Evrensel iyi-kötü çekişmesi
İnsanın içinde; "kavga ettiği", kavga etmesi/mücadele etmesi gerektiği ikinci bir kişi vardır, nefsi/egosu. Nefs "kavgayla", öfkeyle, kinle, hırsla ve kısaca tüm olumsuz olumsuz duygularla beslenir ve büyür, kontrol yitirilirse, azgınlaşır.
Dinsel öğretilerde edeplendirilememiş, kontroldan çıkmış başı boş nefsin adı "şeytan"dır. "O şeytan ne kötü düşmandır." denmiştir, Kur'an'da(Fâtır 6, Yâsin 60).
Şeytan/nefs kişiyi; oyalar, kandırır ve doğru yoldan saptırır. Bunlar edeplendirilmemiş, kontroldan çıkmış nefsin işlevleridir. Enkarne varlık bunlarla, yâni kendi şeytanı ile sürekli sınanır. Şeytanın/nefsin işlevi budur.
İnsandan beklenen, şeytanının/nefsinin kandırmacalarına galebe çalmaktır. Ama çoğu zaman, “otomatik gelişim düzeyinin yarı idrakli varlıkları”(*) olarak bunu başaramayız. O yüzdendir ki dünyada öldürmek ve savaşmak hiç bitmemiştir. Çünkü insan daha kendi içindeki ikinci "kişiyi",şeytanını/nefsini alt etmeyi becerememiştir. Elbette, nefsine üstün gelen insanlar da vardır ama sayıları çok az. Beşerî reziletlerden kurtulmuş ve faziletlere bürünmüş insanlar çok az. Yâni azınlıkta olan iyiler ve çoğunluğu oluşturan kötüler.
Bu durumun evrensel görünümü yin-yang simgesiyle inisiyatik öğretilerde yerini almıştır. Ancak "kötü"nün tüm oyunlarına/aldatmacalarına karşın evrensel ve varlıksal gidiş "İYİ'e doğrudur. Çünkü varlık gelişmemek/iyileşmemek elindeliğine sâhip değildir.
|