#11
|
||||
|
||||
Yecüc-Mecüc Çinliler olamaz. Çin Seddi defalarcaTürkler ve Moğollar tarafından aşılmıştır. Onlar hala Seddi kazmakla meşgul. Ama sed geriye işleyen bir zamana sahip olduğu İçin, kendiliğinden onarılıyor. Günün birinde inşallah demeyi akıl edebilirlerse ancak Seddi aşabilirler. Hazreti Mehdi Kur’anı kaldırmayacak, kıyası kaldıracak ve sadece Kur’an ile hükmedecek. Sünnetuılahı uygulayacak. Savaştıkları ise deccalin ordusu ve süfyaniler (aykırı müslümanlar) olacak. Haçı kırıp, domuzu öldürecek, bütün dünyayı müslüman yapacak. (İnşallah)
|
#12
|
||||
|
||||
eski tarih hakkında ne kadar biliyoruz ?
yecüc mecuc halkı çin halkıdır . mete handan öncesini ne kadar biliyorsunuz . yecüc mecüc ün çin halkı oldugunu abdullah baba hz nevsehirli abdullah baba acık acık söylüyor mesela . 2004 te vefat etti . ALLAH rahmet eylesin . nevsehirli abdullah baba bir rüya görür . peygamber efendimizin elinde bir bebek mehdi as 2 3 yaslarında bir bebek . sabah kalkar ihtilal olmus . 80 ihtilali olmadıgı kesin . 80 ihtilalinde 2 3 yasında bir bebek simdiye cıkmıs olurdu . alametler daha gerceklesmedi . mesela rus ihtilali olabilir bu ihtilal 1991 alamet dedin de yakın bir zamanda kanlı bir ay tutulması oldu ve ardından günes tutulması insanlık tarihi ve dünya tarihini karıstırmayın . insanlık tarihi 7 bin senedir . ayın hükümdarlıgına göre 7 bin sene mi yoksa günes takvimine göre mi bilmiyorum . bizden baska alemler vardır 18 bin alem . peygamber efendimiz miracta onlarla konusmustur cebrail as ona arkadaslık etmistir ve tercuman oldugu söylenir
__________________
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka. |
#13
|
|||
|
|||
Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde, yeryüzünde geniş çaplı bir ıslah hareketinin başlayacağı, Allah Teala’nın şeytanın hakimiyetine son verip, onu izleyenlerin iktidarını yıkacağı ve salih kullarını bütün yeryüzüne egemen kılıp, dünyanın yönetimini onlara vereceği açıkça bildirilmiştir.
Böylece salih kullar, İslam’ın kanun ve hükümlerini bütün boyutlarıyla eksiksiz olarak uygulayacak, insanoğlunun saadet ve mutluluğunu temin edip hayatın ana hedefinin gerçekleşmesini sağlayacaklardır. Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’in sünnetini ihtiva eden muhtelif mezheplere ait kaynak eserlere müracaat edildiğinde, “Hz. Resu-lullah’ın soyundan olan büyük bir zatın ahir zamanda zuhur edip ortaya çıkacağı, baştan başa zulüm ve kötülükle dolmuş bulunan dünyayı adalet ve iyilikle dolduracağına” dair pek çok sahih ve mütevatir hadislerin rivayet edilmiş olduğu görülür. Buna ilaveten, yine İslam alimleri tarafından kaleme alınmış olan yüzlerce eserde de Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’in mutahhar soyundan gelen büyük bir insanın ahir zamanda zuhur edip ortaya çıkacağını ve o sırada zulümle dolmuş olan yeryüzüne adaleti hakim kılacağı kaydedilmiştir. Bizzat Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’ten ulaşan sahih ve mütevatir hadislerde onun soyu, bütün vasıfları, hatta fiziki özellik ve nişaneleri bütün