İBRAHİM BİN ETHEM k.s.a
Belh padişahının veya kızının oğludur. Babası Edhem’dir. Ömer-ül Fârûk neslindendir. Şam’da Çeştiyye Evliyâsının büyüklerindendir. 779 senesinde vefât etti. Pek çok menkıbesi vardır:
HİZMETÇİNİN VERDİĞİ DERS
İbrahim bin Edhem hazretleri şehzâdeliği zamanında birgün odasına girince hizmetçisinin kendi yatağında yattığını görüp öfkelendi ve dövdürttü. Hizmetçi dayağı yedikçe gülüyordu. Bunun sebebini sordu. Hizmetçi dedi ki:
- Yatağınızı temizlerken bir an yatağınıza yattığım için bu kadar dayak yiyorum. Siz ise yıllardır bu yatakta yatıyorsunuz. Acaba âhırette hâliniz nice olur diye düşündüm de onun için gülüyorum.
O anda İbrahim bin Edhem hazretleri, makâmını terkederek evliyâlardan oldu.
BAŞKALARINA SOR
İbrahim bin Edhem hazretleri birisiyle arkadaş oldu. Bu arkadaşlıkları bir müddet devam edip, zaman gelip ayrılmaları icap edince, arkadaşı dedi ki:
- Uzun zaman arkadaşlık ettik. Bu zaman zarfında bir ayıbımı gördünse söyle de bir daha yapmayayım.
İbrahim bin Ethem buyurdu ki:
- Kardeşim, sende bir ayıp görmedim. Ben sana dâima sevgi gözü ile baktım. Onun için seni hep iyi buldum. Senden gördüklerim hep iyi şeylerdi. Ayıp arıyorsan başkalarına sor.
BİLDİĞİ İLE AMEL ETMEK
İbrahim bin Edhem hazretleri yolda bir taş gördü. Üzerinde, “Çevir ve altını oku!” yazılıydı. Çevirdi; üzerinde şöyle yazıyordu:
“Eğer öğrendiğinle amel etmiyorsan ne diye bilmediğini öğrenmek istiyorsun?”
Bu yazı kendine çok tesir etti. “Yâ Rabbî! Seni tanıyan hakkıyla tanıyamamıştır. Şimdi seni bilmeyen bir kimsenin hâli nasıl olur?” dedi ve çok ağladı.
SEN KİMİN KULUSUN
Birgün kendisine şöyle sordular:
- Sen kimin kulusun?
Titredi, yere düştü ve kendinden geçip yerde çırpınmaya başladı. Kendine geldi, kalktı ve bir âyet-i kerîme okudu.
“Niçin cevap vermedin?” dediklerinde buyurdu ki:
- Korktum. Eğer O’nun kuluyum desem, benden kulluk haklarını ister; değilim desem, bunu da hiç diyemem.
|