#1
|
||||
|
||||
Bayezid-i Bistami Hazreleri
Evliyânın büyüklerinden. İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin beşincisidir. Sultân-ül-Ârifîn lakabıyla meşhûrdur. Künyesi, Ebû Yezîd'dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ'dır. 776 (H.160) veya 803 (H.188)de İran'da Hazar Denizi kenarında Bistâm'da doğdu.
Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri buyuruyor ki: "Dilini, Allahü teâlânın ismini anmaktan başka işlerle uğraşmaktan ve başka şeyler konuşmaktan koru. Nefsini hesâba çek. İlme yapış ve edebi muhâfaza et. Hak ve hukûka riâyet et. İbâdetten ayrılma. Güzel ahlâklı, merhamet sâhibi ve yumuşak ol. Allahü teâlâyı unutturacak her şeyden uzak dur ve onlara kapılma. "Otuz sene mücâhede eyledim, nefsimin istediklerini yapmadım. İlimden ve ilme uymakdan daha zor bir şey bulamadım." "Gözlerini harama bakmaktan ve başkalarının ayıplarını görmekten koru." "Bir gece karanlığında odamda otururken ayaklarımı uzatmıştım. Hemen bir ses duydum. Sultanla oturan edebini gözetmelidir diyordu. Hemen toparlandım." "Allahü teâlânın kendileri sebebiyle nefsimi cezâlandırdığı bütün şeyler üzerinde düşündüm. Onların en şiddetlisi olarak gafleti buldum. Allahü teâlâdan bir an gâfil olmak (bir an O'nu unutmak) Cehennem ateşinden daha şiddetlidir." "Ey Allah'ım! Ey kusurlardan uzak olan sonsuz kudret sâhibi Rabbim. Sen ne dilersen yaparsın. Benim vücûdumu öyle büyült, öyle büyült ki, Cehennem'i ağzına kadar doldursun. Böylece başka kullarına yer kalmasın. Onların yerine ben yanayım." Hazret-i Ebû Bekir de böyle duâ ederlerdi. "Siz havada uçan birisini gördüğünüz zaman hemen o kimsenin fazîletli, kerâmet sâhibi birisi olduğuna hüküm vermeyin. Hatâ edebilirsiniz. O kimsenin hakîkaten fazîlet ve kerâmet sâhibi olduğunu anlamak için, İslâmiyetin emirlerine uymaktaki hassasiyetine, Peygamber efendimizin ahlâkı ile ahlâklanması ve sünnet-i seniyyeye uymasına, hakîkî İslâm âlimlerine olan muhabbet ve bağlılığına bakın. Bunlar tam ise, o kimse fazîlet ve kerâmet sâhibidir. Bunlara uymakta en ufak bir gevşeklik ve zayıflık bulunursa, o kimse için fazîlet ve kerâmet sâhibidir, demek mümkün olmaz." "Yâ Rabbî! Sana kavuşmak nasıl mümkün olur?" diye duâ ettim. Bir nidâ geldi, "Nefsini üç talakla boşa" diyordu." "Bu kadar zahmet ve meşakkatlere, sıkıntılara katlanarak aradığımı, annemin rızâsını almakta buldum. Çok basit gibi gelen anne rızâsını almanın, bütün işlerin evvelinde lâzım olduğunu anladım." "Günahlara bir defâ, tâatlere ise bin defâ tövbe etmek lâzımdır. Yâni yaptığı ibâdet ve tâatlere bakıp kendini beğenmek, o ibâdeti hiç yapmamak günahından bin kat daha fenâdır." "İnsana zararı en şiddetli olan şeyin ne olduğunu bilmek istedim. Bunun, gaflet olduğunu anladım. Gafletin insana yaptığı zararı, Cehennem ateşi yapmaz. Yâ Rabbî! Bizleri gaflet uykusundan uyandır. Lütuf ve keremin ile bu duâyı kabûl eyle." "Bütün âlemin yerine beni Cehennem'de yaksalar ve ben de sabretsem, Allahü teâlâya muhabbeti dâvâ edinmiş birisi olarak yine bir şey yapmış olmam. Allahü teâlâ da benim ve bütün âlemin günahını affetse, rahmetinden ve ihsânından bir şey eksilmiş olmaz." "Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan muhabbetinin hakîkî olup olmadığının alâmeti; kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır." "Allahü teâlânın nîmetleri, her an herkese gelmektedir. O halde her zaman O'na şükretmek lâzımdır." "Bizim sözlerimiz Kitap ve sünnettendir. Bu iki kaynaktan gücünü ve mânâsını almayan bir sözde değer yoktur." "Ârifin alâmeti nedir?" diye sorulduğunda; "Allahü teâlâyı anmakta gevşeklik göstermemektir." buyurdu. |
#2
|
||||
|
||||
Bâyezid-ı Bestami Hz.’nin tam adı Ebû Yezid Tayfur b. İsa b. Sürûşan’dır. İran’ın Horasan eyaletine bağlı Bistam kasabasında doğduğu için Bistami ya da Bestami olarak anılmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yaygın olarak kabul edilen rivayetlere göre Hicri 161 (Miladi 777) yılında doğmuş, 234 yılında (M.850) 73 yaşında vefat etmiştir. Bir diğer rivayete göre ise doğum ve ölüm tarihleri M.748 ve 851’dir.
