Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Paralel evrenler teorisi
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 27.03.17, 00:29
DiLara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
💙DiLara DiLara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 28.11.15
Bulunduğu yer: Yesil Gunes
Mesajlar: 630
Etiketlendiği Mesaj: 29 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bu farkedişle birlikte evrendeki herşeyi açıklamaya tekrar başlanabilir; yani yeni teori ile “zar teorisi” (membrane theory). Bir başka değişle “m” teorisi… Ancak bazıları bunu çok esrarengiz bulurken bazıları da “m”in başka şeyleri açıkladığı görüşündeydiler…

“M” teori… belki sihirli gizemli zarı ( magic mysterious membrane), anneyi (mother) temsil etmekteydi, belki de sihiri (magic), belki de muhteşem (magnificent) kapsamlı evren teorisini…

Belki de sonunda “M” teorisi ile evrendeki herşey açıklanabilecek. Ama “m” teorisinin geçerliliğinin kabul edilmesi için, bilimadamları 11.boyut ile ilgili daha çok şey öğrenmeye karar verdiler; tüm bilinen kuralların ve sağduyunun terk edildiği bir yer olduğu çok çabuk bir şekilde açığa kavuştu, sonsuz uzunlukta ama mesafe olarak çok kısa!...

“11. boyut maksimum ölçüde; bu 10*üstü eksi 20 milimetre bir başka deyişle milimetreyi 20 tane sıfırla 10’a bölmek! Bu çok çok küçük bir ölçüdür.”
Bu şu demektir: 11. boyut, bir milimetrenin trilyonda biri ölçüsünde 3 boyutlu dünyamızın her noktasında bulunmaktadır. Bu size sizden daha yakın olmasına rağmen onu algılayamayız. Bu gizemli uzaya bizim zarlı evrenimiz (membrane universe) yayılmaktadır. Ancak ilk başta hiç kimse bunun nasıl çalıştığını bilmemekteydi. Daha sonra bazıları onun tıpkı ince lastik gibi genişleyip yayıldığını, bazıları ise hiper uzayda amaçsızca titreşerek uçan bir balon gibi olduğunu düşündüler.
Eğer bu size yeterince sürrealist gelmediyse, bir de ileri sürülmüş şu fikre bakalım; belki de11.boyutun diğer ucunda titreşim halinde olan bir başka evren (membrane universe) mevcuttur! İlk başlarda bu fikir çok ciddiye alınmadı ama zamanla tekrar ele alındı. Fizik, şu soruyu sordu; “evrenimiz gerçekten de tek evren mi, yalnız mı?”


Bu sorgulama Lisa Randall ile başladı ( kaya tırmanışı yaparken şöyle diyor): “İnsanlar kayaya bakıyorlar, tabii ki fiziksel olarak o bir taş. Küçük birşey üzerinde odaklanabilirsiniz. Ben, bu kayay tırmanırken problem çözmeyi, oyunları bazı şeyleri tespit etmeyi seviyorum."


Randall bu açıklanması zor olan bir fenomenden (olaydan) çok etkilendi: “yerçekiminin zayıflığı” (weakness of gravity). “Doğada pek çok çeşit kuvvet bulunmaktadır. Çoğunu bir şeklide anlayabiliyoruz, ve bir de şu yerçekimi var, çok farklı gözükmekte. Yerçekimi kuvveti diğer kuvvetlere göre aşırı zayıf bir kuvvet. Belki şimdi etrafınıza bakıp “yerçekimi o kadar da zayıf bir kuvvet olarak gözükmemektedir”diyebilirsiniz. Fakat şöyle bir düşünürseniz; tüm yeryüzü sizi kendine doğru çekiyorsa da siz yine de bazı şeyleri kaldırmayı başarabiliyorsunuz.”

