Çok ilginç hikayeler ....!!
Rüya ve Şeytan Sonatı
Modern keman yayının mucidi G.Tartini, rüyasında Şeytan'a esir olduğunu görmüştü. Gene bu rüyada Tartini şeytan ile alay etmek üzere, ona bir keman vermişti. Fakat bu durumda olan oldu. Şeytan en derin hayallerinin bile meydana getiremeyeceği kadar güzel bir sonat çalmaya başlamıştı.Tartini uyanınca bu parçadan hatırladığı kadarını notalara döktü ve ünlü Şeytan Sonatı'nı böylece meydana getirdi. Tartini bu rüya hikayesini 2766 yılında astronom Joseph Lalande'a anlatmıştı. Beethoven, Mozart, Schumann gibi ünlü besteciler bestelerinin bazı kısımlarını rüyalarında görmüşlerdir.
---------------------------------------
-----------------------------------------
Ufolar ve Güneş Patlamaları
Kimliği belirsiz uçan ve tanımlanamayan cisimlerin tümüne UFO adı verilir. UFO olaylarını incelemekle görevli Amerikan komisyonu, en çok karışıklık yaratan ve en ciddi olanlar arasından binlerce olayı incelemişlerdir. UFO olaylarıyla güneş patlamaları arasında önemli bağlantılar vardır. Bu patlamalar sırasında UFO olayları artmaktadır. Ne zaman güneşte önemli patlamalar olsa, hemen ardından yüzlerce kişi çeşitli uçan cisimlere rastladıklarını anlatmaktadırlar. Bu bağlantının kesinlik kazanması üzerine, olaylar daha da ilginç boyuta ulaşmıştır. Ne var ki, bağlantının nedeni halen bilinmemektedir.
--------------------------------------------
-------------------------------------------
Cenazeye Katılan Arılar
Myddle' da arıcılık yapan Sam Rogers, 1934 yılında 70 yaşında hayata gözlerini kapadı. Rogers kasabada herkese yardım ettiği için çok sevilirdi... Bu yüzden cenaze töreni oldukça kalabalıktı... Kilisedeki törenden sonra, tabut mezarlığa taşınırken, birden havada bir arı kümesi belirdi... Bulut halinde uçarak gelen arılar, cenazeye katılanların üzerlerine kondu... Bu durum önceleri korkutucu olduysa da , arıların kimseye zarar vermediği görülünce, herkes rahatladı... Mezarın üzerine son toprak atıldıktan sonra, yine topluca havalanan arılar, Sam Rogers'ın bahçesindeki kovanlarına geri döndüler... Arılar sahiplerini son yolculuğunda yalnız bırakmamışlardı.
---------------------------------------
---------------------------------------
Sfenksin Sırrı
Sfenks adını hemen hepimiz duymuşuzdur. Dünyanın en büyük heykellerinden biri olan Sfenks, büyük piramit Keops' un önünde azametle dikilmektedir. Binlerce yıldan beri varlığını sürdüren bu dev heykelin, ne hangi amaçla oraya dikildiği, ne de kim tarafından yaptırılmış olduğu bilinir. Çeşitli görüşler vardır ama bunlardan hiçbiri kesin sonuç kazanmamıştır. Sfenks'in gücü hiyerogliflerde Firavunun gücünden daha yüksek olarak anlatılmaktadır. O, bütün memleketin koruyucusudur. Kimi araştırmacılara göre ise Sfenks büyük piramidi korumak için yapılmış sembolik bir heykeldir. Oysa M.Ö.3400 yıllarında Firavun Thutmes tarafından Sfenks'in altına dikilen bir levhada Sfenks'in nitelikleri şöyle dile getirilmiştir: "Dünya var olalı beri en büyük sır burada gizlenmiştir. En büyük sır Sfenks'in içindedir. Çünkü Sfenks, ölümsüzlük tanrısı olan Khepera'nın amblemidir. ” Büyük bir çoğunluk Sfenks'in altında ünlü bir Firavun'un veya gizli bir mabedin olduğuna inanmaktadır. Ne yazık ki bu esrarlı heykelin sırrını çözmek halen dahi mümkün değildir. Bazı Roma yazıtlarında Sfenks' in altında büyük piramide bir geçiş olduğu yazılıdır. Yine eski Kal'de, Yunan yazıtları da bu görüşü doğrulamaktadır. Sfenks'in sırrını çözebilmek için kumları kazma ve birçok heykelin etrafını temizleme çalışmaları yapılmıştır. Yazık ki bütün çalışmalar çeşitli nedenlerle durmuş, Sfenks her defasında esrarını korumuştur. Yedi kere yapılan temizleme çalışmalarının sonuncusu büyük masraflarla Mısır Hükümeti tarafından yaptırılmış ve ancak kaidesine kadar temizlenebilmiştir. Maalesef temizleme işlemleri insanlara Sfenks'in esrarı hakkında esaslı bir ipucu vermemiştir. Sfenks hala dünyanın en esrarengiz yerlerinden biri olma özelliğini devam ettirmektedir.