Bayezid-i Bestami (Kuddise Sirruh) ariflerin sultanı olarak bilinip, Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh);a çok benzerdi. Künyesi Ebu Yezid El-Bestami'dir. Maneviyatta Mürşidin ve Müridin Görevini Beyazıd-ı Bistami Hz'nin. Şu Kıssasıyla anlatılıyor; Bir gün, bir sofi, Beyazıd-ı Bestami'den (k.s.) soruyor; ''Sizin bizim üzerimize olan hakkınız nedir? Bizim sizin üzerinize olan hakkımız nedir?'' Mübarek de vakit gelince sana söylerim diyor. Sofisini çağırıyor sen falanca şehre git, oranın sultanına bu mektubu ver diyor. Cevabı al getir diyor. Çok uzak ve iki aylık bir yoldur. Sofi hiç birşey demeden (hiç itiraz etmeden) Kurban benim param yoktur, harçlığım yoktur, nasıl gideceğim demeden, üstüm başım yoktur demeden hemen alıp yola çıkıyor. O şehre gidip mektubu sultana veriyor. Sultan da, o sofinin istirahat etmesi için hamama götürün, yıkansın, güzelce temiz elbiseler giysin, bir odaya koyun, karnını doyursun, bir tane de cariye verin ona hizmet etsin. O kadar izzet ikram yapıyorlar. Sofi kendine ayrılan odaya istirahate için gittiğinde cariye de yanına geliyor. Sofi cariyeyi görünce nefis, şeytan ona musallat oluyor. Bak ne güzel kadın şöyle boylu öyle poslu diye vesvese vere vere hemen cariyeyi tutmak için kast ederken, Sofi biranda duvardan Beyazıt-ı Bestami Hz. (k.s.)'nin cemaate sohbet ettiğini görüyor. "Hey ey akılsız! Sen Yusuf (a.s.) kıssasını unuttun mu", deyince, sofi yere düşüyor, cariye de kaçıp gidiyor. Sofinin bir zaman sonra aklı yerine geliyor. Ben ne yaptım, dedi. Sultana gidip, ister mektuba cevap ver, istemezsen mektuba cevap verme, ben gidiyorum dedi. Sultan sofiye gitme, bu gece burada kal diye ısrar etti. Sonra sofi Beyazıd-ı Bestami (k.s.) Hz.'nin yanına gitti. Beyazıd-ı Bestami Hz. (k.s.) sofiye dönerek, sen gelinceye kadar senin sormuş olduğun soruya cevap hazırladım. Sizin göreviniz şudur; ben sana mektubu verdiğimde hiç itiraz etmeden kabul ettin. Bizim görevimiz de, o durumdayken şeytan sana vesvese verdi. Sen de o cariyeyi kast ettin. Eğer o cariye ile zina etseydin, imanın giderdi. Biz senin imanını kurtardık.'' Maneviyatta da mürşidlerin ve Müridin görevi böyledir. Allah c.c. bizleri ve cümlemizi imanı kurtulmuş bir şekilde son nefesimizi vermemizi nasip eder inşallah.. |
#3
|
||||
|
||||
Bayazidi Bestami Hazretleri veTecellî-i İlâhi
Bayazidi Bestami Hazretleri, zikrullah halkasında dururken kendisine bir hal gelir. Durduğu yerde duramaz. Ayağa kalkar dolanır, döner, bağırır. - Subhanîy mâ âzamîy şanîy. Ben, subhan değil miyim, benim şanım büyük değil mi? Manâ'sı: Ben, değil miyim, benim şanım büyük değil mi? demektir. Sen zikirde böyle söylüyorsun. Bayazidi Bestami: - Ben farkında değilim, deyince: - Söyledin, dediler. - Ben, onu söylersem, vurun beni, öldürün. Beni öldürmezseniz, (cc) yanında siz sorumlusunuz, diyor. Yine zikrullahta kendisine tevacüd hali gelip dolanmaya, dönmeye ve bağırmaya başladı. - (Sübhanîy mâ âzamîy şanîy) "Ben Sübhan değil miyim?" Yani Ben değil miyim, benim şanım büyük değil mi? deyince herkes evvelce hazırladıkları balta, kılıç, hançer gibi şeyleri vurmaya başladılar. Ne kadar vurdularsa aynen bir çeliğe vurmuş gibi ses çıkarıp baltanın, kılıcın ağzı kırılıyor, veya dönüyor. Vuran adamların elleri acıyor, ellerindekini yere atıyorlar. Bayazidi Bestami yine bağırmasına devam ediyor. Zikrullah bitince: - Yine bağırdın, dediler. Bayazidi Bestami: - Neden vurmadınız? Onlar: - Vurduk, dediler. O zaman eline bir iğne alıp, iki parmağının arasına batırdı, kan çıktı. - Benim etim, bir iğneye bile dayanamıyor. Demek ki o zaman o sözü söyleyen, ben değilim. İşte Tecellî-i İlâhi budur. . |
#4
|
|||
|
|||
Teşekkürler Sin dün zevkle okudum.
|
#5
|
|||
|
|||
allah razı olsun kardeşim
|
#6
|
|||
|
|||
ALLAH razı olsun
|
#7
|
||||
|
||||
Allah razı olsun
__________________
Bu Sin û Lam fakirindir, Eli bağlı esirindir; Yolu bilmez garibindir. Günahımla sana geldim. To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
#8
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
#9
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
#10
|
|||
|
|||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.” |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Bâyezîd-i Bistâmî (K.S) | Kâf-u Nûn | Allah Dostları & Evliyalar | 2 | 29.07.24 14:42 |
Beyazid i Bistami Hazretleri ve şeytanın hikayesi | Eflatun855 | Hayat Dersleri & Hikayeler | 7 | 03.03.24 23:28 |
Beyazıd-ı Bestami | onur1905 | Allah Dostları & Evliyalar | 6 | 03.02.22 10:09 |
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri | Swordsfish | Allah Dostları & Evliyalar | 2 | 29.03.20 10:36 |
Bâyezid-i Bistâmî ve papaz arasında geçen muhteşem olay. | AhirZaman | Allah Dostları & Evliyalar | 5 | 17.06.19 05:34 |