Nima Arkani-Hamed: “Yerçekimi günlük hayatta o kadar da zayıf gözükmemektedir. Bizim ayağımızın yerde sabitlenmesinden, dünyanın güneş etrafında dönmesinden sorumludur ancak gerçekten de yerçekimi diğer kuvvetlere nazaran oldukça zayıf bir kuvvettir. Mesela alın bir tane buzdolabı mıknatısını ve metal bir kalemin ucuna yapıştırın. Göreceksiniz ki mıknatıs kalemi yukarı doğru çekecektir. Burdan da anlaşıldığına göre küçük bir mıknatıs kuvveti yerçekimini yenebiliyor.”

Randall: “Yerçekiminin zayıflığını açıklayan pek çok yeni fikir var. Extra boyutları bir açıklamış olsak…”

“M” teorsi ortaya atıldığında, Randall ve arkadaşları yerçekimi ile bir açıklama getirip getiremeyeceklerini merak etmekteydiler: Acaba yerçekimi bizim evrenimizden 11. boyuttaki uzay boşluğuna mı sızmaktamıydı?

Nima Arkani-Hamed: “yerçekimi gerçekte oldukça diğer pek çok kuvvet kadar güçlü bir kuvvet olmasına rağmen zayıf gözüküp, algılanabilir. Çünkü yerçekimi gördüğümüz ya da görmediğimiz tüm extra boyutlara yayılmaktadır.”

Randall, yerçekiminin bizim zar evrenimizden (membrane universe) nasıl uzay boşluğuna sızdığını ölçmeye bulmaya çalıştı. Ancak, bu fikrini işleme sokamadı. Sonra bir teori duydu bu teoriye göre 11. boyutta başka evrenler de olabilirdi. Şimdi gerçekten de garip bir düşünceye sahip oldu; “Ya yerçekimi bizim evrenden sızmıyorsa ve başka evrenden bize geliyorsa o zaman yerçekimi diğer kuvvetler kadar kuvvetli olabilir.” Bize ulaşana kadar zayıf bir düşünce olan bu fikir, Randall’ın tekrar hesaplaması ile gerçeğe uygun hale gelmiştir.

Randall: “Ya iki tane evren varsa; bir tanesi bizim gördüğümüz ve diğeri de bizim algılayamadığmız ve ne çeşit kuvvetlerden yapıldığını ve oluştuğunu bilemediğimiz… Eğer biz 11.boyutun herhangi bir yerinde yaşasaydık, yerçekimini kuvvetini pek göremeyecektik. Çünkü daha çok diğer yandaki zarda açığa çıkmata olacaktı. Biz yerçekiminin sadece kuyruğunun ucunu görüyoruz!!!”

“Yerçekiminin zayıflığı” ancak yeni bir fikri ortaya koyarak olabilecektir. O da “PARALEL EVRENLER”dir. Randall’ın fikri pandoranın kutusunu açmıştır. Şimdi dünyanın her yanındaki fizkçiler 11. boyut üzerinde yoğunlaşıp bu konuda çalışmalara yönelmişler ve her defasında da mükemmel bir açıklama ortaya çıkmıştır. O da “paralel evrenler”… her defasında baktıkları 11. boyutun her noktasında açığa çıkan şey paralel evrenlerdi!!!

“Bize paralel olan diğer evrenler belki de bizim evrenimize çok yakındılar. O kadar yakın ki farkında bile olamamıştık!” “Belki de tamamen çok farklı doğa kanunları ve kuvvetler bulunmaktaydı diğer evrenlerde. Bu sonsuz evrenlerde sonsuz cüzlerde sonsuz yaşam formları olabilir.” “Bazı evrenler tıpki bizim evrenimiz gibi görünebilir. Tek şey hariç o da siz orada değilsiniz!”

“M”teorisi gittikçe garip bir hal alıyordu. Acaba evrenimizdeki herşeyi açıklayan bir teori olabilir miydi? Eğer böyle bir şey kabul edilirse bu teorinin hiçbir teorinin açıklayamadığını açıklıyor olabilme şansına sahip olacaktı ve büyük patlamadan bu yana tartışılan “teklik” konusuna da bir bakış açısı getirebilirdi. “M” teorisi bunlara cevap olarak ortaya çıkmak üzereydi ve “paralel evrenlerde bu teorinin kalbinde, merkezindeydi.”

