ilmi derin bir hoca ihtiyacım var - Sayfa 6 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Bakım Bölümü

Bakım Bölümü Sonuçlanan bakımlar ve bakım ile ilgili bilgiler.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #51  
Alt 10.03.24, 14:13
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,997
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Maytere Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hristiyanlık için en açıklayici yorum buydu eline sağlık. Tevrat içinde aynı şey söylenebilir apokrif kitaplar düşmüş melekler gibi öğeleri içinde barındırır.
‘’Musa Kitabı’’nın muhtevasını kanaatimce, levhalarda yazılı olarak verilen On Emir’le (Astaral Ha-Divarim) sözlü olarak verilen kanun ve hükümler oluşturmaktadır. On Emir’in de dahil olduğu bu kanun ve hükümlerin bütününe hem ‘’Tora’’ hem ‘’Mitzva’’ denilmektedir. ‘’Tora’’ genel, ‘’Mitzva’’ ise daha özel bir anlam taşımaktadır. ‘’Musa Kitabı’’nın (Tevrat’ta ‘’Sefer Muşe’’, Kur’an’da ‘’Kitabu Musa’’) muhtevasını oluşturan bu kanun ve hükümler, Musa’ya bir defada toptan değil, ihtiyaç hasıl olduğu anda vahyedilmiştir. Bunu hem Kur’an hem Tevrat teyit etmektedir. Kutsal kitapların bir defada inzal edilmesi vahyin genel mantığına aykırıdır. Kur’an nasıl olaylara bağlı olarak uzun zaman içinde vehmedilmişse diğer kutsal kitaplar da aynı şekilde vahyedilmiştir.
Musa’nın kendisine gelen vahiyleri yazıp yazmadığı tam olarak bilinmemektedir. Tesniye’deki anlatılara dayanılarak, Dıvarim Rabah’da ve Musa bin Meymun’un (Maimonides) Nişne Tora isimli eserinde, Musa’nın on üç Tevrat nüshası yazdığı, bunların on ikisini on iki kabileye dağıttığı, birini de Ahid Sandığı’nın içine koyduğu zikredilmektedir. Divarim Rabah’da ve Mişne Tora’da yer alan bu haber, Tanah’ın 1.Krallar ve 2. Tarihler kitapları tarafından DOĞRULANMAMAKTADIR. Zira bu metinlerde, Süleyman zamanında Ahid Sandığı’nın açıldığı ve içinden İki Taş Levha’dan başka bir şeyin çıkmadığı belirtilmektedir. Buna göre ya bu nüsha kaybolmuştur veya Divarim Rabah’da ve Mişne Tora’da anlatılanların tarihi gerçekliği bulunmamaktadır. Yahudi araştırmacı Hava Lazarus-Yafeh son düşünceyi destelemektedir. Müslümanlarla Yahudiler arasındaki tahrif polemiğini kapsamlı olarak inceleyen Lazarus-Yafeh, on üç nüsha teorisinin Müslüman polemikçilere karşı uydurulduğu kanaatindedir. (Lazarus-Yafeh, ‘’Tahrif and Thirteen Torah Scrolls’’,ISAI 19 (1995) sayfa 85) Tesniye’de Musa’nın Tevrat’ı yazdığını ifade eden cümlelerden sonra Tevrat’ın muhtevasının daha üç bab devam etmesi ve Rabbani kaynaklardaki tek nüsha ile alakalı rivayetler bu kanaati teyit etmektedir.
Bütün bunlar Tevrat’ın Musa’dan çok sonra tedricen ortaya çıktığını göstermektedir. Muhtemelen Musa’ya gelen vahiyler belli bir döneme kadar hafızalarda sözlü olarak korunmuş daha sonra birileri tarafından bütün kaynaklar derlenerek yazıya geçirilmiştir. Bu metne, MUSA’YA GELEN VAHİYLE İLGİSİ OLMAYAN İLAVELER DE KATILMIŞTIR. BÖYLECE, METNİN MUHTEVASI KABARMIŞ VE NETİCEDE MUSA’YA VERİLDİĞİNE İNANILAN ‘’Tevrat’’ ortaya çıkmıştır.