ayrıntılarıyla belirtilmiştir. Bunların en meşhurlarından biri Sünen-i Ebu Davud’da[1] yer alan Ebu Said-i Hudri’nin rivayetidir: Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurdular: “Mehdi bendendir. Açık alınlı, ince burunludur. Zulüm ve kötülükle dolan yeryüzünü adaletle dolduracaktır.” Bu hadisi tanınmış hadisçilerin tamamı rivayet etmiş ve sahih olduğunda ittifak etmişlerdir. Şii Müslümanların kaynak kitapları da aynı hususta Ehl-i Beyt İmamlarının Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’ten aktardığı sahih hadislerle doludur. Bunlarda işlenen ortak konu şudur: “O hayattadır, herkes gibi yemek yer, su içer, insanların içerisinde yaşar fakat insanlar onu tanımazlar, ama o insanları görür, insanların işlerini yoluna koyar, insanlarla Rableri arasında feyiz vasıtasıdır o. Eğer o hayatta olmasaydı yeryüzü yok olurdu. Yerle gök, onun sayesinde bakidir.” İmam Mehdi (a.s) ve Kur’an Kur’an-ı Kerim ile aşina olan her araştırmacı, Kur’an’ın ilahî hüküm ve esaslarını açıklarken kendine özgü bir yöntem izlediğini, birtakım değişmez prensiplere dayandığını bilir. Bunlardan birkaçını aşağıda aktarıyoruz. 1- Bu kitap (Kur’an) belli konularda bir dizi bilgiler içeren salt ilmî ve kanunî bir eser olmayıp, başlı başına hidayet ve yol gösterici bir kitaptır. 2- Bu kitap, Hz. Resulullah’ın bütün zaman ve mekânlar için geçerli olan sürekli bir mucizesidir. Hangi çağda ve hangi düzeyde olursa olsunlar, bu kitap tüm insanlara hitap edici niteliktedir. 3- Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’ten ulaşan sahih hadisler ve sünnetinin ortaya koyduğu üzere Hz. Resulullah, ilahî hikmetin gerektirdiği üzere insanların Kur’an’ı anlayabilme hususunda Ehl-i Beyt’e müracaat etmelerini istemiş ve bu hususta kimsenin kendisini müstağni görmesini caiz bulmamıştır. Bu nedenledir ki, Kur’an bazı dinî hükümleri genel çerçevesiyle belirtmekle yetinmiş ve bunlarla ilgili teferruat ve gerekli açıklamaları Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih ve onun Ehl-i Beytine bırakmak suretiyle ümmetin Hz. Resulullah ve onun Ehl-i Beytine yönelmesini istemiştir. Zira böylece insanlar sapmayacak, şaşkınlık ve gaflet içinde bocalamaktan kurtulacaklardır. Nitekim Hz. Resulullah şu hadisiyle mezkur gerçeği açıkça beyan etmişlerdir: “Benden sonra aranızda iki değerli ve ağır emanet bırakıyorum; biri Allah’ın kitabı, diğeri de benim soyum olan Ehl-i Beyt’im! Bu ikisine sarılırsanız asla sapmaz, yolunuzu şaşırmazsınız!” Bundan dolayı, sahih İslamî akidelerin tümünün ayrıntılarını değil de sadece çerçevesini ve kökünü Kur’an-ı Kerim’de bulmak mümkündür. Şüphesiz, bu temel İslamî inançlardan biri de, Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette beyan edilmiş bulunan “Mehdilik” akidesi, yani Hz. Mehdi’ye iman olayıdır. Bu noktaları göz önünde bulundurarak şimdi Hz. Mehdi ve ashabıyla ilgili bazı ayetleri, Hz. Resulullah ve Ehl-i Beyt İmamlarından gelen tefsirleriyle birlikte zikrediyoruz: 1- “Müşrikler istemese de dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen O’dur.” [2] Şeyh Saduk, Ebu Basir’den şu hadisi rivayet eder: Hz. İmam Sadık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır: “Allah’a ant olsun ki, bu ayette zikredilen vaat henüz gerçekleşmiş değildir;Kaim (Kıyam edecek olan Hz. Mehdi) zuhur edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kaim zuhur ettiğinde onun kıyam ve zuhurundan rahatsızlık duymayacak olan hiç bir kâfir ve müşrik kalmayacaktır. Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içine de girecek olsa, o taş dile gelecek ve “Ey mü’min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür!” diyecektir.”[3] 2- “Müşrikler istemese de dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen O’dur.” [4] Büyük Şafii alimlerinden Allame Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf Genci “el-Beyan fi-Ahbari Sahib-iz Zaman” adlı kitabının 103. sayfasında şöyle yazıyor: “Said b. Cubeyr, bu ayetten Fatımat-üz Zehra selâm’ullahi aleyha’nın neslinden olan Hz. Mehdi’nin kastedildiğini söylemiştir.”[5] Yine diğer bir Ehl-i Sünnet alimi de bu ayeti tefsir ederken şöyle demiştir: “Mehdi zuhur edince bütün yeryüzünde yaşayanlar ya İslam dinine girecek, ya da cizye vermeyi kabul edecekler.”[6] 3- “Ey İman edenler! İçinizden kim dinden dönerse, Allah (onun yerine), kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği, mü’minlere karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşıysa güçlü ve onurlu, Allah’ın yolunda cihat eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir...” [7] İbn-i Ebi Zeyneb-i Nu’mani olarak tanınan Muhammed b. İbrahim “Gaybet” adlı eserinde Süleyman b. Harun İcli’den şu hadisi rivayet eder: İmam Sadık aleyhi’s-selâm bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurdular: “Şüphesiz, Hz. Mehdi’nin bunu yapacak olan dost ve yardımcıları vardır; bütün insanlar ortadan kalkmış olsa bile, Allah Teala onun yardımcılarını getirecektir. Bu ayette sözü edilen topluluk işte onlardır.” 4- “....ve şüphesiz o (Hz. Mehdi’nin kıyamı) kıyametin yaklaştığını bildirir.” [8] Allame Hamzavi “Meşarik-ul Envar fi-Fevzi Ehl-il İtibar” adlı kitabında şöyle yazıyor: “Mukatil b. Süleyman ve tefsir hususunda ona tabi olan bir grup tefsir yazarları, bu ayetten ahir zamanda zuhur edecek olan Mehdi’nin kastedildiği inancındadırlar.” Yine Ehl-i Sünnet’in geçmiş ve günümüz ulemasından kalabalık bir grup, bu ayet-i kerimenin Hz. İmam Mehdi aleyhi's-selâm hakkında olduğunu belirtmişlerdir. Bu cümleden aşağıda adı geçenleri sayabiliriz. Kadı Beyzavi (H. 585-691) “Envar-üt Tenzil” adlı kitabında, Şafiî mezhebinden olan Ali b. Burhan-ı Halebi “Siret-ül Halebiyye” adlı kitabının birinci cildinin 226. sayfasında (Mısır bas.), Muhammed b. Ali Sabban “İs’af-ür Rağibin” adlı kitabının 156. sayfasında ve İbn-i Hacer “es-Savaik-ul Muhrika” adlı kitabının 96. sayfasında bu ayetin Hz. Mehdi’ye işaret ettiğini belirtmişlerdir. Yine, Zimahşeri “el-Keşşaf” adlı tefsirinde ve “Ruh-ul Beyan” tefsirinin yazarı, mezkur tefsirinde bu ayeti tefsir ederken Hz. İsa aleyhi’s-selâm’ın, İmam’ın (Hz. Mehdi’nin) arkasında namaz kılacağını belirtmişlerdir. Alusi “Ruh-ul Meani” adlı tefsirinin 25. cildinin 95. sayfasında bu ayeti tefsir ederken şöyle diyor: “Meşhur görüşe göre, İsa aleyhi’s-selâm Şam şehrinde halk sabah namazını kılmak isterken inecektir. Bu arada İmamMehdi aleyhi's-selâm geri çekilecek, fakat İsa onu öne geçirip arkasında namaz kılacaktır ve, senin için kamet getirilmiştir, diyecektir.” 