MANEVİ UYANIŞ ve ya KENDİNİ BİLME YOLCULUĞU
İNSANLIĞIN UYANIŞIDIR...
Acaba yaşadığımızı zannettiğimiz şu dünya gerçekten var mı ?
Gördüğümüzü zannettiğimiz madde aleminin, elektro manyetik
dalgalardan oluşan bir enerji frekansı, olduğunu söylüyor bugün bilim adamları...
Düşüncelerimiz, elektro manyetik dalgaları şekillendiriyor ve biz onu
madde olarak algılıyoruz.
O zaman tek bir gerçeklik var, o da düşünceyi açığa çıkaran bizler...
Gerçek olan görendir, görünen değil... İnsan görünmez...
Görünen her şey bizim beş duyu ile algıladığımız enerji frekansıdır ve geçicidir. Bir rüya aleminde yaşıyoruz hepimiz... Anlam verdiklerimize de gerçeklik diyoruz...Gören, kendi gerçekliğinin ve kim olduğunun farkında değil de görünenlerle oyalanıyorsa uykudadır...
Görünen değilsek o halde gerçekte biz kimiz ?
Görünenler bir hayalden ibaretse gerçekte var mıyız ?
Uykuda olanlar; kendilerini bedenden ibaret olduğunu zannediyor...
Kendini insan zannediyor.
Doğduğunu ve öleceğini zannediyor...
Kadın, erkek, anne, baba, arkadaş, kardeş, karı koca,
öğretmen, hoca vb. zannediyor...
İnsan kendi gerçek kimliğini bilmeden, sonradan kazanılmış özellikleriyle kendini tanımlamaya çalışıyor.
Aslında insan bu sıfatların hiç biri değildir. İnsan tüm bu özellikleri açığa çıkarandır.İnsan; Sınırsız ve sonsuz olanın, sınırlı ve sonlu bir surete bürünmüş halidir.
İnsan kılığında görünen herkes insanlığı açığa çıkarabilme vasfına sahip olduğu için KURAN'da belirtildiği üzere insan tüm yaratılmışlardan üstün kabul edilmiş ve Allah'ın yeryüzündeki halifesi olarak nitelenmiştir.
İNSANLAR NEDEN UYKUDA ?
İnsanlar kendilerine verdikleri anlamlar ve açığa çıkardıkları sıfatları ölçütünde yaşamlarını belirliyorlar... Kişi aileden getirdiği inançları, aldığı eğitimi, öğretilen din anlayışı ve yaşadığı çevre ölçütünde yaşamını kurguluyor ve neye inanıyorsa yaşamında onu varediyor...
Özellikle anlaşılamayan ezbere dayalı, şekilde kalmış, nakilci bir din öğretisi kişinin kendini günahkar ve suçlu hissetmesine ve hayatını esaret altında azap içinde geçirmesine neden oluyor...
Kafasında kendileri dışında, herkesin barındığı bir zihinle yaşam sürenler, derin uyku halinde olanlardır. Bu tip kişilerin derinliği yoktur.. Olan olayları yorumlayarak zaman harcarlar. Başkalarına nasıl göründükleri yada insanların ne düşündükleri onları daha çok ilgilendirir. Kendilerini bilmedikleri için egoları çok yüksektir. Kendilerini ya ezik yada üstün görürler. Kıyas yaparlar, olaylardan etkilenirler, tepki verirler, öfkelenirler... Kendilerini oldukları haliyle sevemedikleri için maske takıp insan içine çıkarlar.Gerçek anlamda sevgiyi bilmezler. Herkesi koşullu severler. Bu tip kişilerin zihinleri batıl inançlarla doludur.
Gereksiz inançlarla dolu bir zihin gevezedir.Sürekli konuşur susmaz.
Zihnini temizleyip arındıran kişi esaretten kurtulur ve gerçeğe uyanır.
Dünyada ki bir çok kişinin bu anlamda huzursuz ve mutsuz olduğunu varsayarsak, kişiler toplum tarafından kendilerine dayatılan kadere boyun eğerek esaret altında yaşıyorlar diyebiliriz.
İnsanın kendini bilmeyişi derin bir uyku hali (gaflet uykusu) anlamına geliyor. Kendini bilmeyenler, kendi değerlerini bilemedikleri gibi başkalarına da değer veremezler. Hem kendilerine hem de başkalarına bilerek veya bilmeyerek zarar verirler..
İNSANLIĞIN UYANIŞI
Biraz farkındalığı artan kişiler arayışa geçip BEN KİMİM sorusuna cevap aramaya, güvendikleri kişilerden yardım almaya seminerlere katılmaya başlıyorlar.
Kişilerin inançlarının dönüşmesi zaman alsa da manevi uyanışını gerçekleştirmek niyetiyle çıkılan, kendini bilme yolculuğunda, kişi kendi gerçek kimliğini zamanla fark ediyor ve BİRlik bilincine ulaşıyor...
Etki altından kurtulup kıyam ediyor ( ayağa kalkıyor) kendine geliyor ve kendi gerçeğine uyanıyor... Kendini bilmeye başlıyor... Kendi kadir kıymetini bilmeye başlayan kişi Kadir gecesini yaşıyor ve KURAN ayetlerinin idrakleri ona bir bir açılmaya başlıyor. "Kendini bilen Rabbini bilir " (Hz. Muhammed)
Kendini bilen İnsanın İNSANLIĞI da uyanıyor ve gerçekten huzurlu bir yaşam sürmeye başlıyor... Eski bilincini öldürüp, yeni bir biliçle diriliyor yani bir anlamda yeniden doğuyor...Beden kabrindeki hapsinden kurtulup özgürleşiyor. Huzurda olduğunu bilerek, huzurlu ve sonsuz bir yaşamı kendine hediye ediyor.
"İnsanlar uykudadır.Ölünce uyanırlar... Ölmeden önce ölün "
diyen Hz. Muhammed 1400 sene evvel insanlara bu anlamda bir ışık
tutmuş olsa da bunu henüz bir çok kişi algılayamıyor.
|