Alıntı:
BRa Nickli Üyeden Alıntı
Arkadaşlar merhaba,
O kadar çaresizim ki artık, gecenin bu saatinde nereye sığacağımı nereye sığınacağımı bilmiyorum.
Eşimle yaklaşık 6 yıl önce evlendik. Elimizde avcumuzda ne varsa gitti, işlerimiz battı, ikimiz de okumuş olmamıza rağmen iş bulamıyoruz. Eşim şoförlüğe başladı ama paranın bereketi yok. Sürekli bi borç çıkıyor, ödeme çıkıyor. Ben zar zor bir dükkan açtım ama müşteri zor geliyor. Yapmadığım reklam kalmadı. Kazandığımız para anlamadan gidiyor. Aslında borçlar olmasa rahat geçineceğiz ama bir türlü bitmiyor. Şahıslara da borçlar var ve sıkıntı çıkarıp tehdit ediyorlar. Tam düze çıkacağız derken bir yerden ekstra yüklü bir ödeme ile yine başa dönüyoruz.
Evlenmeden önce gayet iyiydik maddi manevi olarak. Ne olduysa evlendikten sonra oldu. Eşimin ailesi görüşmüyor, evimizi bile kira ödeyemediğimiz için kapatarak benim ailemin yanına geçtik. Banka sicilimiz bozuldu, borcu borçla kapatır olduk. Şimdi okuyunca belki yargılayacaksınız dostlarım... Aman ha sakın ola yapmayın çünkü bu yaşadıklarım bana öğretti ki asla başıma gelmez dediğin ne varsa çyle bir gelir ki başa! Ödemelerimizi bir gün geçirmezdik, kimseden beş kuruş istemezdik. Geldiğimiz durum ortada.
Bir kaç sefer hocalardan bakım yaptırdım büyü dediler ama ben pek inanmıyorum. Genellikle işlem yapmak para almak için aynı şeyi söylüyorlar. Çare aradım sebep aradım bulamıyorum.
Ne yapmam gerekiyor, ne okumam gerekiyor bana ne olur bir yol gösterin. Tecrübe eden varsa yardımlarını bekliyorum.
Şimdiden Allah razı olsun. Hayırlı akşamlar.
|
Abdullah ibni Abbas radıyallahu anhümâdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir gün Hz. Peygamber’in terkisinde bulunuyordum. Bana, “Evlat! Sana birkaç söz belleteyim” dedi ve şöyle buyurdu: “Allah’ın emir ve yasaklarını gözet ki Allah da seni gözetip korusun. Allah’ın (rızasını) gözet ki O’nu karşında bulasın. Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste. Yardım dileyeceksen Allah’tan dile. Ve şunu bil ki bütün bir ümmet toplanıp sana bir menfaat sağlamaya çalışsa Allah’ın sana yazdığından fazla bir şey veremezler. Yine bütün bir ümmet, el birliğiyle sana bir zarar vermeye kalksa Allah’ın sana takdir ettiği zarardan fazlasını veremezler. Çünkü artık kaderi yazan kalem yazmaz olmuş, yazdıkları değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir.”[ Tirmizî, Kıyamet 59, nr. 2516.]Tirmizî’den başkasının rivayetinde şu ilâve bulunmaktadır: “Allah’ın emir ve yasaklarını gözet ki O’nu önünde bulasın. Bolluk içindeyken (emirlerine bağlı kalmak suretiyle) Allah’a kendini sevdir ki O da sıkıntı zamanında seni tanıyıp sevsin. Şunu bil ki kaderine yazılmamış olan şey başına gelmez. Kaderine yazılan şeyden de kurtulman mümkün değildir. Bil ki Allah’ın yardımı sabırla, kalbin ferahlaması üzüntüyle beraberdir. Her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.”[ Ahmed ibni Hanbel, Müsned, birinci cilt, 307, 308, nr. 2804]Kaderde yazılmayan başa gelmez, takdir olunan şey de değişmez. Bu gerçeğe gönülden inanmalı, vesveselere ve yersiz kuşkulara kapılmamalı ve Allah’a teslim olup tevekkül etmelidir.