Barnabas incili gerçeği
Barnabas İncili`nin hikâyesi avdan dönen köylülerin Uludere yakınlarında bir mağaraya girmeleriyle başlıyor. Köpekleri mağarada kaybolan köylüler, köpeklerini aramaya başlıyor. Köpeğin sesi çok derinlerden geliyor; mağaranın içindeki bir kuyudan. Bir urgan alıp, kuyunun içine giriyorlar. Karşılaştıkları manzara ise tüyleri diken diken etmeye yetiyor. Köylüler, taştan yontma bir oda içerisinde bir lahit ve bazı eşyalarla karşılaşıyorlar.
Önce Hz. İsa`ya ait bir madalyonu çıkarıyorlar. Lahitin kapağını açıyorlar; bir ceset ve üzerinde bir kitap. Buldukları kitap Babat Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babat`ın babası Ferhan Babat`ın eline geçiyor. Ferhan Babat`ın kitabın tarihi değerini anlaması uzun sürmüyor ancak kime götürdüyse kitapta yazılanları çözemiyor. Papazlar dahil kimse kitabın hangi dilde yazıldığını anlamıyor. Bu kez Babat, kitabı satmak için girişimlerde bulunuyor. Dönemin Malatya Milletvekili İsmail Hakkı Şengüler`e bahsediyor kitaptan. Şengüler kitabı inceliyor ve kitabın önemini anlamak için iki sayfasını filolog Hamza Hocagil`e götürüyor.. Hamza Hocagil, Aramice uzmanıydı. Aramice, Hz. İsa`nın ilk öğütlerini verdiği dildi. Hamza Hocagil, Türkiye`de bu dile vakıf birkaç kişiden biriydi. Hâlbuki Hıristiyan aleminin kabul ettiği dört İncil`den hiçbirinin Aramice orijinali yoktu. Tümü Grekçe`den yapılan tercümelerden oluşuyordu. En eskisi de dördüncü yüzyıla aitti. Hocagil, papirüs üzerine yazılan sayfaları inceledikten sonra, yazının Arami dilinde ve Süryani alfabesiyle kaleme alındığını tespit ediyor. Ve kitabın ilk sayfasını tercüme ediyor: `Ben Kıbrıslı Barnabius… Tespihe layık âlemlerin
Rabbinden bir bütün olarak, Ruhu`l Kudüs`le Meşaha`ya vahyolunanı tıpkı İsa`dan duyduğum gibi, sadakatle, 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum.`
Hocagil, Malatya Milletvekili Şengüler`e heyecan içinde `Bu kitap Barnabas İncili` diyor. Ve Şengüler, Barnabas İncili`ni satın almak için Ferhan Babat`a 280 bin doları ödemeyi kabul ediyor. Hocagil`e göre bu eser, iki bin yıllık kayıp otantik İncil`di. İncil, Hz. İsa`nın vahiy kâtibi Aziz Barnabas tarafından yazılmıştı!
İncil, Özel Harp Dairesi`nin kasasında
Peki bundan sonra ne oluyor?
İşte Hollywood filmlerine taş çıkartacak hikâye
asıl buradan sonra başlıyor. Kitabın yazarı Aydoğan Vatandaş, Hamza Hocagil`le görüşüyor ve sır perdesini aralıyor. Hamza Hocagil yaşananları şöyle anlatıyor:
`Ferhan Babat`la anlaşmaya varılmıştı. Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan`ın babası Mehmet Ali Arslan ile birlikte İncil`i teslim
almaya gittik. Ancak o sırada beklenmedik bir şey oldu. İncil bize teslim edilemeden jandarmanın eline geçti. İki yıl boyunca jandarma karargâhında saklı tutuldu. Daha sonra Kemal Başer Paşa`dan alınarak Genelkurmay Özel Harp Dairesi`nin eline geçti.`
Hamza Hocagil, her şeye rağmen Barnabas İncili`nin peşini bırakmamıştı.
Hocagil, dönemin başbakanı ve hemşehrisi Turgut Özal`a 1993 yılında konuyu açtığını söylüyor: `Konuyu kendisine anlattıktan sonra beni Özel Harpçi Orgeneral Sami Karamısır Paşa`ya gönderdi. Önce beni epey sorguladılar, amacımın ne olduğunu anlamak istiyorlardı. Ben kitabın sadece tercüme boyutuyla ilgilendiğimi söyledim. Ardından İstanbul Balmumcu`da
bulunan Özel Harp Karargâhı`nda Sami Karamısır Paşa ve MİT Müsteşarlığı da yapmış olan ve hâlen hayatta olan Hayri Ündül Paşa`nın
görevlendirmesiyle tercüme çalışmasına başladım.` Bu görevlendirmenin ardından Hamza Hocagil Ankara`da bulunan, o zamanki
adıyla Özel Harp Dairesi Başkanlığı`na gidiyor: `Kitabı ilk orada gördüm.
