Kıyâmet gününde, birisinin Cehennem'e atılması emrolunur. Cehennem'e götürülürken, o şahıs Cehennem ateşinden kurtulma ümidi ile üç defâ geriye dönüp bakar. Allahü teâlâ o kulunu geri çevirir. Ona; "Üç defâ geriye dönüp niçin baktın?" buyurur. O da şöyle cevap verir: "Yolun üçte birine geldiğimde; "Gerçekten Rabbin cezâyı çok çabuk verendir. Yine şüphe yok ki, o çok bağışlayandır ve çok merhametlidir" (A'râf sûresi: 167) meâlindeki âyet-i kerîmeyi hatırladım. Yolun yarısına gelince; "Ve bir günah işledikleri veya nefslerine zulmettikleri zaman, Allahü teâlâyı anarak hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenleri, hem de yaptıkları günaha bile bile ısrâr etmemiş olanlar" (Âl-i İmrân sûresi: 135) meâlindeki âyet-i kerîmeyi hatırladım. Ümîdim daha da kuvvetlendi. Yolun üçte ikisine gelince; "(Ey Resûlüm, tarafımdan kavmine) de ki: Ey (günah işlemekle) nefslerine karşı haddi aşmış kullarım! Allahü teâlânın rahmetinden ümîdi kesmeyiniz. Çünkü Allahü teâlâ (şirk ve küfürden başka dilediği kimselerden) bütün günahları mağfiret buyurur." (Zümer sûresi: 53) meâlindeki âyet-i kerîmeyi hatırladım."
Allahü teâlâ mağfiret ve rahmeti ile o kulu Cennetine koydu.