2001 yılın başlarında oluşan bilgi;11. boyutun zar evrenlerin içine doğru süzüldüğü sakin, huzurlu bir boyut olduğudur. Ancak Burt çok daha heyecan verici bir fikir ortaya attı; “Evrenler 11. boyuta doğru azgın devası dalgalar gibi hareket etmekteydiler.”

“Bu evrenler hareket halindelerdir. Tıpki diğer herşeyin hareket ettiği gibi… Aslında hareket için fazla yerleri de yoktur ya bu evrenler birbirinden ayrılarak ya da birbirine doğru çarparak hareket edebilirler. Beni ilgilendiren eğer evrenler birbiri ile çarpışırsa ne olurdu?”

Yeni nesil kozmologlardan Neil Turok, Burt’ün fikrinin merak uyandırıcı bir fikir olduğunu ancak kendisinin ve arkadaşlarının başka bir fikri olduğunu bildirdi. Onlar hala kozmolojinin büyük problemleri ile boğuşmaktadırlar: “Bir başlangıç varmıydı? Büyük patlamadan önce zaman mevcut muydu? Evren nereden gelmekteydi, nasıl oluşmuştu?” bu soruların ötesinde onlar daha büyük bir sorunun cevabını bulamaya çalışmaktaydılar: “Acaba büyük patlamaya ne sebep olmuştu yani “TEKLİK” konusu.”

“Hiç kimse “TEKLİK” konusuna bir çözüm getirememiştir. Hiç kimse büyük patlama öncesine gidip bir açıklama getirememiştir. Bu çok da tatmin edici bir durum değildir. İşte bu kozmoloji için en derin problemdir. Eğer “TEKLİK” konusunu çözebilirseniz, evrende seyrinizi daha anlamlı bir sekilde sürdürürsünüz. Turok ve arkadaşları fikirlerini bütünüyle açıkladıklarında kozmologlar bu probleme asla bir çözüm bulamayacaklarını düşünerek neredeyse tamamen vazgeçmek üzereydiler. Cambrigde’deki bir konferansta “M” teorsinin öncüleri biraraya gelerek bu konunun öne sürülen fikirlerini oratay koydular. Burt bu konferansın yıldızıydı. Onun 11. boyutla ilgili açıklamaları fizikçilerin ve kozmologların ilgisini çekmişti.

“ Biz pek çok fikirden etkilendik. Ancak özellikle Burt’un açıklamaları bizi derinden etkiledi.”

Konferansın son gününde Neil Turok, Paul Steinhardt ve Burt biraz ara vermeye karar verdiler ve bir tiyatro eserini seyretmek için Kopenhag’a trenle gittiler.

Burt: “ Londra’dan trene atlayıp Kopenhag’a bir oyunu izlemeye gittik. Trende tabii ki konferanstaki fikirleri konuşmak için zamanımız vardı.”

Seyahat esnasında tabii ki fikirleri konuşacak zamanları vardı. 3 fizikçi ve bir tren…
Konu ise evrenin en büyük sırrı: “Büyük patlamaya ne sebep oldu?”

Neil Turok: “Paul ve Burt’le oturmuş, fikir paylaşımı yapıyorduk.”

Paul: “ aramızdan biri gliba ben dedim ki; neden evreni bir patlama olmadan yaratamıyoruz. Eğer böyle bir şey yaparsan, o zaman tüm madde radyasyonunu yaratabilirsin, dedi arkadaşlardan biri galiba Neil’di. Birimizin fikirlerini tamamlayıp durduk.”

Burt: “ Bu fikir paylaşımı devam ettikçe en azından ben bir sürü fikir patlaması yaşıyordum; evreni etkileyen tüm etkiler ve tıpkı iki elimin birbirine çarpması gibi bir çarpma olabilirdi bu büyük patlama….”

Neil: “ Büyük patlama paralel dünyaların arasındaki bir çarpışma olabilirdi.”

