Zihin okuma, en çok ortaya çıkan otomatik düşüncelerimizden biridir. Sık sık karşımızdaki kişinin düşüncelerini veya hislerini bildiğimizi düşünür ve hatta bazen düşünmekle kalmaz, neredeyse emin oluruz. Karşımızdakinin neyi, neden yaptığı, bakışlarının altında yatan anlam, ağzından çıkan sözün gerçek manası gibi şeylerde tahmin ve yorumlarda bulunarak onun zihnini okumaya çalışırız.
Okuruz da…
Ancak bizim okuduğumuz ile gerçekte olan çoğu kez tam olarak aynı şey değildir. Bizim duygularımızsa, bu tahmine dayalı düşüncelerimize göre şekillenir ve eylemlerimizi de belirler. Kendi zihnimizdeki senaryoya uygun biçimde düzenlediğimiz bu düşünce, duygu ve davranışlarımız, tam olarak gerçekte olana uygun olmadığından, çoğu kez olayların istemediğimiz bir yöne akmasına meydan verir.
Bu tarz otomatik düşünceler, kendiliğinden ortaya çıkan, duygularımızı ve eylemlerimizi derinden etkileyen, temel inanç sistemlerimizden beslenen yapılardır. Çoğu kez bizi olumsuz ruh durumlarına ve ardından gelen olumsuz eylemlere sürüklerler.
Ancak düşünme süreci içinde artan bir farkındalıkla, bizi kontrolü altına alan olumsuz otomatik düşünceleri yakalamak ve değiştirmek her zaman mümkündür. Böylece de, davranışları etkin şekilde yenilemek imkanı doğar.
.
|