Istanbulu korumak amacı ile Bizans imparotorluğu şehrin çeşitli yerlerine tılsımlar ve emareler koydu.
Bunların toplamının 33 adet olduğu bizans kaynaklarında yazılı olmasına rağmen Evliya celebinin seyahatnamesinde 27 adet olarak yazılmıştır.
Bu 27 adet tılsımdan 24 adeti bilinmektedir.
24 adetten günümüze ise 15 adeti hala görülebilir durumdadır.
1. Tılsım: Avratpazarı denilen yerde, bin parça beyaz mermerden, minare gibi içi boş merdivenli yüksek bir direk (Arkadius Sütunu) vardı. Taşın tepesinde peri yüzlü bir heykel duruyordu. Söylentiye göre yılda bir defa bir feryat koparırmış, yeryüzünde ne kadar kuş varsa o heykelin etrafında dönermiş. Kuşların binlercesi yer düşer, halkta bunları yermiş.
2.Tılsım: Tavukpazarı (Çemberlitaş) denilen yerdeydi. Kırmızı renkli som mermerden yapılmış olan sütunun hanedanı kötülüklerden, hastalıklardan ve fesattan koruduğuna inanılırdı.
3. Tılsım: Saraçhane’de Büyük Pozanti’nin kızının mezarı üzerine dikilmişti. ‘Kıztaşı’ diye bilinen bu tılsım, İmparatorun kızını yılanlardan, çiyanlardan ve karıncalardan korumak için dikilmişti.
4. Tılsım: Altımermer’dedir. Altı adet mermer sütunun her biri eski bilginler tarafından yapılmıştı. Bunlardan birinin üstünde sürekli olarak vızıldayan bir sinek resmi vardı. Bu sayede İstanbul’a sivrisinek girmediğine inanılırdı.
5. Tılsım: Yine Altımermer’den biriydi. Bunda ise bir leylek resmi vardı. Bu leylek yılda iki kere çığlık atarmış. Birinci çığlıkta bir anda her yer leylek dolar, ikinci çığlıkta İstanbul’daki tüm leylekler ortadan kaybolurmuş.
6. Tılsım: Altı mermerden birinin üzerinde bulunan horoz resmidir. Bu horoz 24 saatte bir öter ve bütün horozlara önderlik edermiş.
7. Tılsım: Altımermer’in birinde bulunan kurt resmidir. Bu kurt sayesinde İstanbul’da koyun sürüleri çobansız gezer, akşam oldu mu beslenmiş bir halde eksiksiz olarak ahıllarına dönermiş.
8. Tılsım: Tunçtan yapılmış genç bir erkek ve sevgilisinin birbiriyle kucaklanmış haldeki heykelleridir. Halktan karı-koca kavga eder de biri gelip bu heykeli kucaklarsa hemen barışırlarmış.
9. Tılsım: Bilgin Calinus’un beyaz mermer üzerine yaptırdığı ihtiyar adam ve kadın resmidir. Bir erkek ile kadın geçinemezler de onlardan biri bu heykeli kucaklar ise hemen boşanırlarmış.
10. Tılsım: Sultan Beyazid Hamamı’nın altında dört köşeli bir sütundu. Bunun sayesinde şehre ‘taun’ (veba) hastalığı girmezmiş. Beyazid Hamamı yapılırken bu tılsım yıkılmış. O anda Sultan Beyazid’in bir oğlu vebadan ölmüş ve kentte veba salgını baş göstermiş.
11. Tılsım: Tekfur Sarayı’ndaki tunçtan biri ifrit heykeliydi. Bu heykel yılda bir kez etrafına ateş saçarmış. Bu ateşten bir kıvılcım alabilen çok sağlıklı olur, kocamazmış.
12. Tılsım: Zeyrek’te Hz. Yahya Kilisesi bitişiğindeki bir mağaradır. Her sene kışın zemheri geceleri olunca nice ‘koncoloz’ denilen cadılar bu mağaradan çıkarak arabalara binip dolaşırlarmış.
13. Tılsım: Ayasofya’da dört sütunlu bir anıttır. Azrail, Cebrail, İsrafil ve Mikail resimleri bulunan bu sütunların her biri bir tılsımdır. Cebrail kanat çırpıp bağırınca Doğu’da bolluk olur derlermiş. İsrafil resmi kanat çırparsa, Batı’da kıtlık olacağına inanılırmış. Mikail resmi kanat çırparsa, kuzeyden bir kahraman çıkarmış. Azrail resmi kanat çırpınca dünyanın her yanında veba salgını başlarmış.
14. Tılsım: Atmeydanı’nda ‘Milyobar’ (Örme Sütun) denilen bir anıttır. 300 bin taştan yapılma bu sütunun tepesinde çok güçlü bir mıknatıs vardır. Bu mıknatıs İstanbul’u depremlerden korurmuş.
15. Tılsım: Burma Sütun’dur. Üç başlı ejderha şeklindedir. Başının birisini bir yeniçeri yiğidi kılıç ile bir vuruşta kırmıştır. O tarihten itibaren bunun tılsımı kısmen bozulmuş, İstanbul’da daha önce hiç görünmezken birdenbire akrepler çıkmış.
Bu tılsımları görebilirsiniz...