Ağaçlar insanlara eterik veya Astral etkileri kolaylıkla naklederler
Okült ilkelerde ağaçların eterik hayatla çok yakından ilgili oldukları bilinmektedir; onlarla ilgili çeşitli tecrübeler yapılmış ve ağaçların bize aynı zamanda eter dünyasından almış oldukları etkileri de aktardıkları belirlenmiştir. İşte bu nedenle ağaçlar zaman içinde her kültte ve inanışta, her devirde ve her dinde neredeyse kutsallaştırılmıştır. İslamın Tuba ağacından Şaman’ın ağacına, Keltlerin kozmik ağacından tutun da başka inançlardaki gümüş ağaca dek ağaç hep kutsal bir şekilde ele alınmıştır.
Ancak onun bu kutsallığı sadece görünümünden yani bir kök, gövde ve dallar şeklinde giderek genişleyen bir kainatı, yaratılış sisteminin bir benzerini çağrıştırmasından daha çok ağacın insanlara eterik veya astral etkileri kolaylıkla nakledebilme özelliğine dayanmaktadır. Bazı ağaçların gölgesinde veya yanında yatarak birçok hastalıkların iyi olduğuna dair pek çok efsane mevcuttur. Bazı ağaçlarla insanlar konuşurlar, bazen insanlar ağaçlarla dost ve arkadaş olurlar ve tamamen onun içerisinde kaybolurlar; ağaç insan veya insan ağaç haline gelenleri anlatan birtakım esatirler vardır.
Durum aslında budur. İsterdik ki, ağaçlar sadece bu tarzda gözükmesinler, onlar da insanlar kadar diri, canlı, insanlar kadar düşünen, anlayan varlıklar haline gelsinler. Ancak şimdilik insanların realitesi bunu gerektiriyor; ilerideki birtakım gelişmeler sonucunda insanlık ağaçların sadece oksijen vermediklerini de öğrenecektir.
En azından şimdilik şunu bilmek lazım ki, bitkilerin hayatı; sadece toprak altındaki kök ve toprak üzerindeki güneş arasında oluşan bir hayat değildir, onlar aynı zamanda bizim astral planlarla olan alakamızı sağlıyorlar, astral plan enerjilerini alıp, o enerjileri meydana getirmiş oldukları oksijen içerisinde bizlere aktarıyorlar.
|