buda imtihan kardeşim.Allah istemese birileri büyü muska yapmaya gidebilirmi.yada Allah nasip etmese o büyü yada muska işe yararmı yaramaz.yarıyorsa ve ayrılık oluşuyorsa bir imtihan var işte

Büyü eskiden de yapılıyordu bertaraf ediyordum farkediyordum.
bu sefer farkedemedim her ne ise. çünkü herşey aniden oldu
herkes şu an akılalmaz şekilde benle kanlı bıçaklı
benden nefret ediyor ama hiç nefret edilecek bir durum ne
yaşattım ne sebebiyet verdim durduk yere oluştu

Sıkıntını çözebildin mi kardeşim

---------- Post added 09.04.20 at 02:08 ----------

Allah belasını versin her kim büyü yapıyorsa demek geliyor içimden ama sonra beddua etmek istemiyorum Allah a havale ediyorum Allah tez zamanda çıkarır onlardan inşallah bunun hesabını

---------- Post added 09.04.20 at 02:09 ----------

Yok yani ne istiyorlar anlamıyorum insanlar mutlu mesut yaşasınlar bırakın ya ama yok illa bi çomak sokacaklar

Büyü yapanı öğrenmek için ne yapmalıyım

He gitmiştir kesin hocaya 40 kere oku 1300 kere ben böyle mucize görmedim insanlara umut vermeyin..

Takdir ilahi denen bir netlik var
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocamın benim içindr bir duası vardı sanırım dua kabul olnadıgında insanlar hep hayır a yorar hayırlısı böyleymiş.

Bu gibi durumlar da alınabilecek en basit önlem

Giden gitmiştir. Dünyevi istekler de okumalar bir işe yaramıyor bedel ödüyorsunuz..

Kimisi de mübarek zatlarla görüştüğünü söylüyor külliyen uydurma

Büyü var diyorlar ne yazıkki büyünün yeri yok diyorlar

Büyü var ama söylemeyiz günah diyorlar.

Kimse gprs den bulur gibi bulmuyor negatif enerjilere büyü diyorlar

Ben mucize görmedim vefk tılsım vs taşıdım hepsi benim için birer avuntu oldu

Cinlerle aralarındaki pazarlıkta onların cakası..

Allah yar yardımcın olsun nasipten öte köy yok
Umarım herşey sizin için iyi olur

Herşey nasipten öte geçemez kardeşim. Her hocayı da bir tutmamak gerek. Hoca adı altında sahtekarlarla dolu etraf. İmtihan işte bu da biz insanoğlunun imtihanı sabır gerek

Sabır bana göre değil üstad Mevla dan afiyet ihsan isterim sabır işi biraz insanın elini ayagınk baglıyor

Hoca konusunda haklısın. Zaten bir cogu da yanlış yaptıgı için helak oluyor...

Bizde inanıyoruz onlara dini kullanıyor insanlarıın umutlarını...

Saolasın bu arada

Ben hep şey düşünürüm hayatımızın şuanını yaşarız ve geçmişimizi de az buçuk hatırlarız. İleriyi bilemeyiz. Biz hayatımızın kaderimizin sadece iğne ucu kadar yerinden haberdarız. Kaderimizi sayfa gibi düşünürsek Kocaman sayfayı bilen gören haberdar olan Allahtır. Belki hakkımızda böylesi hayırlıdır. Umutsuzluğa düştüğümde kendimi hep böyle teselli ettim. Belki şimdi sıkıntıdasın ama her yokuşun bi inişi olacak elbet. Biz insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık (İsra 13.)

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşim. İsra 13 Tefsiri :“Sorumluluk” diye çevirdiğimiz 13. âyetteki tâir kelimesi sözlükte “kuş ” demek olup burada mecaz olarak sorumluluk anlamında kullanılmıştır. İslâm’dan önce Araplar, bir işi yapmanın hayırlı olup olmayacağını anlamak için bir kuşu salıverirlerdi. Kuşun sağ tarafa doğru uçması hayra, sol tarafa doğru uçması şerre işaret sayılırdı. Bu sebeple tâir kelimesi
“şans, uğur, talih” anlamında da kullanılmaya başlandı. Buradan hareketle tefsirlerde tâir kelimesine “kader ” mânası verildiği gibi, “ hayır ve şer, mutluluk ve mutsuzluk, amel, rızık, yükümlülük” gibi değişik açıklamalar da getirilmiştir (bk. Kurtubî, X, 233-234). Bize göre bunlar içinde tercihe en uygun olanı “amel ve yükümlülük” anlamıdır; bunu “ sorumluluk ” diye ifade etmek daha uygun düşmektedir. Âyetin devamında gelen “kitap” yani amel defteri kavramı da bunu desteklemektedir. Buna göre herkes kendinden sorumludur; her insan yaptığı ile kendini bağlamış, sorumluluk altına girmiştir, sonucunu da önüne amel defteri konularak görecektir.
Bundan önceki âyetlerde İsrâiloğulları’nın tutumlarına, ardından da Kur’an’ın işlevine atıfta bulunuldu; İslâmî literatürde tevhid, nübüvvet ve âhiret şeklinde özetlenen dinî hakikatler üzerinde durularak inanıp iyi işler yapanların büyük ecir alacakları, inanmayanları da
“elem verici bir azap” beklediği; Allah’ın, bildirilmesi gerekli her konuyu ayrıntılarıyla açıkladığı ifade edildi. Bütün bunlardan sonra 13. âyette artık insanlar için mazeret kalmadığı belirtilmek üzere, mahşer meydanında toplanan herkesin sorumluluğunun kendi omuzunda olacağı; 14. âyette de her insana, “Oku şimdi kitabını! Bugün kendini yargılamak üzere kendi nefsin yeter! ” denileceği bildirilmektedir.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:3 Sayfa 469

Yani o dönem araplar yaptıkları işlerin sorumlulugunu kuşların boynuna birakmis oluyorlar bu hareketle hani deriz ya vebali senin boynuna diye.Allah da diyor ki ben o kuşu(sorumluluğu) senin boynuna bağladım kıyamette de bir kitap olarak çıkaracağım ve seni hesaba çekeceğim o kuşa sorumlulugunu yukledigin amellerinden.Acizane anladığım insanlar topu taca atmasın yaptıkları her işin sorumluluğunun kendisinde olduğunun bilincinde olması gerektiğini anlatan bir ayet kader ile direkt bağlantısı yok.

Yazdıklarında haklısın kardeşim ben kaderle ilişkilendirmemdeki amaç şuydu hani dua ediyoruz olmadı kabul olmadı diye vazgeçmemeliyiz anlamında söylemek istedim. Dualarımızda ısrarcı olmalıyız anlamında demek istedim. Yukarıda arkadaş yazmış sabır bana göre değil diye ona istinaden yazdım. Hatam olduysa affola