Haşa Allah Yok Diyen Bir Kadın Öğretmenle Bilal Nadir Hz.lerinin Arası - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Allah Dostları & Evliyalar

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 14.08.17, 19:44
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 14,902
Etiketlendiği Mesaj: 900 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Haşa Allah Yok Diyen Bir Kadın Öğretmenle Bilal Nadir Hz.lerinin Arası

Bir kadın öğretmen Allah yok diye iddia ediyor. Kendi bilgisine de çok güveniyor. Bu kadın öğretmene diyorlar ki: “Bir Bilâl Hoca var. Karşısında kimse konuşamıyor. Eğer onu da susturursan senin tahsilli olduğunu biliriz,” diyorlar. Öğretmen Bilâl Babamın yanına kadar geliyor:
- Ben seninle imtihan olmaya geldim. Ben Allah yok diyorum, sen var diyorsun. Ben sana Allah'ın yokluğunu isbata çalışacağım. Sen bana Allah'ın varlığını isbata çalışacaksın. Yalnız âyet, hadîs, kitap okumayacaksın. Gözle görülen elle tutulan şeylerle birbirimizi iknaya çalışacağız. Sen kazanırsan ben söz veriyorum, senin tarikatına girip namaza başlayacağım. Ben kazanırsam, sen tarikatı terk edip sakalını kestireceksin. Ben Allah'ın yokluğunu ispat edeceğim. Sen ise bana Allah'ın varlığını isbat edeceksin. Hangimiz kazanırsak diğeri ona tabii olacak.
Bilâl Babam:
- Olur, diyor. Öğretmen soruyor:
- Gözle görmediğin, el ile tutmadığın, kokusunu almadığın, değmediğin, dokunmadığın bir şeyin varlığını ne ile tasdik edersin? Allah'ı gözü ile gören var mı? Yok. Eli ile tutan var mı? Yok. Kokusunu alan var mı? Yok. Kendisine dokunan (değen) var mı? Yok. Sen diyorsun ki, şu odanın içinde bir şey var. Ben diyorum ki, yok. Sen var diyorsun. Ben sana diyorum ki, gözünle gördün mü? Elinle tuttun mu? Kokusunu aldın mı? Dokundun mu? Hiç birisi yok. Öyleyse bu odanın içerisinde hiç bir şey yok. Aynı onun gibi, Allah'ı gören, konuşan, kokusunu alan, dokunan yok. Demek ki, odanın içinde bir şeyler olmadığı gibi Allah var dediğinizde yine aynıdır, diyor. Bilâl Babam cevap veriyor:
- Seninle ikimiz düz bir ovada gittiğimizi farzedelim. Yolumuzun üzerinde bu ev büyüklüğünde bir taş dört ile beş metre kadar yerden yüksekte (havada) dönüyor. Ne yaparsın? Öğretmen:
- Araştırırım! Nasıl, ne şekil döndüğünü, kim tarafından, hangi kuvvetle dönderildiğini araştırırım, diyor. Babam diyor ki:
- Ay, güneş, yıldızlar ve bu dünya da dönüyor. Bunların her birisini bir taş kabul edelim. Allah'u Teâlâ yoksa, bunlar kim tarafından nasıl döndürülüyor. Araştır bana haber ver. Öğretmen sükût ediyor. Babam da bir âdet vardı ki, itiraz edecek adamın yapacağı itiraz aklına gelmezse ona hatırlatırdı. Babam cebinden cep saatini çıkartıyor, orta yere koyuyor:
- Senin için bir çıkar yol var. Sen diyeceksin ki, şu saat nasıl kendi kendine dönüyorsa, ay, güneş, yıldızlar ve dünya da bu saatin her bir parçası gibi kendi kendine kurulmuş, dönüyor. Saatin döndüğü gibi dönüyor diyeceksin. Başka çıkar yol yok. Öğretmen:
- Tamam öyle, bu saat gibi kurulmuş, kendi kendine dönüyor. Babam diyor ki:
- Bu saatin zembeleği, yelkovanı, saat, dakika, saniye sayan ibreleri, içinin dişlileri bir fabrikadan, bir usta elinden geçmezse, bu saati yerli yerince takan bir insan ustası olmazsa, bu saat kendi kendine yapılır, kendi kendine takılır, kendi kendine çalışır mı? deyince, öğretmen yine sükût ediyor. Babam:
- Saat kendi kendine yapılmaz. Kendi kendine takılmaz, çalışmaz. Bu Dünya, ay, güneş ve yıldızlar da nasıl kendi kendine yapılır nasıl kendi kendine döner? Babam üçüncü soruyu soruyor:
- Her şeyin bir istinatgâhı var mı? Dayandığı bir yer var mı? Kuvvet aldığı bir yer var mı? Öğretmen:
- Evet, diyor. Bilâl Babam:
- Meselâ bir ağaç kökünden kuvvet alıyor. Ağaç kökünden kuvvet almazsa, ağaç çürür ve yıkılır. Bir evin temeli, onun istinatgâhıdır. Temel çürükse ev yıkılır. Evi tutan durduran temeldir. Bunun gibi her şeyin bir kuvvet aldığı yer vardır. İnsana yaşama gücü veren zahirde, görünürde yemek yemek, hava almak, su içmek, bunlar azalırsa hasta olur. Kesilirse ölür. İnsanın zahirde istinatgâhı da budur. Şimdi sana soruyorum. Ay, güneş, yıldızlar ve bu dünyanın istinatgâhı dayandığı kuvvet aldığı yer nedir, neresidir, kimdir? Öğretmen yine sükût ediyor. Bilâl Babam:
- Allah'tır de, Allah'tır de korkma, Allah'tır de! Öğretmen:
- Evet haklısın, diyor. Babam diyor ki:
- Öyle ise bir saat evvelki verdiğin sözü yerine getirmen lâzım. Sen hem tarikata gireceksin, hem namazını kılacaksın. Öğretmen:
- Ben ancak sana verdiğim söz kadar yerine getiririm. Ben sana namaz kılarım, dedim. Ama saçımı örterim, uzun kollu giyerim, dudağımı boyamam demedim, diyor. (Çünkü o zaman kendisi öğretmen mevsimlik şapka giyiyordu. Maksadı beni bu vaziyette kabul et, diyecek. Babam bu vaziyette olmaz diyecek. O da ben sana sadece verdiğim söz kadar yerine getiririm diyecekti.) Babam:
- Sen namazını evinde kıl, başına döşek (yatak) çarşafı gibi bir şey ört, üzerine uzun sabahlık gibi bir şey giy. Bizim kadınların cuma hatimlerine devam et. Çarşıya nasıl çıkarsan çık, diyor. Aynı öğretmen bir ay kadar sonra Babamın yanına geldi. Başı örtülü idi. Babam:
- Sen başını örtmeyecektin, neden örttün, deyince öğretmen:
- Ben başımı örtmeyince utanıyorum.