------------------------
----------------------------
Hayaller Ülkesi
İngilizlerin ananelerine olan bağlılıklarıyla, hayaletleri çok meşhurdur. İngiltere'nin tüm bölgelerinde çeşitli hayaletlerin varlığından bahsedilir. On yıl önce Londra'da bir gazete haberinde, aynen şunlar yazılıydı. Windsor Forrest yakınlarında oturan Deborah Scot parkta gezinirken, aniden bir hayalete rastladı. Bu çevrede Avcı Herne adıyla bilinen hayaletin ta kendisiydi. Bu şahıs 8. Henry zamanında yaşamış bir orman korucusuydu. Kendini bir meşe ağacına asarak intihar etmişti.
-------------------------------
----------------------------------
Mitolojiye İsyan Eden Adam
Mitoloji ve Arkeoloji konusundaki araştırmalarıyla ünlü Fransız bilim adamı Robert Charroux, Mısır tarihine ve mitolojisine ilginç boyutlar getirmiştir. Egiptologların araştırmalarına çok sayıda hata yaptıklarını, oysa Mısır mitolojisindeki olayları başka türlü görmenin daha uygun olacağını söyleyen Charroux, bu tutumuyla mitolojiye isyan eden adam konumundadır. Mitolojiye göre, Mısır Tanrılarından Isis, Osiris'in kardeşi. Oysa Charroux, bunun tam tersini savunuyor. Fransız bilim adamının araştırmalarına göre, mitolojik bulgularda Isis eski Mısır Tanrılarının arasında yer almıyor. Buna karşılık bu Tanrı eski Yunanlılar tarafında kamu oyunun sevebileceği şekle sokulmuş ve günümüzden yaklaşık 3500 yıl önce keşfedilmiş. Osiris ise gecikmiş bir Tanrı olup, tahta çıkışı M.Ö.4800 yılına rastlıyor. İkisi de ayrı dönemlerde yaşadığına göre, Isis' le, Osiris'in kardeş olmalarına imkan yok. Isis adındaki tanrı, Horus, Hathor, Nout ve yılan tanrıçası Mertseger' le birlikte en eski Tanrılardan biridir. Çalışmalarında İsa'nın çarmıha gerilme olayını da araştıran Charroux, günümüzden 4300 yıl önce, Osiris'in çevresindeki 12 havarisini topladığını, onlara şarap dağıttığını söylüyor. Bu toplantı sırasında, içlerinden ihanet edecek olana işkence hazırlattığını, değnekle dövüleceğini haber verdiğini belirtiyor. Bu durumda İsa'nın çektikleri, doğumundan 1300 yıl önce bir mitte anlatılmış oluyor. Bu olayın Beytleem efsanesinde de kısa. kısa olarak anlatıldığına değinen bilim adamı, Ani, Hunefe, Paris ve Kerasher papirüslerinde da bu gerçeğin görüldüğünü belirtiyor. Bütün büyük ulusal kütüphanelerde de bu el yazımı kitapların kopyaları vardır. Bu yüzden de iddialarını kabul etmenin çok kolay olduğunu söylüyor. Robert Charroux, Isis ve Osiris hakkında yaptığı araştırmalarını sürdürürken, Mısır mitolojisindeki daha başka yanlışlıkların sırayla ortaya çıkacağının iddia ediyor.
|