HORMONLARINIZI DENGELEYİN
Hormon takviyelerine karşı mesafeli olun
Ergenlik dönemindeki gelişimsel bozukluklar, adet düzensizlikleri, infertilite (kısırlık) ve sorunlu menopoz gibi durumlarda kadınlara medikal olarak hormon takviyeleri (doğum kontrol hapları vs.) önerilebiliyor. Elbette ki acil durumlarda hekimlerin önerdiği bu tür ilaçlar çok daha hızlı ve etkili sonuçlar verebiliyor ancak, yapılan araştırmalar yapay olarak alınan hormon takviyelerinin uzun vadede rahim ağzı kanseri, meme kanseri ve benzeri birçok hastalığa neden olabileceğini de ortaya koyuyor. Eğer hormon dengesizliğine bağlı bir sorun yaşıyorsanız, doktorunuzla medikal hormon takviyeleri yerine doğal yöntemleri denemeyi konuşabilirsiniz. Beslenme ve gündelik alışkanlıklarınıza dikkat ederek, bazı doğal yöntemler uygulayarak hormonlarınızı dengelemeniz mümkün olabilir. Ancak ciddi ve acil müdahale gerektiren durumlarda yapay hormon takviyeleri tercih edilmelidir.
Şekerden uzak durun
Şeker tüketimi, hormon dengesini önemli ölçüde etkileyen faktörlerden biri. Düzenli olarak fazla miktarlarda tüketilen şeker, vücudumuzda salgılanan hormonların işlevlerini bozduğu gibi, sağlıklı bir kiloda kalmamızı da engelliyor. Kilo ile ilgili problemler yüzünden hormon dengesinin bozulması da kaçınılmaz olabiliyor. İnsülin, leptin gibi metabolik işlevleri düzenleyen hormonların şeker tüketimi ile bozulması, enerji seviyemizi ve menstrual döngülerimizi de etkiliyor; aynı zamanda enflamasyonu artırarak östrojen ve testosteron dengelerini bozabiliyor. Yediğiniz yemeklerin ve tükettiğiniz içeceklerin mümkün olduğunca az şekerli veya tamamen şekersiz olmasına özen göstermelisiniz.
Bolca sebze tüketin
Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü için sebze tüketmenin önemini biliyoruz ancak özellikle bazı sebzeler, hormon dengesini sağlamak için de oldukça faydalı. Turp, beyaz lahana, kara lahana, brüksel lahanası, karnıbahar, brokoli, roka, tere, kale gibi turpgiller familyasına ait sebzeler, sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak vücuttaki fazla hormonların atılmasına yardımcı olurlar. Özellikle son yıllarda önemini daha iyi anladığımız bağırsak mikrobiyomunun da desteklenmesi, hormonal dengeyi sağlamak adına önemlidir. Turpgillerin içerdiği sülforafan ve indol-3-carbinol adlı maddeler, özellikle östrojen fazlalığı durumunda oldukça etkilidir.
Stresten uzak durun
Kronik stresin pek çok hastalığa neden olduğu bilinen bir gerçek. Aynı zamanda hormon dengesi de strese bağlı salgılanan fazla kortizol hormonundan olumsuz yönde etkilenebiliyor. Psikolojik stres kadar, güçlü diyet ve egzersiz pratiklerinin neden olabildiği fiziksel stres de hormon dengesini etkiler. Düşük karbonhidrat diyetleri, uzun süren oruç ve yoğun egzersiz, vücuttaki stres seviyesini önemli ölçüde artırabilir. Hormonal dengesizlik yaşıyorsanız, bir süreliğine daha hafif diyetler ve yoga, meditasyon gibi pratikler sizin için daha uygun olacaktır. Özellikle düzenli olarak yapılan mediasyon, stres seviyesini azaltmada oldukça etkilidir.
STRESE VE YORGUNLUĞA İYİ GELEN BİTKİ ÇAYLARI
Adaptojenlerin gücünden faydalanın
Ashwaganda, ginseng, maca kökü ve rhodiola gibi bitkisel ürünler, vücudu genel olarak dengeleyen adaptojenlerdir. Ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmıyor olsalar da, yapılan araştırmaların da desteğiyle dünyada gün geçtikçe daha fazla tercih edilen bu ürünlerin, özellikle strese bağlı rahatsızlıkların giderilmesinde oldukça etkili olduğu biliniyor. Stres seviyelerinin dengelenmesi de hormonal sağlık için çok önemli. Bir uzmana danışarak günde ne kadar adaptojen alabileceğinizi öğrenebilir, düzenli kullanım ile hormonal dengenizi adaptojenler ile koruyabilirsiniz.
Bağırsak sağlığınızı önemseyin
Mikrobiyom üzerinde yapılan yeni araştırmalar, bağırsakların ve sindirim sistemindeki bakterilerin bilinenden çok daha önemli olduğunu, hatta bağırsakların adeta ikinci bir beyin gibi işlev gördüğünü ortaya koydu. Birçok metabolik işlevi etkilediği gibi bağırsaklar; kadınlar için en önemli üç hormon olan östrojen, progesteron ve testosteron dengesini de etkiliyor. Gereksiz antibiyotik ilaçlardan ve antibakteriyal ürünlerden kaçının, probiyotik takviyesi alın ve toprakla haşır neşir olarak vücudunuzu sağlıklı bakterilere uygun bir yaşam alanı haline getirin. Aynı zamanda sindirim sisteminin düzenli çalışması için de bol su içmeyi ihmal etmeyin.
|