Alıntı:
Nrkna Nickli Üyeden Alıntı
Ya şetitşel batsi okudum bana yapılan büyük bı haksızlık için benim haberim bile olmadan bana düşman olup ailemi dağıtan bikadina okudum gece ertesi gün ben sebepsiz yere ağlamaya başladım olanları düşünüp de hata mi yyapiyorum ben hastayken kocamla yatmış benevde yokken evime girmiş bu kadınla 1 kere bı maerkezde karşılaşıp merabam dışında biseyim olmadı ama o benim evimi basıp bana hakaretler etti bu konuda ben suçlu olamam onlar hayatlarına mutlu devam ederken hep bana oldu olan rabbim affetsin suçlu ben mi oluyom bu durumda
|
Cevap
Değerli kardeşimiz,
Bu konunun uzmanı değiliz; anlaşılan siz de bu konuyla ilgileniyorsunuz. Biz bu konuda İslam perspektifinden birkaç noktaya işaret edeceğiz:
a) Bu tür işlerle uğraşmak, daha önemli işlerle meşgul olmaktan alıkoyduğu için, ömür sermayesini berhava etmek manasına gelir.
b) İslam’da bir insanın kalbini kırmak, ona zarar vermek veya vermeye çalışmak haramdır. Bu zararın vesilesi ister söz, ister yazı olsun fark etmez. Bir kimseyi döverek, söverek kalbini sıkıştırmak haram olduğu gibi, dediğiniz yöntemlerle kalbi sıkıştırmak haram ve günahtır.
c) Dua veya beddua ederken Allah’ın bazı isimlerinden yardım almak ve onları zikretmek caizdir. Mesela, Allah’ın rahmetini dilerken “Rahman-Rahim” isminden medet almak; zalim, din düşmanı bir kimseye beddua ederken “Kahhar, Müntekim” isimleriyle Allah’a yalvarmak, uygun bir yakarıştır.
Ancak İslam’da beddua, özellikle şahsi garaz adına yapılması uygun görülmemiştir. Bu gibi garazlarla yapılan bedduaları, karşı taraf haketmiyorsa, geri tepmesi de mümkündür. Çünkü o konuda masum birine beddua ile zulüm yapılmış oluyor. Müslümanın yaptığı zulmün cezası dünyada da verilebilir.
e) Sorudaki isimle beddua etmeyi tavsiye eden Şeyh Muhammed Hadi adında bir zat Arap sitelerinden birinde şunları söylüyor:
“Bunun tesiri konusunda bir ayet veya hadis yoktur. Fakat bu benim özel tecrübemle sabittir.”
Demek ki bazıları hayatlarında tecrübe ettikleri duaları başkasına da tavsiye etmişler ve internet vasıtasıyla yayılmıştır.
f) Meşhur Cevşenu’l-Kebir'de yer alan Nebevi duaların 77. fıkrasının 4. cümlesinde “Ya Ze’l-batşi’ş-Şedid” ismine yer verilmiştir. Fakat isimde yalnız “Cehennemden kurtulmak için” bir vesile yapılmıştır.
g) Bu ismin asıl kaynağı “Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.” (Buruc, 85/12) mealindeki ayet-i celiledir.
h) Meşhur bir hadis-i şerifte: “Müftüler ne kadar fetva verirlerse versinler, sen yine de kalbine danış” diye buyrulmuştur.
Bu Nebevi tavsiye doğrultusunda biz de deriz ki, bu bilgiler ışığında “başkasının kalbini sıkıştırmanın uygun olup olmadığını” bir kez de kendi kalbinizden sorun!..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
tıkla.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]