#1
|
|||
|
|||
Depremler
Yerkabuğu, donmuş bir okyanus üzerindeki buz gibi, yeryüzünün ergimiş çekirdeği üzerinde yavaşça hareket eden ve kalınlığı toplamda seksen kilometreye ulaşan pek çok katmandan oluşur. İki katman birbirinden ayılırsa, çarpışırsa veya birbirine sürterse, sonuç bir depremdir. Depremler her yıl yaklaşık 10.000 kişinin ölümüne neden olur.
Bir depremin kaynaklandığı noktaya, deprem merkezi denir. Deprem merkez üssü, depremin merkezinin dikey olarak üzerinde, dünyanın yüzeyine tekabül eden noktadır. Eğer depremin merkezi yeryüzünün derinlerindeyse, sarsıntı çok fazla zarara yol açmayabilir. Ama sarsıntı yüzeye yakınsa, felaket yaşanabilir. Depremler, zemini sallayan çeşitli dalga tipleri üretir. İlki, ana dalgalar veya P-dalgaları denenlerdir. Ses dalgaları gibi, zemini bastırıp gevşeterek boylamsal bir şekilde akarlar. Dünyanın bir ucundan öteki ucuna yirmi dakikada ulaşabilecek kadar hızlı ilerler ama az zarara yol açarlar. Dalganın ikinci tipine S-dalga denir. S-dalgalar, duvarları ve çitleri yerinden çıkararak yavaşça ve çaprazlamasına hareket ederler. Son dalga tipine ve şimdiye kadar görülen en tehlikeli olanına ise L-dalga denir. L-dalgalar, zeminin okyanuslardaki dalgalar gibi yukarı ve aşağı hareket etmesine sebep olarak yer kaymalarına, yangınlara ve tsunamilere yol açar. Yeryüzünün, bir depremin ardından yeniden kendini ayarlaması için, bunu pek çok artçı sarsıntı –zeminin yerine oturmasıyla açığa çıkan küçük yer sarsıntısı– takip eder. İlk depremle zayıflayan binalar çoğunlukla artçı sarsıntılar dolayısıyla çöker. Bir depremin yoğunluğu, Richter ölçeğiyle hesaplanır. Ölçekteki her bir sayı, onluk bir artışla temsil edilir. Bir 3.0, bir 2.0’den on kez ve bir 1.0’den yüz kat daha güçlüdür. Şiddeti 4.0’ten düşük depremler genelde yüzeyde hissedilemez. Şiddeti 6.0’dan yüksek depremler güçlü hissedilirken, 7.0’den yüksek olanlar ciddi olarak göz önünde bulundurulur. En feci depremler, iki katmanın birbiriyle çarpışmasıyla (Alaska ve Şili’de gerçekleşti) ortaya çıkan, şiddeti 9.0’un üzerinde kaydedilen depremlerdir. Oakland Atletizm ve San Francisco Devleri arasındaki 1989 Dünya Beyzbol Serisi, oyunlarda on günlük gecikmeye neden olan 7.1 büyüklüğünde bir depremle kesilmiştir. Yanardağ patlamaları da depremlere neden olabilir. Endonezya’da 1883’te Krakatoa patladığında, patlama şiddeti o kadar yüksekti ki 3.000 kilometre ötedeki Avustralya’nın Perth kentinde duyulabildi. Bir Hint efsanesine göre dünyayı dört fil taşır. Bir kobra yılanının tepesinde denge halindeki bir kaplumbağanın sırtında dururlar. Bu hayvanlardan herhangi birinin hareketi bir depremi başlatır. Mozambik yerlileri yeryüzünün insanlarla aynı sorunlara sahip, yaşayan bir varlık olduğuna inanırlar. Soğuk alıp hasta olduğunda ve öksürdüğünde, sarsıntı hissederiz. |
#2
|
|||
|
|||
Levha tektoniğini herkesin öğrenmesi gerekiyor artık bu saatten sonra..zira sıtkı sıyrılıyor insanın neden oluyor sorularıyla mıhattap olmaktan..vallahi dün geceden beri sosyal medyada haddi hesabı olmayan aptal aptal cümlelerle karsı karsıya geldim..kardesim bu işin tektoniği 1965 yılında tamam onayı almış..cografya derslerinden sıfır aldıgımızın imzasını bize doğa birebir yaşatarak gösteriyor..depremin nasıl oldugunu bileceksin arkadasım..bilki kabugun üstünde önlemini alasın..yerin altına müdahale etme şansımız yok maalesef
|
#3
|
|||
|
|||
Bilime önemmi veriliyor sanki her her olumsuzluğu Allahın üzerine atıyorlar kılıf kolay.en basit düşünceyle insan olamayanlar.yok öyle.Allahda diyorki ben sana herşeyden üstün akıl verdimki kullan diye diyor.evini işini bile doğru düzgün yap.Doğaya zarar verirsen ey insaoğlu fazlasıyla nesline geriye kötü dönüşü olur. doğa galip gelir.toprak alır.insanoğlu gücünü kötülüğe kullanmayı marifet sayıyor.bina yapanların imara yetkisi olanların herkesin bi olumsuz katkısı var.bilinçli yaşam sürmek, farkında olarak yaşamak eğitimleri almak, tedbirler almak,sağlıklı şartları koşulları sağlamak hep gerekliydi. Normal olanı yapamaz isek bölge bölge kopan kıyametlerimizi bekleriz Dünya yüzünde.
. |
#4
|
|||
|
|||
Doğa olaylarının hepsini mikail isimli melek Allah cc in emriyle gerçekleştirir. Nasıl olduğundan çok neden olduğunu din..
