisine anasından, babasından, evladından, eşinden, dostundan gelecek bir dua bekler".

Başka bir hadis;

-“Öldükten sonra kulun derecesi yükseltilir. Kul:

−Ey Rabbim! Bu sevap nereden geldi?» diye sorar.

Cenâb-ı Hak da ona:

−(Arkanda bıraktığın) hayırlı ve sâlih evlâdın senin için istiğfarda bulundu, duâ etti." buyurur.”

Benzer hadisler daha var. Tabi hayatta olan kişi için de af istenebilir. Hz Ömer (radiyallahu anh), Hz Üveys el-Karni'den (radiyallahu anh) kendisi için af istemesini rica etmişti. Böyle yapmasını Hz Ömer'e Rasulullah sallalahu aleyhi ve sellem söylemişti.

"Dua ibadetin özüdür" buyruluyor başka bir hadiste. Sizin de dediğiniz gibi Rabbim hiçbir ameli zayi etmez. Birisi birisine "Rabbim sana salih bir evlat versin" diye dua etmiş olsun. Çocuk daha doğmadan dua aldı. Demek ki o çocuğun babası hayırlı biriymiş ki böyle güzel bir dua aldı, hayırlı baba oğluna fayda vermiş oldu. Ama çocuğun ahirette hesapsız Cennete gireceğini söylemiyoruz. Demekki o çocuk da (eğer yapılmış olan bu dua kabul olduysa) hayatında salih ameller işleyecek. Kendi kendi iradesini kullandı, iyiliği seçti.

Peki tersi olur mu? Anne babamızın yaptığı yanlışlar bize etki eder mi?
Şöyle bir durum var. Marifetname'de geçiyor. Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri karı-kocanın cinsi münasebette bulunduğu vakit ve o esnada yaptıkları bazı şeylerin (eğer o birleşmeden doğum olursa) çocuğun üzerinde etkisi olduğunu bildiriyor. Konuyla alakalı olması açısında sadece olumsuları söyleyeceğim, mesela;
Cima çarşamba gecesi olursa çocuk öldürmeye meyilli olur,
Cumartesi gecesi olursa içki müptelası olur,
Pazar gecesi olursa yol kesen (eşkiya/harami) olur,
diiyor. Diğer geceler uygun. (Tabi akşam ezanı olunca sonraki günün gecesi başlıyor, karıştırmayalım, perşembe akşamına cuma gecesi dediğimiz gibi)
Sonra eğer cima hanımın rızası olmadan olursa çocuk ahmak olur. Eğer kameri ayın ilk, on beşi veya son gecesi olursa çocuk mecnun olur. Güngüz öğleden sonra olursa çocuk şaşı olur. Ramazan Bayramı gecesi yaparsa çocuk anne babaya isyankar olur. Daha uzuyor, ilgilenenler kitabın sonlarında yer alan ilgili bölüme bakabilirler.

Yani anne babamızın bazı hataları bizi etkileyebilir. Lakin biz yine de, doğuştan gelebilen bazı kötü şeylere meylimiz olsa da, iyi işler yapmalıyız. Sonuçta irademiz var. Ve bazen olmayacak şeyler oluyor. Eba Eyyub el Ensari radiyallahu and hazretlerinin 7. göbekten dedesi de Rasulullah'ı hiç görmedi, 4-5 yüzyıl önce yaşadı ama mahşerde Rasulullah'ın ümmetinden biri gibi O'nun sancağı altında toplanacak. Mevla Teala olmazları oldurur. Anne babamız bazı şeyleri eksik veya yanlış yapmış olabilir ama kader gayrete aşıktır. İbn-i Hacer hazretlerinin kıssasını okuyun isterseniz. "Taşın oğlu" demek. Başlarda ilmi kafası almıyormuş. Bir gün bir mağarada sürekli damla damla akan bir suyun bir taşı deldiğini görüp azmediyor ve sabırla devam edip bir alim oluyor.

Umarım kafanızı karıştırmamışımdır. Ne aklınıza takılıyorsa sorun. Öğrenmenin anahtarı bu. Konu istiğfardı, biraz dağıttım. Konuyla alakalı bir hadisle bitiriyorum:

“Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu gösterir ve ona beklemediği yerden rızık verir.”

Hayırla kalın

tespiti yapabilmek nasip oldu elhamdulillah..çözümüde yukarıda yazıyor buyur çalış,cehd et..Savaş biraz

Allah razı olsun kardeşcağzım değerli bilgiler için