ALINTI

__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 14.08.17, 20:09
 
Üyelik tarihi: 30.06.17
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 204
Etiketlendiği Mesaj: 33 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

BarekAllah. K. S

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 14.08.17, 20:30
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 14.03.17
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 593
Etiketlendiği Mesaj: 187 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Süper. Allah razı olsun

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 14.08.17, 21:08
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 05.05.17
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 547
Etiketlendiği Mesaj: 113 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allah razı olsun

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 15.08.17, 21:26
Üye
 
Üyelik tarihi: 14.08.17
Bulunduğu yer: Çanakkale
Mesajlar: 34
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Evliyaların himmeti büyük. Kadını imana getirmiş

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 03.02.18, 02:33
Üye
 
Üyelik tarihi: 25.01.18
Bulunduğu yer: türkiye
Mesajlar: 77
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

çok güzel paylaşımlar okudukça insanın ruhu doyuyor Allah razı olsun paylaşandan

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 26.07.24, 21:57
 
Üyelik tarihi: 28.05.24
Bulunduğu yer: Aksaray
Mesajlar: 123
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Havasokulu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir kadın öğretmen Allah yok diye iddia ediyor. Kendi bilgisine de çok güveniyor. Bu kadın öğretmene diyorlar ki: “Bir Bilâl Hoca var. Karşısında kimse konuşamıyor. Eğer onu da susturursan senin tahsilli olduğunu biliriz,” diyorlar. Öğretmen Bilâl Babamın yanına kadar geliyor:
- Ben seninle imtihan olmaya geldim. Ben Allah yok diyorum, sen var diyorsun. Ben sana Allah'ın yokluğunu isbata çalışacağım. Sen bana Allah'ın varlığını isbata çalışacaksın. Yalnız âyet, hadîs, kitap okumayacaksın. Gözle görülen elle tutulan şeylerle birbirimizi iknaya çalışacağız. Sen kazanırsan ben söz veriyorum, senin tarikatına girip namaza başlayacağım. Ben kazanırsam, sen tarikatı terk edip sakalını kestireceksin. Ben Allah'ın yokluğunu ispat edeceğim. Sen ise bana Allah'ın varlığını isbat edeceksin. Hangimiz kazanırsak diğeri ona tabii olacak.
Bilâl Babam:
- Olur, diyor. Öğretmen soruyor:
- Gözle görmediğin, el ile tutmadığın, kokusunu almadığın, değmediğin, dokunmadığın bir şeyin varlığını ne ile tasdik edersin? Allah'ı gözü ile gören var mı? Yok. Eli ile tutan var mı? Yok. Kokusunu alan var mı? Yok. Kendisine dokunan (değen) var mı? Yok. Sen diyorsun ki, şu odanın içinde bir şey var. Ben diyorum ki, yok. Sen var diyorsun. Ben sana diyorum ki, gözünle gördün mü? Elinle tuttun mu? Kokusunu aldın mı? Dokundun mu? Hiç birisi yok. Öyleyse bu odanın içerisinde hiç bir şey yok. Aynı onun gibi, Allah'ı gören, konuşan, kokusunu alan, dokunan yok. Demek ki, odanın içinde bir şeyler olmadığı gibi Allah var dediğinizde yine aynıdır, diyor. Bilâl Babam cevap veriyor:
