İmâm Rabbani (k.s) bir dostuna yazdığı mektupta ona şöyle tavsiyede bulunmuştur.
“İnsanların nefsi emaresi makam,mevki sahibi olmak,başa geçmek sevdasındadır.” nefsi emare kimsenin emri altına girmek istemez,aksine herkesin kendine tapınmasını ister.
Kutsi bir hadiste Allah’u Teâla şöyle buyuruyor;
“Nefsine düşmanlık et,çünkü nefsin benim düşmanımdır.”
Buna göre nefsin her türlü arzularını yerine getirmek,onu kuvvetlendirmek,Allah’u Teâla’nın düşmanına yardım etmek olur ki bu kokunç bir suç ve cürümdür.
Nefis temizlenip ıslah olmadıkça,benlik ve büyüklük sevdasından kurtulmadıkça,manen felaketten kurtulmak mümkün değildir.
Ebedi âlemden gitmeden (Azrail kapıyı çalmadan)önce nefsi bu hastalıktan tedavi etmek lazımdır.Mübarek “Lâ İlahe İllallah” kutsi kelimesi insanın içindeki ve dışındaki bütün yabancı mabudları kovduğu için nefsi temizleyerek kötü huyları izale etmekte en faydalı ve en tesirli ilaçtır.
Tasavvuf büyükleri nefsi tezkiye için bunu her şeye tercih etmişlerdir.
Nefis hak yoldan çıkıp inada başlarsa bu mübarek kelimeye devam ederek imanı ve nefse karşı kuvvet kazanmak lazımdır.Nitekim Aleyhisselatü vesselam Efendimiz;
“Lâ ilâhe İllallâh” diyerek imanınızı yenileyiniz” buyurmuştur.
Vesvese ve evham hastalığının ruhi arızaların def’i için “Lâ İlahe İllallâh” sürekli zikretmektir.