Psikometri Sanatını Öğrenebilirsiniz.
Lawrence Whytealtin
Arkadaşlarımdan biri gülfidanları yetiştirdiği sırada eski moda ve koyu renkte bir alyans buldu ve yüzükten izlenimler edinmem amacıyla onu bana verdi. Aniden, gözümün içinde, saçları topuzlu ve uzun bir elbise giymiş bir kadın canlandı. Bu Bayan, Birinci Dünya Savaşı ordu yüzbaşısı üniforması içinde olan bir beyefendiyle kriket maçı oynarken zihnimde belirdi. Bu izlenimler, 1914 yılının uzun ve sıcak bir yaz mevsimine aitti. Yüzüğün bulunmuş olduğu yerde, daha sonra keşfedildiği üzere, bir evin olduğu anlaşılmıştır. Gerçekten de burada büyük bir bahçenin yanı sıra bir kriket alanı da mevcuttu ve 1914 yılına ait eski gazete dokümanlarının taranmasıyla anlaşılmıştır ki, o yıl gerçekten de sıcak ve uzun bir yaz mevsimi hüküm sürmektedir.
Bir psikometrist olarak, bu eski alyans örneğinde olduğu gibi, bulunan objeler hakkındaki izlenimlerim için bana sıkça soru sorarlar. Peki, neden birçok insan psikometrinin herkesin sahip olduğu bir yetenek olduğunu ve sadece üzerinde çalışmakla geliştirilebileceğinin farkına varmaz?
Psikometrinin kökeni ilk çağlara kadar uzanır. Tarihsel raporların gösterdiği üzere, psikometri, en uzak geçmişte yani M.Ö. 1300 yıllarında Mısır’ın 18. hanedanının ayin töreninde kehanet amacıyla kullanılmıştır.
Bazıları psikometriyi, okültizm gibi gösterirler ama insanlardan sürekli olarak yayılan enerjilerin, vibrasyonların, titreşimlerin ya da izlenimlerin yorumlanma aşaması gayet basittir. Tecrübeli bir psikometrist bu izlenimleri algılayabilir ve bunları bir kitabı okur gibi kolaylıkla okuyabilir.
Eğer psikometriyi geliştirir ve şuurlu bir şekilde kullanırsanız; saklı problemleri çözer, mevcut durumları anlar ve geleceği görebilirsiniz.
Psikometri Sanatına Başlangıç
İnsanları gözlemleyerek işe başlayın. Onları evde, işte ve alışverişe çıktığınızda seyredin. Onlar üzerinde sokakta, kafelerde, kahvelerde ve barlarda çalışın. Kısaca, sürekli bir gözlemci haline gelin.
Onların çalışırkenki sözlerini ve ifadelerini not edin. Onların etrafını saran mantal atmosfer ya da alan hakkında bir duygu edinmeye çalışın ve bu olaya, ne olursa olsun, bir “iş” gözüyle bakmayın. Buna daha çok bir oyun gözüyle bakın ve gözlemlerinizi açık yüreklilikle koruyun. Böylece, psikometri yeteneğinizi geliştirmek amacıyla çok daha kolay görmeye başlayacaksınız.
Kısa bir süre sonra, girdiğiniz alanları ya da atmosferleri tanımlayabildiğinizi ve sınıflandırabildiğinizi göreceksiniz. Bu alanların olasılıkla büyük bir çoğunluğu sıkıcı ve renksiz olabilir, ama diğerleriyse oldukça renkli ve heyecan verici gözükebilir. Bunu ilk olarak tecrübe ettiğinizde şunu bilmelisiniz ki, duyu yeteneğiniz gayet iyidir ve gerçekten de harekete geçmiştir.
Bir İnsanı Okuyun
Bu yolda tecrübe etmeniz gereken bir diğer basamak, başka bir insanın vibrasyonlarıyla ilgilidir. Deneğiniz, bir aile üyesi ya da yakın bir arkadaştan daha az tanıdık olmalıdır. Deneğiniz hakkında ne kadar az bir bilgiye sahipseniz o kadar iyidir. Zihniniz, herhangi bir bilgi ya da onlar hakkında önceden düşünülmüş fikirlerle renklenmemelidir.
Deneyiniz süresince rahatsız edilmeyeceğinizden emin olunuz. Başka bir enerjinin karışmaması açısından bir odada yalnız ve özellikle tamamen rahatlamış bir ruh haleti içinde olunuz.
Deneğinize her zaman yanında taşıdığı ya da giydiği ve mizacını yansıtan yüzük, saat gibi objelerin olup olmadığını sorun. Çünkü bazı objeler kullanıcının vibrasyonlarını içlerine çekerler.
Objeyi sol elinizde tutun çünkü sol el beynin sağ kısmıyla kontrol edilir. Bu kısım, pasif bölge olarak adlandırılır ve bu kısım psişik algılamaları çalıştırır. (Beynin sol kısmı daha çok günlük yaşantımızın amaçlarıyla ilişkilidir.) Aynı zamanda düşünme işleminizi yavaşlatın.
Deneğinizin rahatladığından emin olun. Deneğinizin gerçekleşmek üzere olanlarla ilgili olması gereklidir ve böylece okumanızın başarılı olması ihtimali daha da artacaktır.
Düşüncelerinizin objenin üzerinde odaklanması üçüncü faktördür. Çok yoğun bir şekilde konsantre olmayın ve derin düşünceye dalmış bir hal içinde kalmaya gayret edin.
Üçüncü Önemli Aşama
Bir sonraki basamak çok önemlidir. Üçüncü faktörün yardımı sayesinde mantal izlenimleri ve resimleri almaya başlayacaksınız. Her zaman ilk izlenimi kabul edin. Bunların saçma ve makul gözükmemesinin hiçbir önemi yoktur. Eğer ilk izlenimi reddeder ve rasyonel hale getirmeye başlarsanız, deneyiniz başarısızlığa uğrayacaktır.
İzlenimleriniz hakkında kısaca notlar alın ve bu izlenimlerinizi deneğinizle beraber karşılıklı diyalog içerisinde tasvir edin.
Benim son zamanlarda aldığım en garip izlenimlerden biri de genç bir bayandan gelen bir mektupla ilgilidir. Bu genç bayan bir türlü anlayamadığı, huzursuz duygular içindeydi. Nişanlı olan bu bayandan nişan yüzüğünü üçüncü faktörü uygulamak amacıyla istedim ve birdenbire iki sözcük zihnimde beliriverdi: açgözlülük ve kıskançlık.
Bu genç bayanın nişanlandığı kişinin, nişanın bozulmasını isteyen kıskanç bir rakibi vardı. Başka bir kişi de genç kızı parasal olarak tehlikeye sokmaktaydı ve bu durumdan kızın haberi yoktu. Genç bayan bu iki durumu incelediğinde, neredeyse sürekli hissettiği bu rahatsızlığın nedenlerinin nereden kaynaklanmış olduğunu fark etti.
Ben, bu gibi problemlerde insanlara çözümü bulmaları için yardım etmek üzere olayların kökenine inmekten büyük bir zevk alıyorum, tıpkı nişan yüzüğü örneğinde, cevaplarıyla gelen bulmacalar gibi.
Siz de psikometriden hoşlanabilirsiniz. Sadece şunları hatırlamanız yeterlidir: Çok ciddiye almayın, karmaşık hale getirmeyin ve eğlenin!
|