5- “....onlar için dünyada aşağılanma ve zillet vardır...” [9] Hafız Muhammed b. Cerir-i Taberi “Cami-ül Beyan” adlı tefsirinin 1. cildinin 501. sayfasında bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak aşağıdaki hadisi nakletmiştir: “Onların (Hıristiyanların) aşağılanma ve zilleti, Mehdi’nin zuhur ettiği zaman olacaktır. O, Konstantiniye’yi fethedecek ve onları katledecektir. İşte onların dünyadaki aşağılanma ve zilleti budur.”[10] 6- “...Göklerde ve yerde ne varsa, isteyerek ve istemeyerek O’ na teslim olmuştur.” [11] Ayaşi, kendi senediyle Rifaa b. Musa’dan şöyle aktarır: İmam Sadık aleyhi’s-selâm bu ayete istinat ederek şöyle buyurdular: “Hz. Mehdi kıyam ve zuhur ettiğinde, “La ilahe illellah, Muhammedun Resulullah” sesinin yükselmediği bir tek belde kalmayacaktır.”[12] Ayaşi, yine kendi senediyle İbn-i Bükeyr’den şöyle nakleder: Allah Teala’nın, “Göklerde ve yeryüzünde ne varsa, istese de istemese de O’ na teslim olmuştur.” buyruğu hakkında İmam Musa Kâzım aleyhi’s-selâm’dan sorduğumda şöyle buyurdular: “Bu ayet Hz. Mehdihakkında nazil olmuştur. Kıyam ettiğinde tüm yeryüzündeki Yahudiler, Hıristiyanlar, sabiiler, zındıklar, mürtetler ve kâfirlere İslam’ı sunacaktır. Kendi rızasıyla Müslüman olanları namaz, zekat gibi bir Müslüman’a farz olan amelleri yapmaya mükellef kılacaktır; İslam’ı kabul etmeyenleriyse katledecektir. Artık yeryüzünde “Allah birdir!” demeyen kimse kalmayacaktır.”[13] Hanefi mezhebi ulemasından olan Hace Kelan Kunduzi “Yenabi-ül Meveddet” adlı kitabının 421. sayfasında şöyle yazıyor: “Rifaa b. Musa, mezkur ayetle ilgili olarak, Hz. İmam Sadık aleyhi’s-selâm’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Hz. Mehdi’nin kıyam ettiği zamanda yeryüzünde Allah’ın birliğine (La ilahe illellah) ve Hz. Resulullah’ın O’nun Peygamberi olduğuna (Muhammed’un Resulullah) şahadet getirme sesinin yükselmediği hiç bir bölge kalmayacaktır.”[14 |
#14
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
#15
|
||||
|
||||
mehdi as kuranı kaldırmaz kaldıramaz . orada mecaz vardı @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
kuranı cok iyi yorumlayacak . kurandaki gizli seyleri ortaya cıkaracak . ama hepsini halka acıklaycak mı ALLAH bilir . kurana yeni anlam ve manalar katacak . peygamberimiz zamanında insanlar aya ateşe yıldızlara tapıyorlardı . mehdinin işi daha zor olacak . kuranı kafasına göre yorumlayanlarla tartısacak . mehdi 39 40 yaslarına geldiginde ortaya cıkar . teknolojinin bir kısmı duracak . klasik savaslar tekrardan olacak . hz ali savastan kacan düsmanları ve yaralıların canını bagıslamıstı . mehdi as bunu yapmaycagı söyleniyor . cok kan akıtır . ama kendi nefsinden dolayı deil .
