|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Alkolizim Biyokimyasal Bozukluk ve Tedavisi
Alkolizm insanların bağımlı olduğu en tehlikeli hastalıklardan biridir. Almanyada 2,5 milyon insan alkolik olup, yılda ortalama 40 bin kişi alkolden ölmektedir. Alkolün sebep olduğu hastalıkların haricinde alkolik insanların sebep olduğu trafik kazaları ve kavgalar sebebiyle ortaya çıkan ölümleride sayarsak o zaman alkolün ne kadar tehlikeli olduğu daha iyi anlaşılır. Ayrıca alkolik olan bir bayanın hamile kalması ve doğum yapmasıda bebeğin bedeben ve ruhen özürlü olmasına neden olur. Sigara ve yanlış beslenmeden sonra en yaygın ve tehlikeli bağımlılıktır.
Alkole genelikle günlük yaşamdaki problemelri aşmakta zorlanan insanlar başvurmakta ve alkolle problemlerini geçici bir süre içinde olsa unutmak için kulanılmaktadır. Oysa alkolle hiçbir problem çözülmediği gibi, bu zamanla alkol bağımlılığına sebep olur ve kişi günbe gün kötü duruma düşer. Alkol nedeniyle insanlar çalışamamakta ve işlerinden olmaktadırlar. Almanyada işten çıkan insanların % 20?si alkol nedeniyledir. Alkol ailelerin boşanarak parçalanma, geçimsizlik, kavga, tecavüz vb, sosyal problemlerin yanında milyarlarca dolarlık iş kayıbı ve zararlara neden olmaktadır. Alkolizmin belirtileri: Şayet kişide aşağıdaki faktörlerden en az üçü görülürse, o zaman kişinin alkolik olduğu anlaşılır. 1-) Mecbur hissetme: Kişinin kendini alkol içmeye mecbur hissetmesi 2-) Konturolu kaybetme: Alkol içerken ölçüyü kaçırıp kendini konturol edememe 3-) Alkolü bırakınca rahatsızlanma: Alkol almayı azaltınca veya bırakınca bir takım rahatsızlıklar görülüyorsa 4-) Zamansız alkol içme: Çalışırken veya vasıta sürerken veya sürmeden önce alkol alma 5-) Rizikolarını bilmesine ragmen içme: Alkol içince işyeri veya ailevi problemlerin olacağını bilmesine ragemen içmeye devam etme 6-) Sağlığını tehtit ettiğini bildiği halde içme: Doktorunun yasaklamasına ragmen içmeye devam etme 7-) İhmalkar olma: Önceden yaptığı işleri (hobi) umursamama Alışkanlık yapma: Kişinin kendini sürekli daha önce içtiğinden daha fazlasını içmek zorunda hissetmesi Alkolün dozajı kişiden kişiye göre değişir, arada bir içenlerde etkisi daha büyük olur,fakat sürekli içenlerde tahribat bütün organlarda yavaş yavaş olur. 1-) 0,5-1 promil a-) Arada bir içenlerde: Haz duygusu, konturolsüz davranma, yönünü tayinde zorlanma, b-) Alkoliklerde: Herhangi bir etki göstermez 2-) 1-2 promil a-) Arada bi içenlerde: Bulantı, uyuşukluk, uyuklama, vücut hareketlerini konturol edememe (ataksi) b-) Alkoliklerde: Haz verici, yön tayininde zorlanma 3-) 2-3 promil a-) Arada bir içenlerde: Kusma, uyuklama, konuşma zorlukları b-) Alkoliklerde: Duygusallaşma, hareket edemeyip uyuşma 4-) 3-4 promil a-) Arada bir içenlerde: Koma b-) Alkolikler: Uyuklama 5-) 4-5 promil a-) Arada bir içenlerde: Ölüm b-) Alkoliklerde: Koma, uyuşukluk Alkole bağımlılığın Jellineck?e göre derecelendirilmesi: Jellineck alkol kulanmayı 5 katagoriye ayırmıştır. 1-) Alfa-Alkolikler: Problem ve hafifleme alkolikleri: Bu gruptakiler alkol içerler, fakat konturolü kaybetmezler 2-) Beta-Alkolikler: Fırsat buldukca içen: Çevreye uyum sağlamak için içenler 3-) Gama-Alkolikler: Bu gruptaki alkolikler psikolijik ve bedenen alkole bağımlı olma ve alkol içerek konturolden çıkarlar. 4-) Delta-Alkolikler: Tam bağımlı alkolikler: Bu gruptakiler çok ağır psikolojik ve fiziki bağımlılıkları vardır. Bu gruptakiler hergün düzenli alkol içmek zorundadırlar ve bu gruptakilerin alkolü bırakmaları hemen hemen imkansızdır. 5-) Epsilon-Alkolikler: Dönem Alkolikleri: Bu gruptakiler, dönem dönem alkol içerler ve bu alkol içme haftalarca ve aylarca sürebilir ve kendini konturol edemez. Alkolün etkileri Alkol içerek alkol bağımlılığına yakalananlar, yani alkolikler bir çok psikolojik ve fiziki rahatsızlıklar ortaya çıkar ve bunların başında 1-) Hepatit, karaciğer yağlanması, sertleşmesi, siroz 2-) Polinöropati: Alkolün sebep olduğu sinirsel tahribat ve psikolojik rahqatsızlıklar 3-) Beyin ve sinir hücrelerini tahribatı nedeniyle, beyin zamanla küçülür, hipofiz gudesi görevini yapamıyarak kişide dolaylı olarak ikdidarsızlığa sebep olur. 4-) Damarların yağlanarak sertleşmesi (arteriskleroz) 5-) Mide-, pankreas-, yemek borusu-, karaciğer-, ve gırtlak kanserine sebep olur. 6-) Kalp kasları hastalıkları (kardiomiyopati), kalp ritim bozuklukları, (aritmi) ve yüksek tansiyon 7-) Psikolojik etkenleri nedeniyele alkolikler kendilerini konturol edemezler evde ve işyerinde huzursuzluklara sebep olur ve herşeyinide kaybedebilir. Tedavi: Doktor tarafından alkolün zararları hastaya iyice anlatılmalıdır. Tedavi ancak ve ancak hastanede gözetimde yapılabilir. Alkolikler alkolü çok yoğun çalışmalar sonucu bırakmış olsalarda heran yeniden alkole dönebilirler. Alkolü bırakan şahıs yıllar sonrada bir iki bardak alkol içsede hemen eski durumuna dönebilir. Bu nedenle en doğru olan alkole başlamamaktır. Hindistanda yulafala yapılan tedavi denemeleri ile başta alkolizim ve tiryakilik gibi çeşitli bağımlılık rahatsızlıkları tedavi edilmektadir. Öncelikle uzman bir doktora gidilmelidir, ayrıca doğal ilaçalardan kılıçotu preparatlarininda etkili olduğu yönünde kulananlarca iddialar var. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
|||
|
|||
PayLaşım İçin TeşekküRLeR..
|
#3
|
|||
|
|||
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
.
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.” |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kanserin ölümü | madlen | Rukye ve Tedavi | 20 | 16.07.24 01:54 |
Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık) | Tuana | Ruh Sağlığı | 5 | 14.06.23 14:07 |
Panik Atak - Panik Bozukluk | SiLence | Sağlık | 4 | 07.05.20 06:10 |
Panik Atak Nedenleri - Tedavisi | aşk | Sağlık | 3 | 15.10.18 03:51 |
Ozon - Oksijen Tedavisi | SiLence | Sağlık | 1 | 18.04.17 14:20 |