Bahaneler Yaratılır!
Savaşlar için geniş kitleleri ikna edecek bahaneler lazımdı. İlk dünya savaşında bir Amerikan gemisi feda edilmiş, gerekli bahane yaratılmıştı. II. Dünya Savaşı’na girebilmek için Amerika, Pearl Harbour’ın senaryosunu önceden yazmıştı. Vietnam’a girerken bahane Amerikan gemilerine saldırıydı. Ama daha sonra bu yalanlandı.
Ortadoğu ve Orta Asya’ya girmek için de bir bahane lazımdı ve “yeni dünyacılar” 11 Eylül bahanesini ellerindeki medya çarkıyla halka sahneledi. Şimdi size “Uyarı Amerika” adlı belgesel bir filmden bir bölüm aktaracağım. Belgeselde film yönetmeni Aaron Russo ile yapılan bir telefon röportajına yer veriliyor. Russo, Rockefeller ailesinden Nicholas’la yakın dost. Aralarında geçen ve dostluklarını bitiren tüyler ürpertici bir konuşmayı şöyle aktarıyor:
Tarih Kasım 2000. Yani 11 Eylülden 11 ay önce: “Bir gece beni aradı ve ‘bir şeyler olacak’ dedi. Afganistan’a gireceğiz, Hazar’dan boru hattı geçireceğiz, Irak’a gireceğiz, petrole kavuşacağız, oraya konuşlanacağız. Venezüella’ya gireceğiz.” diye devam etti.
“Söylediklerinden ilk ikisi gerçekleşti. Bana gülerek ‘Oralara hiç bulamayacağımız birilerini aramaya gideceğiz.’ diyordu. ‘Terörle savaş’ lafını tekrarlıyordu. ‘Malum’ diyordu, ‘Terörle savaşı kimse kazanamaz! Ama bu bahane sana çok şey için imkân verir!’ gülüyordu. ‘Nasıl herkesi bu kadar saçma bir bahaneye ikna edebilirsin ki!’ diye sordum. ‘Medyayla!’ dedi. ‘Unutma bir şeyi çok tekrarlarsan herkes inanır!’ diye ekledi’.”
11 Eylül şokundan sonra dünyanın her tarafında onlarca bilim adamı bu anlaşılmaz olayı anlamaya çalıştılar. Kimse anlayamadı. Amerikalı araştırmacılara göre, medya, 11 Eylül’ü paketledi ve Amerikan halkına sattı. Gerçek ve yalan birbirine karışmıştı ve ikiz kulelerle ilgili tüm deliller karartılmıştı. Öyle ki, New York Belediye Başkanı Giuliani, deliller araştırılmadan binalardan geride kalan her şeyi ortadan kaldırmıştı. Olay yerinde inceleme yapılmasına imkân tanınmamıştı. Bir olay oldu bitti! Sonuç mu? Amerikan ordusu Afganistan’da ve Irak’taydı!
|