Musa’dan çok sonra tespit edilmiş olan bu Tevrat, rabbani kaynaklarda anlatıldığına göre, asli yapısını koruyamamış, devamlı değişikliğe tahrifata maruz kalmıştır. Yahudi kralı Yoşiya’nın Mabed’deki katakompa gizlemesinden sonra da bir daha ele geçirilememiş ve tamamen ortadan yok olmuştur. Kudüs Talmudu’nda belirtildiğine göre bu Tevrat halen oradadır.
Bugün mevcut olan Tevrat, 2. Mabed Dönemi’nde Ezra tarafından oluşturulmuştur. Soferim de bu yeni Tevrat’ın teşekkülünde önemli rol oynamıştır. Ezranın oluşturduğu Tevrat’ın Makkabiler Dönemi’ne kadar birçok versiyonu kullanılmıştır. Makkabiler Dönemi’nde Tevrat metni standart hale getirilmiştir. Bu metin, bütün Yahudi cemaatlerine dağıtılmış ve ellerindeki eski nüshalarla değiştirilmiştir. Böylece, bütün Yahudi dünyasında Tevrat’ın tek versiyonunun kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu yüzden Musa bin Meymun (Maimonides) ve Abraham İbn Davud gibi Yahudi savunmacılar zamanlarındaki bütün Tevrat nüshalarının aynı versiyona dayandığını iddia edebilmişlerdir. Daha sonra ortaya çıkan masoriteler, Tevrat’ın bugünkü metninin yazım ve kıraat kurallarını belirlemişlerdir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #52  
Alt 11.03.24, 13:14
Üye
 
Üyelik tarihi: 08.03.24
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 50
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
‘’Musa Kitabı’’nın muhtevasını kanaatimce, levhalarda yazılı olarak verilen On Emir’le (Astaral Ha-Divarim) sözlü olarak verilen kanun ve hükümler oluşturmaktadır. On Emir’in de dahil olduğu bu kanun ve hükümlerin bütününe hem ‘’Tora’’ hem ‘’Mitzva’’ denilmektedir. ‘’Tora’’ genel, ‘’Mitzva’’ ise daha özel bir anlam taşımaktadır. ‘’Musa Kitabı’’nın (Tevrat’ta ‘’Sefer Muşe’’, Kur’an’da ‘’Kitabu Musa’’) muhtevasını oluşturan bu kanun ve hükümler, Musa’ya bir defada toptan değil, ihtiyaç hasıl olduğu anda vahyedilmiştir. Bunu hem Kur’an hem Tevrat teyit etmektedir. Kutsal kitapların bir defada inzal edilmesi vahyin genel mantığına aykırıdır. Kur’an nasıl olaylara bağlı olarak uzun zaman içinde vehmedilmişse diğer kutsal kitaplar da aynı şekilde vahyedilmiştir.
Musa’nın kendisine gelen vahiyleri yazıp yazmadığı tam olarak bilinmemektedir. Tesniye’deki anlatılara dayanılarak, Dıvarim Rabah’da ve Musa bin Meymun’un (Maimonides) Nişne Tora isimli eserinde, Musa’nın on üç Tevrat nüshası yazdığı, bunların on ikisini on iki kabileye dağıttığı, birini de Ahid Sandığı’nın içine koyduğu zikredilmektedir. Divarim Rabah’da ve Mişne Tora’da yer alan bu haber, Tanah’ın 1.Krallar ve 2. Tarihler kitapları tarafından DOĞRULANMAMAKTADIR. Zira bu metinlerde, Süleyman zamanında Ahid Sandığı’nın açıldığı ve içinden İki Taş Levha’dan başka bir şeyin çıkmadığı belirtilmektedir. Buna göre ya bu nüsha kaybolmuştur veya Divarim Rabah’da ve Mişne Tora’da anlatılanların tarihi gerçekliği bulunmamaktadır. Yahudi araştırmacı Hava Lazarus-Yafeh son düşünceyi destelemektedir. Müslümanlarla Yahudiler arasındaki tahrif polemiğini kapsamlı olarak inceleyen Lazarus-Yafeh, on üç nüsha teorisinin Müslüman polemikçilere karşı uydurulduğu kanaatindedir. (Lazarus-Yafeh, ‘’Tahrif and Thirteen Torah Scrolls’’,ISAI 19 (1995) sayfa 85) Tesniye’de Musa’nın Tevrat’ı yazdığını ifade eden cümlelerden sonra Tevrat’ın muhtevasının daha üç bab devam etmesi ve Rabbani kaynaklardaki tek nüsha ile alakalı rivayetler bu kanaati teyit etmektedir.