Birkaç demir kapıyı aştıktan sonra ulaşılan bir yerdeydi. Kitap, 1987 yılında Sami Karamısır Paşa ve Hayri Ündül Paşa`nın bilgisi dahilinde İstanbul Balmumcu`da bulunan Özel Harp Karargâhı`nda tercüme etmem için bana
verildi. Ben burada her gün tercüme çalışmalarını yapıyordum. Tercüme
parası da bana Harp Akademileri Komutanı Nahit Şenoğul Paşa tarafından
veriliyordu. Nahit Paşa daha sonra bana Harp Akademileri`nde Koruyucu Envanter dersleri de verdirtti. Bu süre içerisinde İncil`in 19 sayfasını Özel Harp Dairesi`ne bağlı subayların kontrolünde inceledim`
On Emir`in yerini bildiriyor.
Hocagil, Barnabas İncili`nde nelerin yazdığıyla ilgili de şunları söylüyor:
`Tevhitten başka bir şey yoktu. Zikrullah vardı. İbadet etmenin önemi, Allah`a eş koşmama, bu arada komşulara yardımcı olma, Lut Kavmi ile ilgili bazı uyarıcı bilgiler ile ilgili ibret alınmasını öğütleyen bir kıssa vardı.
Dikkatimi çeken bir şey daha vardı. Ayette, `Bir peygamber gelecek, ona tabi olanlar, dolgun başaklar gibi olacak(!)` diyordu.`
Hocagil, Barnabas İncili`nin son sayfasında, Aziz Barnabas`ın bu incili dört nüsha olarak yazdığını ve diğer üç nüshanın da yerlerini belirttiğini söylüyor:
`İnciller`in biri İsrail`de, diğeri Arabistan Yarımadası`nda diğeri ise Kuzey Irak`ta Süleymaniye Zaho taraflarındaydı. Orgeneral Nahit Şenoğul Paşa`nın verdiği Barnabas İncili`nin son sayfalarında Hz. Davut`un kendi eliyle yazdığı Aramca Zebur ve Hz. Harun`un bakır levhalara yazdığı On Emir`in nerede olduğuna ilişkin bilgiler de vardı.`
Veli Küçük adı burada da karşımıza çıktı
Hocagil, Hz. Davut`un Sarayı`nda bulunan İncili de tercüme ettiğini söylüyor: `Bu tercümeyi Almanca ve İngilizce olarak Yunanistan`daki
Markos Yayıncılık için yaptım. Genelkurmay`daki İncil`le İsrail`de bulduğumuzun tek farkı " tefsirli " oluşuydu.
Barnabas, Uludere`de bulunan İncil`e bazı şerhler düşmüştü.
Tercüme parası olarak 15 bin dolara
anlaşmıştım.`
Hocagil, Markos Yayıncılık`la aracı olanın ise ismini söylüyor. Bu isim, son günlerde adını sıkça duyduğumuz Ergenekon Soruşturması`nın bir numaralı sanıklarından: `Aracı, Adem Taşdemir`di. Taşdemir, Ergenekon`un kilit ismi
Tuncay Güney`le birlikte `cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak` iddiasıyla gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Taşdemir`in bir özelliği de Emekli Tuğgeneral Veli Küçük`ün yaveri olmasıydı!` Hamza
Hocagil`in bir başka iddiası ise Barnabas İncili`nin hâlâ Genelkurmay Özel Harp Dairesi`nde olduğu yönünde…
Bu incille uğraşanlardan ise Esad Çoşan garip bir kazada yurtdışından hayatını kaybetti..
Bu incili okuyup müslüman olan İsrail eski başbakanı İzak rabin’in torunu Viktoria rabin öldürüldü..Turgut Özal gördü.. Eşref Bitlis Özel Harp Dairesinde gördü..Ve en son gündeme gelen Muhsin yazıcıoğlununda ölmeden bir kaç gün önceki konuşmalarında ki şu sözlere dikkat ‘ aslında barnabas incilinde geçenlere Film yapmalıyız’..sözleri ve yanındaki arkadaşlarının Muhsin bey siz gördünüzmü sorusuna ‘Sultanlar görür’ diyerek cevap vermesi..ve halen aydınlığa kavuşturulmamış bi ölüm malum helikopter kazası..
Ayrıca 1970’li yıllardan beri dostluk yaptığı Lütfü Şahsuvaroğlu ne diyor bakın’ Bu kitap Türkiyenin en önemli kozudur’ değerlendirmelerini yaptıkları yönündeki beyanı...
NOT:
Kuran ı Kerim..
Kurra olan yani her şey kendisinde mevcut olan en büyük Kitap..
Ayet de der ki; Kendisinden önceki her kitap..
Yani Harun un bakıra işlediği Tevrat ve
Barnabas ın yazdığı değişmedi ise İncil Ayetleri..
Hepsi bu Kuran da mevcut ve tamam oldu, diyor en sonunda..
Zaten tercümeyi yapan da farklı bir şey Yok tu, diyor..
Yani.. Kuran da tüm ALLAH Kelamları mevcut.. incil.. tevrat.. zebur..
|