Ama nasıl bu çeşit patlama dünyayı yaratmıştı? İçinde yaşadığımız bu evren küme küme maddelere sahipti; yıldızlar, galaksiler. Şimdi açıklamaları gereken bir konu var: Nasıl iki paralel evren çarpışması kümeler halindeki maddeyi yaratmaya devam etmektedir? Acaba açıklanması gereken zarla ya da zarlarla ilgili bir şey mi var?

“İnsanlar zarı mükemmel düz tabakalar, geometrik düzeyler şeklinde görme eğilimindeler. Bence bizim için net olan şey bunun böyle olmadığı. Zarın ya da zarların mükemmel derecede düz olmaması lazım. Onun dalgacık şeklinde girinti ve çıkıntıları var.”

“Her bir zarın yüzeyinde dalgacıkları, girinti ve çıkıntıları vardır. Dolayısıyla iki zar bir araya geldiğinde aynı yere aynı anda çarpmazlar kıvrımlarından dolayı. Onlar değişik zamanlarda değişik yerlere çarparlar. Çarpışma olduğunda giriniti ve çıkıntıları maddeye çevirir.”

Paralel evrenler 11. boyuta doğru dalgalar şeklinde hareket ederler ve herhangi bir dalga gibi bunlar dalgacıklar şeklinde hareket ederler ve büyük patlamadan sonra dalgacıklar maddeye yön vermektedirler.

En sonunda evrenimizin doğuşu hakkında tam bir açıklamaya sahip oldular. Şimdi onlar daha derin bir şey yapabilirler. Onlar fizik kanunlarını geçmişe büyük patlama anına ve diğer tarafa doğru geri alabilirler.

“TEKLİK”i açıklarken, zarların varlığının büyük patlamadan da önce ve zamanın olabilirliğini ifade etmektedir. Zaman incelenebilir “TEKLİK” ten bakılarak.”

“Zamanda geriye çok geriye taa genişlemenin olduğu yere kadar gidilebilir ve daha sonra başka bir dünyaya (boyuta)olabilir.”

“Zarlar birbiri ile çarpışınca bu çarpışma “M” teorisi kapsamında açıklanabilir. Şimdi bu matematik ve bilimle açıklanabilir.”

“TEKLİK” “yok” olmuştu ve bu bir saatlik tren yolculuğunda farkedilmişti. Bu fikir öylesine yeni ki daha yeni yeni tartışılmaya başlanmıştır. Ancak kabul görüldüğü takdir de Einstein’in kayıp teorisi de ortaya çıkmış olacaktır. Yani “M” teorisi evrendeki herşeyi açıklıyor olacaktır. Ancak bu uzun arayış belki de bir şeklide başka bir açıklama ile karşı karşıyadır: “Sonsuz sayıdaki zarlardan birisi, pek çokevrenden bir tanesi ve çoklu evreni yaratandır.”

“Sonsuz sayıda evrenler ve her birinin kendine ait fizik kanunları olabilir. Büyük patlamalar her an olmakta ve evrenimiz genişleme sürecinde olan diğer zarlarla, evrenlerle bir arada aynı anda varolmaktadır. Evrenimiz, diğer köpüklerin de okyanusu olan okyanusta yüzen sanki bir köpük, kabarcıktır.”

Ancak, bu hikâyenin pek de sonu sayılmaz. Bazıları “herşeyin teorisini” kullanmakta ve Fizik çevreleri, evren hakkında herhangi bir gizemin ve cevaplanmamış sorunun kalmaması için çalışmalarını sürdürmektedirler.

“Yeni evreni nasıl yaratabiliriz”sorusu kapsamında laboratuarda çalışmalar yapıyorum. Bu yeni evren büyüdükçe, geliştikçe kendi mekânını oluşturacak ve çok küçük zaman birimi içerisinde kendisini evrenimizden uzaklaştıracak ve evrimleşerek isole olmuş yani yalnız kalmış ama evrenimize çok yakın, büyüyen kozmik oranlarda ve sınırsız bir seyri olacaktır.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147