Bütün bunlar Tevrat’ın Musa’dan çok sonra tedricen ortaya çıktığını göstermektedir. Muhtemelen Musa’ya gelen vahiyler belli bir döneme kadar hafızalarda sözlü olarak korunmuş daha sonra birileri tarafından bütün kaynaklar derlenerek yazıya geçirilmiştir. Bu metne, MUSA’YA GELEN VAHİYLE İLGİSİ OLMAYAN İLAVELER DE KATILMIŞTIR. BÖYLECE, METNİN MUHTEVASI KABARMIŞ VE NETİCEDE MUSA’YA VERİLDİĞİNE İNANILAN ‘’Tevrat’’ ortaya çıkmıştır.
Musa’dan çok sonra tespit edilmiş olan bu Tevrat, rabbani kaynaklarda anlatıldığına göre, asli yapısını koruyamamış, devamlı değişikliğe tahrifata maruz kalmıştır. Yahudi kralı Yoşiya’nın Mabed’deki katakompa gizlemesinden sonra da bir daha ele geçirilememiş ve tamamen ortadan yok olmuştur. Kudüs Talmudu’nda belirtildiğine göre bu Tevrat halen oradadır.
Bugün mevcut olan Tevrat, 2. Mabed Dönemi’nde Ezra tarafından oluşturulmuştur. Soferim de bu yeni Tevrat’ın teşekkülünde önemli rol oynamıştır. Ezranın oluşturduğu Tevrat’ın Makkabiler Dönemi’ne kadar birçok versiyonu kullanılmıştır. Makkabiler Dönemi’nde Tevrat metni standart hale getirilmiştir. Bu metin, bütün Yahudi cemaatlerine dağıtılmış ve ellerindeki eski nüshalarla değiştirilmiştir. Böylece, bütün Yahudi dünyasında Tevrat’ın tek versiyonunun kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu yüzden Musa bin Meymun (Maimonides) ve Abraham İbn Davud gibi Yahudi savunmacılar zamanlarındaki bütün Tevrat nüshalarının aynı versiyona dayandığını iddia edebilmişlerdir. Daha sonra ortaya çıkan masoriteler, Tevrat’ın bugünkü metninin yazım ve kıraat kurallarını belirlemişlerdir.
Emeğinize sağlık. Zamanında Tevrat hakkında da pek çok şey okumuştum. Yahudiler den pek hazzetmem inançları gereği aile içi ensest ilişki mevcut ayrıca kendilerini üstün ırk olarak görüyorlar. Kitaplarında Enok'un yazmalarından
pek çok alıntı görmek mevcut. Düşmüş melekler ve devlerin kaynağı Enok'un kitabına dayanır. Hristiyanlık'ta apokrif sayılarak incile eklenmemiştir.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
ilahi bir yardıma ihtiyacım var Muhammed24 Sorularınız 13 29.08.24 11:34
Tercübeye ilminize ihtiyaçım var Duruk Sorularınız 11 07.03.21 01:17
Etkili ve dürüst işlem yapan hoca ve medyum önerisine ihtiyacım var. Emel3291 Bakım Bölümü 4 30.10.20 16:58
Benim Mürşide ihtiyacım var mı? Hal Tasavvuf Sohbetleri 1 25.07.19 11:06
Bakım yaptırmaya ihtiyacım var Gülce Sorularınız 18 27.05.19 00:17


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:18.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147