Tekamül Nedir?
Şuurun gelişmesi, evrimleşmesi ve bu arada varlık olarak bizim bütünlük içerisinde devamlı olarak realitelerimizi değiştirmemiz, tekamülün konusunu teşkil eder. Fakat temelde tekamül ruh varlığı için soz konusudur. Biz tekamülü maddesel bir tekamül olarak ele almıyoruz. Tekamül derken maddenin kendi bünyesi içerisinde geçirmiş olduğu gelişimi değil, '' varlık '' diye andığımız ruh varlığının gelişimini kast ediyoruz.
Normal olarak duyularımızla bazı şeyleri anlamaya çalıştığımızda, duyularımızın bu şeyleri anlamak ve idrak etmek için yeterli olmadığını, pek sınırlı duyular içerisinde, sınırlı duyumlar içerisinde kaldığımızı, anlama kapasitemizin hatta algılama kapasitemizin çok dar bir alanda olduğunu müşahede ederiz. Bu bakımdan insanlar sonsuzluk hakkında derli toplu hiçbir bilgiye sahip değillerdir. Genel olarak kabul ettiğimiz bir bilgi vardır ki, buna göre yaratlış sonsuzdur.Yaradanıyla alakalı olmak üzere,O'nun mahiyetiyle olmak üzere sonsuzdur.
Yaratan sonsuzdur Mutlak bir varlıktır.
Bu bakımdan bu sonsuzluk üzerinde ki her türlü hareket, yaratılışın ve Yaratan'nın sonsuz hüviyetinden kaynaklandığı için, tekamülde sonsuzdur. Seviyenin yada mertebenin sonu yoktur çünkü yaratılış sonsuzdur. Sonu olmayan bu yükseliş ebediyen sizin arzu ettiğiniz yönde gerçekleşecektir. Bu süre zarfında elimize geçecek olan şey ise kemalat yani mükemmellik, olgunluk, bir gelişme hali olacaktır.
Tekamülden maksat, varlıkların şuurlanması ve bilgilenmesidir. Her maddi ortam tekamül yeridir ve burada varlıklar, yaşayarak şuur ve bilgilerini genişletirler. Ruhun madde evrenine girişi ve oradan çıkışı, madde bilgisini alıp uyguladıktan sonra gerçekleşir. Varlığın ulaşacağı her tekamül merhalesi izafidir; kesinlikle son kemal noktası yoktur. Madde evreninin bilgisine ve şuuruna sahip olmak, bize göre en yüce tekamül noktası sayılsada, Mutlak varlığa göre bir hiçtir. Bu bakımdan varlıklar, ancak kendi tekamül realitelerinin kemaline ulaşabilirler. Bu ise bir alt realiteye nispetle oluşan mükemmelliktir ve madde evrenine özgü bir zaman kavramı olan ezelden başlayıp ebedde son bulan eylemler sonunda oluşan bir durumdur.
Demek ki, ''Neden tekamül ediyoruz, neden yeryüzüne geliyoruz ve ölümle bedenlerimizi bırakıp gidiyoruz?'' sorularına vereceğimiz cevap şudur; Ruh, madde evrenine girip çıkarak, madde evreninin bilgisini alıp uygulamaktadır. İrtibata geçebildiğimiz maddi safhanın bilgisini almak için gelip gidiyoruz ve buna bilgiyi arttırmak, bilgiyi çoğaltmak bakımından '' Tekamül'' diyoruz.
|