Allah hiçbir şeye tâbi değildir.
O; Mutlakları var edebilen, yok edebilen, var etmek istediğini var eden, var ettiği zerreleri sonsuz büyükler, sonsuz büyüklükleri de zerreler haline getirebilen, zerreye sonsuz manevî değer ve kudret bahşeden, zerrelerden hâsıl olan izahı imkânsız kütle ve büyüklükleri ise, onu husule getiren sayısız zerreciklerin bir tanesinden bile zayıf ve aciz edebilendir.
O isterse, zerre bile denilemiyecek varlıkları, var olan her şeyden üstün edebilir. O, bir zerreye her şeyi mahvettirebilir. O, zerreleri sonsuz büyüklüklerden daha kudretli, daha değerli edebilir. O, büyüklükleri zerrelere tâbi kılabilir.
Bütün bunlar O’nun için çok kolay yapılabilecek şeylerdir. O isterse bütün bu söylenenleri ve söylenmiyenleri Mutlak Varlığın Mutlak Kanununa göre, veya isterse bambaşka bir kanunla yapabilir.
Kısaca; O, “Mutlak” denilerek tahdit edilemez. O hiçbir şekilde isimlendirilemez; fakat insanlar O’nun bu büyüklüğünü, kendi değerlerince sezebilme imkânlarına maliktirler. Bunun için de O’na “Allah” demektedirler.
.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|