Evlilik dışı münasebetlerin ya da Allah’a inanmayan biri ile yapılan evliliğin romantizm ve aşk başlığı altında meşru kılınmaya çalışılması anlaşılır gibi değildir. Aile ve meşru münasebet anlayışını temelinden sarsan bu ve benzeri şeytani ifadelerin ciddi bir şekilde insanların önemli bir kısmının zihninde yer ettiğini görebiliriz. İzlenen dizi ve filmlerdeki yasak aşkların insanların kanını kaynatması, heyecan içinde yapılan kaçamakların ahlaksızlık olarak değil de tutkulu bir aşkın masum belirtileri olarak görülmesi kabul edilebilir değildir. İnsanların romantizm başlığı altında Allah’ın sınırlarının dışına çıkmaları kendilerini kandırmak için buldukları bir kılıftan ibarettir. Hiçbir aşk insanın yaptığı gayrimeşru bir şeyi meşru kılamaz. Bazı insanlar ‘’Bunda utanılacak bir şey yok; sen’ ’âşık olmuşsun.’’
‘’Aşka karşı konulmaz.’’ ‘’Aşkın kuralı kanunu olmaz.’’ Gibi cümleler ile meşru olmayan ilişkiler içinde bulunan kişileri teselli etmeye çalışmakta, yaptıklarını da aslında çok masum ve yaşanılası bir duygu olarak makul karşılamaktadırlar. Durum böyle olunca pek çok genç kızın ya da erkeğin hayatını tutku ile âşık olacağı bir karşı cinsin süslemesi kaçınılmaz olmakta ve evlilik dışı ilişkiler yaşanması doğal karşılanmaktadır. Şüphesiz inanan insanlar da eşlerini, çoluk çocuklarını anne ve babalarını, kardeşlerini çok sevip sayarlar. Tüm bunlara Allah’ın birer emaneti gözü ile bakarlar ama hiçbir sevginin Allah’ın sevgisi ve emrinin önüne geçirilemeyeceğini de bilirler. Hangi duygu olursa olsun, bunun masumiyetinden söz edilebilmesi için söz konusu duygunun meşru, yani helal dairesi içinde olması gerekir. Aksi halde neyin ardına sığınırsa sığınsın kişi bilmelidir ki sığındığı şey yapmak istediği şeyler için ileri süreceği bahanelerden ibarettir.
Bununla birlikte sevginin Allah katında kutsal olduğu ya da sevdiği için ölümü dahi göze almanın aşkın büyüklüğünün göstergesi olarak algılandığı da görülür. Kimi insanlar tutkulu aşkları sebebiyle sevdiği için ya da yasadığı yasak ilişki uğruna ölmeyi göze aldıklarını ifade ederler. Bu cahilliğin ve samimiyetsizliğin son noktasıdır. Bu gibi iddialarda bulunan, ancak ufacık bir zorluk ya da dünyevi menfaat uğruna canını vereceğini söylediği sevdiğini yarı yolda bırakan sayısız örnek görmek mümkündür. Kimse kendini ve başkasını kandırmasın. Uğrunda ölünecek tek bir gerçek vardır o da Allah’tır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|