Adalet ve şehadet
4874 - Amr İbnu Şuayb an ebîhi an ceddihi anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Hain erkek ve hâine kadının, zani erkek ve zâniye kadının, kardeşine kin taşıyan kimsenin şehâdeti caiz değildir."
Ebu Dâvud, Akdiye 16, (3600, 3601); İbnu Mâce, Ahkâm 30, (2366).
Tirmizi'de Hz. Aişe'den yapılan bir rivayette, hâine kelimesinden sonra şu ziyade vardır: "Hadd-i kazf'la celde tatbik edilenin, şehadette (yalanı) tecrübe edilmiş olanın, ev halkına hizmet edenin, kendisini nisbet ettiği mevla ve akrabaları hususlarında müttehem olan (gerçek nesebini gizleyen)in."
Tirmizi, Şehâdât 1, (2299).
4875 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bedevînin, köylü aleyhindeki şehadeti câiz değildir."
Ebu Dâvud, Akdiye 17, (3602); İbnu Mâce, Ahkâm 30, (2367).
4876 - Eymen İbnu Hureym İbni Fâtik anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Yalan şehadet Allah'a şirkle bir tutulmuştur!" buyurdular ve âyeti okudular. (Meâlen): "...Putlara tapmak gibi bir pislikten ve yalan sözden de kaçının." (Hâcc 30).
Tirmizi, Şehâdât 3, (2300, 2301); Ebu Dâvud, Akdiye 15, (3599); İbnu Mâce, Ahkâm 32, (2372).
4877 - Zeyd İbnu Hâlid radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Size şahidlerin en hayırlısını haber vermeyeyim mi: O kendisine talep edilmezden önce şehâdet etmeye gelendir."
Müslim, Akdiye 19, (1719); Muvatta, Akdiye 3, (2, 720); Ebu Dâvud, Akdiye 13, (3596); Tirmizi, Şehâdât 1, (2296).
4878 - Huzeyme İbnu Sâbit radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir bedeviden bir at satın almıştı. Aleyhissalâtu vesselâm, onu eve kadar getirivermesini ve orada parasını almasını söyledi. Bu sırada kendisi hızlı hızlı yürüdü; bedevi ise ağır ağır yürüyordu. (Aralarında epeyce bir mesafe hasıl oldu. Bu sırada) bazı kimseler bedeviye gelip at üzerinde pazarlık yapmaya başladılar. Onu Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın satın almış olduğunu kimse bilmiyordu. Bedevi, Aleyhissalâtu vesselâm'a seslenip:
"Şu atı alacaksan al, değilse sattım!" dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bedevinin bu sözünü işitince adama yönelip: "Ben onu zaten senden satın aldım ya!" buyurdular. Ama bedevî:
"(Bu ne demek?) Vallahi ben onu sana satmadım!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Bilakis! Ben onu senden aldım" dedi. Bunun üzerine bedevî:
"Bir şâhit getir!" demeye başladı. Hemen Huzeyme atılıp:
"Ben şehadet ederim, siz onu satın aldınız!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm, Huzeyme'ye gelerek: "Ne ile şehadet ediyorsun?" diye sordu. Huzeyme:
"Sana olan tasdikim ile, Ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm Huzeyme'nin şehâdetini iki kişinin şehadeti yerine koydu."
Ebu Dâvud, Akdiye 20, (3607); Nesâi, Büyü 91, (7, 302).
Rezin şu ziyadeyi ilave etti: "Bedevî: "Bu, Resûlullah mı?" dedi. Ebu Hureyre kendisine: "Peygamberini tanımaman cahillik olarak sana yeter. Allah Teâla Hazretleri doğru söyledi: "Bedeviler küfür ve nifak yönünden daha şiddetli ve Allah'ın Resûlüne indirdiği emir ve yasakları bilmemeye daha müsaiddirler" (Tevbe 97). Bedevi bunun üzerine atı sattığını itiraf etti."
Kütüb-i Sitte
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..
|