- Seninle ikimiz düz bir ovada gittiğimizi farzedelim. Yolumuzun üzerinde bu ev büyüklüğünde bir taş dört ile beş metre kadar yerden yüksekte (havada) dönüyor. Ne yaparsın? Öğretmen:
- Araştırırım! Nasıl, ne şekil döndüğünü, kim tarafından, hangi kuvvetle dönderildiğini araştırırım, diyor. Babam diyor ki:
- Ay, güneş, yıldızlar ve bu dünya da dönüyor. Bunların her birisini bir taş kabul edelim. Allah'u Teâlâ yoksa, bunlar kim tarafından nasıl döndürülüyor. Araştır bana haber ver. Öğretmen sükût ediyor. Babam da bir âdet vardı ki, itiraz edecek adamın yapacağı itiraz aklına gelmezse ona hatırlatırdı. Babam cebinden cep saatini çıkartıyor, orta yere koyuyor:
- Senin için bir çıkar yol var. Sen diyeceksin ki, şu saat nasıl kendi kendine dönüyorsa, ay, güneş, yıldızlar ve dünya da bu saatin her bir parçası gibi kendi kendine kurulmuş, dönüyor. Saatin döndüğü gibi dönüyor diyeceksin. Başka çıkar yol yok. Öğretmen:
- Tamam öyle, bu saat gibi kurulmuş, kendi kendine dönüyor. Babam diyor ki:
- Bu saatin zembeleği, yelkovanı, saat, dakika, saniye sayan ibreleri, içinin dişlileri bir fabrikadan, bir usta elinden geçmezse, bu saati yerli yerince takan bir insan ustası olmazsa, bu saat kendi kendine yapılır, kendi kendine takılır, kendi kendine çalışır mı? deyince, öğretmen yine sükût ediyor. Babam:
- Saat kendi kendine yapılmaz. Kendi kendine takılmaz, çalışmaz. Bu Dünya, ay, güneş ve yıldızlar da nasıl kendi kendine yapılır nasıl kendi kendine döner? Babam üçüncü soruyu soruyor:
- Her şeyin bir istinatgâhı var mı? Dayandığı bir yer var mı? Kuvvet aldığı bir yer var mı? Öğretmen:
- Evet, diyor. Bilâl Babam:
- Meselâ bir ağaç kökünden kuvvet alıyor. Ağaç kökünden kuvvet almazsa, ağaç çürür ve yıkılır. Bir evin temeli, onun istinatgâhıdır. Temel çürükse ev yıkılır. Evi tutan durduran temeldir. Bunun gibi her şeyin bir kuvvet aldığı yer vardır. İnsana yaşama gücü veren zahirde, görünürde yemek yemek, hava almak, su içmek, bunlar azalırsa hasta olur. Kesilirse ölür. İnsanın zahirde istinatgâhı da budur. Şimdi sana soruyorum. Ay, güneş, yıldızlar ve bu dünyanın istinatgâhı dayandığı kuvvet aldığı yer nedir, neresidir, kimdir? Öğretmen yine sükût ediyor. Bilâl Babam:
- Allah'tır de, Allah'tır de korkma, Allah'tır de! Öğretmen:
- Evet haklısın, diyor. Babam diyor ki:
- Öyle ise bir saat evvelki verdiğin sözü yerine getirmen lâzım. Sen hem tarikata gireceksin, hem namazını kılacaksın. Öğretmen:
- Ben ancak sana verdiğim söz kadar yerine getiririm. Ben sana namaz kılarım, dedim. Ama saçımı örterim, uzun kollu giyerim, dudağımı boyamam demedim, diyor. (Çünkü o zaman kendisi öğretmen mevsimlik şapka giyiyordu. Maksadı beni bu vaziyette kabul et, diyecek. Babam bu vaziyette olmaz diyecek. O da ben sana sadece verdiğim söz kadar yerine getiririm diyecekti.) Babam:
- Sen namazını evinde kıl, başına döşek (yatak) çarşafı gibi bir şey ört, üzerine uzun sabahlık gibi bir şey giy. Bizim kadınların cuma hatimlerine devam et. Çarşıya nasıl çıkarsan çık, diyor. Aynı öğretmen bir ay kadar sonra Babamın yanına geldi. Başı örtülü idi. Babam:
- Sen başını örtmeyecektin, neden örttün, deyince öğretmen:
- Ben başımı örtmeyince utanıyorum.