Nasıl olduğunu da bilim irdeler. Din icin hiçbirşey değişmiyor Kurallar hep aynı.. 1400 yıl önce sineğin kanadında panzehir olduğunu da söyleyen Allah cc ın ilmi idi. Allah cc in bilimi ispat istemez Akledenler icin ibretler her zaman vardır. Ve felek döndükçe insanlar 1 gün 1 hafta 1 ay sonra her türlü acıyı unutur. Çünkü insanlar gaflet uykusunu sever bazen.
__________________
Biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz.. |
#5
|
||||
|
||||
İlkokuldayken, eskiler , '' dünyanın bir boğanın sırtında olduğunu zannederlermiş '', diye okumuştuk... Ben de eskiler ne cahilmiş , hiç boğanın üstünde dünya olur mu diye zerzenişte bulunurdum... Ancak, bu anlatımların ezoterik olduğunu yaş ilerleyince öğrendim... Kobranın da, kaplumbağa ve fillerinde bir ezoterik anlamı olduğuna eminim....
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
#6
|
||||
|
||||
Yerin altında metan gazı sıkışmasından olur dersek dahaözlü biz birde ortamıEskişehir hariç her ilde vahşi depolama yapıp hazırlamışız. ūstûnede çim ekip Avm ler bile yaparız
|
#7
|
|||
|
|||
İnsanların isyandan vazgeçmesi için ilahi bir ikaz olan depremden ibret alınmalıdır. Sel, deprem, kuraklık gibi, ilahi musibetlerin ara sıra zuhur edişi, Allahü teâlânın sonsuz nimetlerine, lütuf ve ihsanına karşı isyanda olanları ikaz mahiyetindedir. Hiçbir nimet ve felaket sebepsiz değildir. Düşünebilenler için nice hikmetleri vardır. Günahların affına sebep olduğu gibi başka hikmetleri de vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ümmetim için depremler günahlarına kefaret olur.) [Hakim] (Allahü teâlâ, depremleri iyilere öğüt, müminlere rahmet, kâfirlere ise azap kılar.) [İ.Asakir] Âlimler, (Tehlikelerden, gücünüz yettiği kadar sakınınız. Çünkü, güç yetmeyen, dayanılamayan şeylerden uzaklaşmak, Peygamberlerin âdetidir) buyurmaktadır. Kapalı yerde iken deprem olursa, oradan açık bir yere kaçmak müstehaptır. (Bezzâziyye) Deprem olunca evden çıkıp açık yere gitmelidir. Resulullah efendimiz, yolda eğri duvarın önünden koşarak geçti. (Hindiyye) Bu fetvalardan anlaşıldığına göre, depremden kaçmayan intihar etmiş sayılmaz. Müstehabı terk etmiş olur. Depremden kaçmayan mutlaka ölür diye bir şey yoktur. Depremde ölenin imanı varsa mutlaka şehittir. Hadis-i şerifte, (Suda boğulan, yangında ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, şehittir) buyuruldu. (İbni Asakir) Zaruret olmadıkça, bir kabre, iki kişi bile gömülmez. Ancak zaruretler haramları mubah kılar. Zaruret olunca toplu halde gömülebilir. |
#8
|
|||
|
|||
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: 'Tedbir kadar akıllı bir davranış yoktur. Gece olunca yemek ve su kaplarınızın üstüne kapatın. Uyumadan ateşi söndürün, ateşi yanık bırakmayın
İşte deprem ve yangın gibi doğal afetlerden korunmak için okunacak dualar! İbni Abbas (r.a) rivayetine göre, Peygamber Efendimiz (SAV)'in kendisine "Ya Resulallah başım dertten kurtulmuyor. Afet ve musibetlerden korkuyorum." denildiğinde sabahları şu duayı okumasını tavsiye etmişti: "Bismillahi ala nefsi ve ehli ve mali." Anlamı: "Allah'ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah'a havale ediyor. O'nun yüce himayesine bırakıyorum." Peygamber Efendimiz (SAV)'in kaza ve beladan korunmak için tavsiye ettiği dua: "Bir kimse her gün sabah akşam şu duayı üç defa okursa, ona keza bela gelmez." (Ebu Davud, Edeb, 5/324;İbni Mâce, Dua, 3869) "Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma'a'smihi şey'ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem'îul Alîm." Manası: "O Allah'ın ismiyle (akşamladım) ki, O'nun ismiyle birlikte ne yerde, ne de gökte hiç birşey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." "Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî." Anlamı: Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden beni koru Ensarlardan olup İkinci Akabe biatına katılan isimlerden biri olan Ebû'l-Yeser (r.a.) okuduğu rivayet edilen kaza ve bela duası şu şekildedir: Anlamı:Allah'ım binâ yıkıntısından, uçuruma düşmekten sana sığınırım. Allah'ım boğulmaktan, yangından ve (aşırı) yaşlılıktan sana sığınırım. Ölüm sırasında şeytanın beni çarpmasından sana sığınırım. Senin yolundan ayrılarak ölmekten sana sığınırım. Zehirlenip ölmekten sana sığınırım. (Üzüntü içinde ölmekten Sana sığınırım.) (Ebû Dâvud, age., II, 92, nr. 1552) Peygamber Efendimiz (SAV), rüzgarlı havalarda şu duayı okurdu: "Allah'ım, senden bunun hayrını ve bunda olan menfaatlerin da hayrını ve bunun gönderiliş maksadındaki hayrı da istiyorum. Bunun şerrinden, bunda olanın şerrinden, bununla gönderilen şeyin şerrinden de sana sığınıyorum." (Buhari) |
#9
|
|||
|
|||
Allah afetlerden korusun
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Son depremler hakkında içim ürperdi | Skoda | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 4 | 23.03.20 22:11 |
Başmelek Metatron Depremler Mesajı | SiLence | Paranormal Yetenekler | 3 | 22.07.18 15:06 |