UYARI: Büyü Allah'a Şirk Koşmaktır
Allah (cc)'nın kulları üzerindeki en büyük hakkı, varlığını ve birliğini kabul edip, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Çünkü şirk, günahların en büyüğüdür. Kurân-ı Kerîm'de bu hususta şöyle buyrulmaktadır:
وَآتُواْ النَّسَاء صَدُقَاتِهِنَّ نِحْلَةً فَإِن طِبْنَ لَكُمْ عَن شَيْءٍ مِّنْهُ نَفْسًا فَكُلُوهُ هَنِيئًا مَّرِيئًا
“Doğrusu Allah, kendisine eş koşulmasını bağışlamaz. Ondan başkasını, dilediği kimse için bağışlar ve mağfiret buyurur. Kim de Allah'a eş koşarsa, gerçekten pek büyük bir günah uydurmuş olur.” (Nisa 4)
وَمَن يَكْفُرْ بِالإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ فِي الآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ
(...) “Her kim imandan sonra küfre düşerse, yaptığı ameller boşa gider ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.” (Maide 5)
Bu ayet-i kerimelerden anlaşılacağı gibi, Allah (cc) şirk ve küfrün hiçbir çeşidini affetmez, imandan sonra bu duruma düşenlerin daha önce işledikleri namaz, oruç, hac, zekat ve hayırlı amellerinin sevabı defterinden silinir. Ona ne bir peygamber şefaat edebilir ne de bir veli, mü'minler de ona merhamet olunması için dua edemezler.
Buhara ve Semerkand ulemasına göre bilmemek bu hususta mazeret değildir. Mazeret iki halde kabul edilir:
1. Lisanın sürçmesi; Kişi bazen söylemek istemediği halde bazı sözler irade dışında kendisinden sadır olur. Çok sevinen bir insanın Allah (cc)'a şükrederken yanlışlıkla, "Sen benim kulumsun, ben de senin Rabbin" demesi gibi.
2. Aklın gitmesi; Kişinin delirmesi, bunaması ve benzeri ağır akıl ve ruh hastalıklarına müptela olması durumunda söz ve işlerinden dolayı hesaba çekilmeyeceği bilinen bir husustur.
Küfrün çeşitlerinden herhangi birisi ile imandan ayrılan kişi, sadece istiğfar ederek imana giremez. Bu ona fayda vermez, belki günahı daha da arttırır. Küfrüne sebep olan itikadı yanlışlığını anlayıp bunu düzeltmesi, sonra şehadet kelimesini kalbiyle tasdik ederek söylemesi ve bir daha o bozuk itikada dönmeyeceğine dair Cenab-ı Hak'ka söz vermesi gerekir.
Küfür üç kısımdır: Lafzi, fiili, itikadi:
Lafzi küfür: Allah'a, peygambere, dine, imana sövmek, (v.s.)
Fiili küfür: Kurân-ı Kerîm'i ya da Kurân-ı Kerîm'den bir ayeti ya da Allah (cc)'ın ismi yazılı olan bir kağıdı bilerek pisliğe atmak.
İtikadi küfür: Allah (cc)'ı semada bilmek gibi, O'nu noksan sıfatlarla bilmek. (Allah (cc) mekansızdır) Melekleri Allah (cc)'ın kızları bilmek, v.s.
Gerek memleketimizde gerekse İslâm dünyasının pek çok yerinde, lakapları hoca, hatta şeyh olan çok kimse vardır ki, bunlar şirk ve küfür içindedirler. Bu yetmiyormuş gibi yanlarına gelen, kendilerine herhangi bir hastalığın tedavisi için müracaat eden zavallı Müslümanları da saptırıp, küfür çukuruna düşürürler.
Bu küfrün en önemli sebebi ise, gayba dair haber ve bilgi vermeleri, karşıdakilerin de buna inanmalarıdır.
.
|