Cinlerle Sohbet Yazılmış Bir Kitap
Mısır'da bulunan El Ezher Üniversitesi'ni bitirmiş bir şahıs(ismi verilmiyor) gizemli aleme dalmışve dünyada ilk defa bir cinle sohbet edip bunu kitap haline getirmiştir. Kitap önceleri Arapça çıkmış sonra İngilizce'ye çevrilmiş daha sonra yoğun ilgiden dolayı diğer dillerede çevrilmiştir.Türkçe'ye çeviren ise Saim Güngör'dür.
Kitabın ''konuğu'': Müslüman bir cin. Hindistan'lı(Bombay) önceleri hristiyandı daha sonra imanla şereflendi. O bir cin, adı Mustafa Kencur. Mustafa Kencur'un Müslüman olmadan önceki adı Raslan Samir Kencur imiş. O şu an 180 yaşında ama cinlere göre henüz gençlik cağında. Mustafa'nın Müslüman olması sebebiyle onbinlerce cin Müslüman oldu. Şimdi onlar Mustafa'yı himaye ediyorlar. Mustafa onların lideri ve hepsi derin saygı sevgi ve itaat içindeler.
Şimdi de soru cevap olarak verilen bölüme geçiyoruz(özettir kısaltılmıştır).
Ben cinlerin normalde ne şekilde olduğu meselesini Müslüman cin Mustafa Kencur'a sorduğumda insanların onlar hakkında hatalı düşünmelerinin cinleri ziyadesiyle üzdüğünü söyleyerek şunları ekledi; muhakkak insanlar cinlerin çok çirkin seyler olduğunu düşünmektedir. İnsanlar bizim kuyruğumuz olduğunu ve çok çirkin yaratıklar olduğumuzu sanar oysaki bunlar sadece birer hayaldir. Fakat içimizde seytan dediğimiz aslı cin olan bazı cinler vardır ki işte onların görüntüsü çok kötüdür. Ama biz Müslüman cinlerin görüntüsü güzeldir.
Peki Allah sizi nasıl bir surette yarattı anlatırmısın?
Allah'ın bizi yarattığı sekil siz insanlara hayli benzemektedir fakat bazı ayrıntılar dışında bizim baş kısmımız biraz büyükcedir, gözlerimiz biraz uzundur bazı cinlerin gözleri öne doğru çıkık ken bazılarımızın gözleri çekik biçimlidir. Aslında gözlerimiz insan gözünden oldukça iridir.
Peki gözlerinizin kırmızı olduğuna dair söylentilere ne dersin?
Her zaman doğru değil. Tıpkı insanların değişik göz rengi olduğu gibi bizlerinde gözleri sadece kırmızı değildir. Bazılarımızın mavi bazılarımızın yeşildir. Ama göz bebeklerimiz tam yuvarlak olmayıp elips biçimindedir. Kulaklarımız at ve kedi kulağına benzer. Kıllarla kaplıdır. Bu yüzden biz bir şekle girmek istedik mi genelde kedi at ve aslanı tercih ederiz. Burnumuzda yüzümüzün ortasındadır. Fakat sizin burunlarınıza göre oldukça yuvarlaktır. Müslüman cinlerden bazıları sakal ve bıyık bırakır, kafir cinler bunları görünce 'harap olmuş bir yüz'derler. Biz cinlerin saçları oldukça sıktır, bazılarımızın ise seyrek ve döküktür. Hanım cinlerin saçları uzun ve çoktur. Saç uzunlugu bir gurur simgesidir hanım cinler arasında. Bazılarının saçları yere değer, el ve ayaklarımız ellerimiz size göre uzundur. Kollarımızda, ayakarımızda gayet geniştir ve kıllarla kaplıdır. Bizimde sizin gibi et ve kemik dokumuz vardır ama sizin hayal edemeyeceğiniz bir yapı ve yumusaklıktadır. Diğer organlarımız çok küçüktür. Sindirim organlarımız yediklerimizi hazmeder ve sizin gibi anüs ten dısarı atar fakat bizim dışkımız sizinki gibi olmayıp sert bir buhar gibidir. Küçük abdestimizde şidettli bir buhar gibidir ancak kolayca akar. Bazı seytan cinler sabaha karsı insanların kulağına işemekten büyük zevk alır. Sizin bilmediğiniz gibi bizim başımızda iki boynuzumuz vardır ama bunlar çok küçük narin ve seffaftır. Asla uzun değildir ama iblis soyundan gelen cinlerin boynuzları haylı uzun ve kalındır. Ten rengimiz esmer olup hafifce tüylerle kaplıdır bazılarımızın teni kırmızı bazılarımızın mavidir. Elbise giyme alışkanlığımız vardır. Biz genelde siyah rengi seçeriz ve severiz. Bazılarıda beyaz ve maviyi. Evet biz ayaykkabıda giyeriz ama bir farkla şeytan soyu olan cinler sol ayağına bir ayakkabı giyer sağa birsey giymez. Ama müslüman cinler iki ayağına da giyer. Ayakkabılarımız papirüs yaprağındandır. Yani sizin papirüs ağaçlarından ama bizde incelik arzeder ve sizin tarafınızdan görülmez.
|