__________________
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka. |
#16
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#17
|
||||
|
||||
mehdi as 2 hatmin sahibidir . hatem odur . peygamberler bu kisiyi vekil tayin etmistir . hatemül enbiya hz muhammed sav vekilidir . aynı zamanda evliyanın efendisidir . bu kisinin yemekleri lezzetsiz ve kıyafetleri serttir . yoktur onda ipekten kıyafetler . esmer cariyenin oğludur .
mehdi yağmur yağdıran buluttur , saganak yagmurdur , ısık veren günestir berekettir . Tecrübelidir, galiptir, muzafferdir, arslandır, sağlamdır, kavminin direğidir, cesurdur, ALLAH’ın kılıçlarından bir kılıçtır, reistir, herkesi etrafında toplar, yücelik ve şerefin kaynağı olan evde büyümüştür
__________________
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka. |
#18
|
|||
|
|||
allah razi olsun guzel ve degisik bilgiler paylasiosun Rabbim ilmini arttirsin
|
#19
|
||||
|
||||
313 yardımcısı vardır . 50 si kadındır . mehdi as sahabeleri diyebiliriz bu kisiler icin . cift hatem sahibidir . hatemül evliya odur . hatemül enbiyanın vekilide odur . biz onu hatem diye nitelendirdik ve evliyalar üzerinde hükmedecegini söyledik denir
__________________
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka. |
#20
|
||||
|
||||
ALTTAKİ BİLGİ KİTAPLA UYUSMUYOR . HATA İCİN ÖZÜR DİLERİM
abdulkadir geylani hz onun icin Seyyid Abdülkâdir Geylânî -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki: “Kim ki bu hâle ererse, artık Azîz ve Celîl olan Allah’ın kapısından onu hiç bir engel alıkoyamaz. Bayrağı indirilemez. Askeri mağlup edilemez. Hakk’ı haykıran sesi susturulamaz. Tevhid kılıcı için bir hudud çizilemez. İhlâs adımları yürümekle yorulmaz. Hiç bir iş ona güç gelmez. Hiç bir kapı, önünde kapalı durmaz, açılınca da kapanmaz. Bütün kapalı kapıların kanatları uçuşur, bütün yönler açılır. O Hakk Teâlâ’nın huzuruna varıncaya kadar, hiç kimse onu durdurmaya güç yetiremez. Rabb’inin huzuruna vardığı an, O da ona lutfeder, ikramlarda bulunur. Onu kendi hücresinde uyutur. Lütuf ve fazlından yedirir, ülfet bâdesinden içirir. Bunları bulduktan sonra, hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insanın hatırına gelmeyen hârikulâdelikleri görür. Hakk Teâlâ’nın fazlını, keremini bulduktan sonra, o büyük insan halk arasına yine katılır. Sebebi; onlara hidayet yolunu göstermesi ve mülk sahibi kılmasıdır. Çünkü o kul, sonsuz mânevî bir mülke sahiptir. Ulaşmış olduğu mertebelerin bereketiyle diğer insanlara feyz saçar, rehberlik ve hidayet öncülüğü eder. O öyle bir kuldur ki, Hakk’a vâsıl olmuş, O’nu görmüş ve mâsiva denen Hakk’ın zâtından gayrı şeyleri bilmiştir. Artık işi halkla uğraşmaktır. Yerine göre halkın tepesine bir tokmak olur. Hak olanla bâtıl olanı birbirden ayırt eder. Onları Azîz ve Celîl olan Allah’ın katına götürmek için bir elçi bir kılavuz olur. Bu zâta melekût âleminde Azîm yani büyük kişi ismi verilir. Bütün halk onun kalbinin ayakları altında durur ve onun gölgesinde gölgelenir. Bu hâlleri işitip heyecana kapılma.” (Fethu’r-Rabbânî, 60. Meclis)
__________________
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Mehdi - Mehdi Gerçeği | Diyaant | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 12 | 08.09.22 02:41 |
Hz.Mehdi AS Alametleri | Swordsfish | Peygamberler | 33 | 07.09.22 23:21 |
Hz. Mehdi ( a.f. ) Namazı | Havasokulu | Namaz | 2 | 26.07.22 19:29 |
hz ali hz hızır ve mehdi as | Lil bin Ali | Allah Dostları & Evliyalar | 5 | 29.12.19 15:20 |