Öncelikli olarak şunun altını çizmem gerek yüzlerce hatta binlerce astral seyahat tekniği var. Bunlar hep sizlerin icadıdır ve sizlerden bazıları yapamasa bile bunların çoğu ÇALIŞAN uygulamalardır. Kişinin yetersiz olması, gerekli basamaklara basmamış olması, seçtiği tekniği kavrayamamış olması astral seyahat yapamamasına neden olur. İlk astral seyahat başarınızda sizlerde kendi tekniğinizi oluşturmaya çalışacaksınız. Hepsinin aynı ve birbirinin benzeri teknikler olmasının nedeni kişilerin uyguladığı yöntemi daha iyi hatta daha kolay hale getirmeye çalışmasından kaynaklanır. Her zaman söylediğim gibi ''Astrale Çıktım'' sözü hayatı boyunca hiç astral seyahat yapmamış kendisini bişey biliyormuş gibi gösteren kişilerin yanlışıdır. Çünkü astrale çıkılmaz girilir.
.
Adım 1: Cep telefonunuzun alarmını aşağıda vereceğim zamanlara kurun.
04:00(Uyanma Alarmı)
05:00(Birinci alarm)
05:08(İkinci alarm)
05:12(Üçüncü alarm)
05:20(Dördüncü alarm)
05:32(Beşinci alarm)
05:48(Altıncı alarm)
06:08(Yedinci alarm)
06:28(Sekizinci alarm)
06:34(Dokuzuncu alarm)
.
Adım 2: Saat 04:00 yani uyanma alarmıyla uyanın.
.
Adım 3: Uyandıktan sonra 35-40 dakika kadar yatağınız dışında uyanık kalmanız gerekiyor.
.
Adım 4: 35-40 dakika dolduğunda yatağınıza dönüp sırtüstü yatın ve uyuyun. Daha doğrusu uykuya dalmaya çalışın çünkü uyuyamayabilirsiniz bu konuda elinizden geleni yapın buradaki trans hali bile önemlidir.
.
Adım 5: Tekrar uykuya daldığınızda alarm belirli aralıklarla çalarak sürekli sizi uyandıracak ve en önemlisi alarmı duyup uyarıldığınızda vücudunuzu kıpırdatmamalısınız. Bu şekilde ya tekrar uykuya dönüp lusid rüya görecek, ya uyku felci yaşayacak ya da vucüd dışı deneyim yaşayıp amacınıza ulaşacaksınız. En kötü ihtimalle başarısız olacaksınız. Alarm uyardığında beden ve bilinç uyanacak, bedeninizi oynatmadığınız takdirde bedeniniz tekrar uykuya geçecek ve bilinciniz daha fazla süre açık kalacaktır. Bu sayede vibrasyonlar imgeler vb. oluşacak fakat bunlara kesinlikle takılmamalısınız, yani uyandığınızda tekrar uykuya dönün kımıldamadan, giriş teknikleri, imgelemeler veya vibrasyonlar üzerinde durmalar gibi şeylerle ve bilincinizi uyanık tutmakla uğraşmamalısınız. Bu teknikte hiçbir bilinçli efor sarfetmemelisiniz.
.
Yine şunu söylememde yarar var alarm zil sesi kısa olsun ki sadece sizi uyandırsın kımıldayamayacağınız için sizi tekrar tekrar rahatsız etmesin sadece benim kodladığım bu özel zamanlarda çalsın aksi halda çarşafa dolanır neyle uğraşacağınızı şaşırırsınız. Bu uygulamayla çalışma süresi en fazla bir aydır eğer bir ay boyunca hergün yapıp başarısız olduysanız mutlaka başka bir yöntem bulup denemelisiniz. Çok güçlü bir astral seyahat yöntemi olsa da bu aynı zamanda lusid rüya tekniğidir alarm vakitlerini uzatarak sadece lusid rüya görme amaçlı kullanabilirsiniz.

Bu seyehatlar bazen cok yorucu oluyor sanmasınlarki herşey tatlı ter içinde oldugum olurdu

Bence en ğüzel astral yolculuk kendinizi yormayın kalbinizi yormayın ruhunuzu yormayın yaşamınıza dikkat edin uyanıklıga deyil saflıga dogru gidin dogadaki canlılar la iletişim kurmaya calışın bence en güzel yolculuklar böle ve rahat enerji verin bol bol enerji alın dogada bol bol enerji var.

Noluyo yani sonuç nereye gidiliyor.

Yüzyıllardır insanlar uykusunda rüya görür ve rüya yorumları çok sayıda kişi için büyük önem taşır. Rüya görmek önemli bir bilinç durumudur ve uyanık haldeki bilincimizi tamamlayan çok sayıda öğe içerir. Rüyada gördüğümüz tüm nesnelerin tümü iç dünyamızın yansımasıdır. Rüyanızda tanımadığınız birini görseniz bile aslında onu gün içinde herhangi bir yerde, zamanda görmüşsünüzdür.

Zamanında rüya görmenin temellerini düşünmüş olan Aristo ve Platon kanıtlayamasa da, bugün biz rüya görmede en azından etkin olan iki bölge olduğunu biliyoruz. Bunlar rüyaların en çok görüldüğü kısım olan REM uykusunda etkinliği kaybolan dorsal lateral prefrontal korteks (DLPFC) ve paryetal loptaki prekuneus. Bu bölgelerin etkinliğini yitirmesinden dolayı rüya esnasında kısa dönem hafızamızı geliştiremiyoruz ve gördüğümüz rüyaların çoğunu unutuyoruz.

Bu olayı ilk öğrendiğimde aklıma şöyle bir proje gelmişti. Bilinçli rüya ile haritalandırma yöntemi ile hafıza yı düzenleme işini birleştirsek. Beynin bilgilerinin üzerinden geçme mekanizmasını daha kontrollü yapsak nasıl olur 🤔 yani saçma sapan bilgiler arasında yararsız ilişkiler sebebiyle sinirsel aktivite tetikleniyor vs bağlar kuvvetleniyor, bilgiler daha kalıcı oluyor falan ama günümüzde maruz kaldığımız veri yığını içinde beyin de doğru çalışamıyor. Hafıza işlemlerine müdahale şart oldu

Sıkıntı şu ki rüya ile gerçek arasında fark yok
Beynimiz bir filim çeviriyor ozaman. Peki bu kayıt irafemizin dışında nasıl sahneleniyor