ALINTI
Paylaşim için tesekkurler.Okurken gözlerim doldu.Rabbim icimizi imanli ilimle doldursun,bir saniye gafillerden eylemesin bizi.


Bismillâhirrahmânirrahîm
TÂHÂ-25
"Kâle rabbişrah lî sadrî.
(Musa A.S):“Rabbim benim göğsümü şerhet (yar, aç).” TÂHÂ-26
Ve yessir lî emrî. Ve bana işimi kolaylaştır.
(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.”
Sadakallahûlazim🤲

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
allah, arasi, bilal, bir, diyen, hasa, hzlerinin, kadin, nadir, oretmenle, yok


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Muhyiddin ibn-i Arabiden Tavsiyleler (Mutlaka Okuyun) HeartLess Tasavvuf & Tarikatler 20 02.11.24 21:53
Tevhidin Şartları (La İlahe ilallah ) La Tahzen12 ALLAH (c.c) 7 05.03.24 16:44
Kürtaj olan veya düşük yapan kadın lohusa sayılır mı? Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 0 04.03.21 12:30
Yanımda Taşımam Gereken Vefkler ve dualar hangileridir H3roglif Sorularınız 19 22.11.19 19:29
Zümer Suresi Açıklamalı Tefsiri Havasokulu Kuran-ı Kerim Tefsiri 1 03.07.18 01:20


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:58.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147