|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
in potentia - in effectu - adeptus - agens
Bizim bilmediğimiz , batının ise 13. yüzyıldan itibaren yakından takip ettiği bir bilimadamı, gökbilimci ve müzisyen olan, asıl adı Muhammed bin Muhammed bin Tahran bin Uzlug olan Farabi (870 - 950) , Ortaçağ'da çok etkili olan Akıl Üzerine isimli yapıtında Aklı 'Olanak halinde' (in potentia), 'Etkin halde' (in effectu) 'Edinilmiş Akıl’ (adeptus) ve 'Faal Akıl' (agens) olmak üzere dörde ayırmaktadır.
Farabi'ye göre en önemli akıl hiçbir zaman maddede bulunmamış olan, salt form olan Faal Akıl'dır. Olanak halindeki aklı etkin hale getiren, olanak halinde kavranabilir olanı etkin halde kavranabilir hale getiren bu akıldır. Faal Akıl bölünmezdir, varlığı da bölünmez şeylerden oluşur; üstelik bu akıl maddeye formları verendir. Bugüne kadar çevrilmemesi büyük bir eksiklik , yapılması öncelikli gereken Farabi tercümeleri : Farabi'nin Şehir siyaseti kitabı (Kitâb-ül-siyâset-il-medeniye), Varlıkların başlangıcı (Mebâdi 'l-mevcûdât) Birçok el yazması Süleymaniye kütüphanesi Ayasofya koleksiyonu, (No: 4839/3, 4854/3) bulunmaktaymış. 1284'de Mose ben Samuel tarafından İbraniceye tercüme edilmiş ve bu tercüme 1850'de Londra'da basılmış. Bunların yanısıra Farabi'nin Platon'un sözleri kitabı (Kitâb-ül-elfâz-il-Eflâtuniye) Platon'un sözlerinden derlediği bu ahlak ve siyaset kitabı Süleymaniye kütüphanesi Ayasofya koleksiyonu No:2820-2822'de üç nüsha halinde yazma olarak durmaktadır. 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nın başlarında yaşamış ünlü filozof ve bilim adamı , aynı zamanda gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir. 870 tarhinde Farab (otrar) kentinde doğdu. Farabi diye anılması bu sebepledir. Medrese öğrenimi gördükten sonra, Harran’da felsefe araştırmaları yaptı. 950 tarihinde Şam’da vefat etti. Yorumları ve incelemeleri sayesinde Farabi ortaçağ aydınları arasında Muallim-i Sânî ya da Hace-i Sâni (İkinci Üstad / Magister secundus) olarak bilinir. Hace-i Evvel (Birinci Üstad / Magister Primus) ise Aristo'dur.Farabi'nin hayatı selefi olduğu Kindi gibi çok az bilinir. Bağdat, Halep ve Mısır'da bulunduğu, hayatının önemli bir kısmında Halep'teki Şii Hamdani hanedanı tarafından desteklendiği bilinmektedir. Etnik kimliği tartışmalıdır. Kimi kaynaklara göre Fars kimilerine göre Türk kökenlidir. Ancak Farabi, bütün eserlerini Arapça yazmıştır. Farabi Aristo'nun temel eserlerinin birçoğunu Arapça'ya yeniden çevirmiş, bu eserlerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan şerhler yazmıştır. Bu yanıyla hem İslam dünyasında antik felsefenin anlaşılmasını sağlamış, hem de Arapça'nın bir felsefe dili haline gelmesine büyük bir katkı yapmıştır.[6] Farabi'nin bu büyük katkısının yanında İkinci Üstad kabul edilmesinin ana nedeni İbn-i Haldun'a göre onun mantık alanında yaptığı çalışmalardır. Farabi, Aristo'nun 6 ciltlik temel mantık kitabı Organon'un tüm bölümlerini içeren çeviriler ve şerhler kaleme aldı ve Organon'u iki bölüm daha ekleyerek 8 kitaba çıkardı. Hava titreşimlerinden ibaret olan “Ses”in ilk mantıklı izahını da Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını deneyler yaparak ispat etti. Bu keşfiyle musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri buldu. Aynı zamanda tıp alanında çalışmalar yapan Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili bir eser yazdı. Ne yazık ki bu kitaplarında bire bir orjinalinden çevirisi elimizde bulunmamaktadır! |
|
|