Yaşına takılmadan çocuğa değer vermeli, “Sen küçüksün, daha çok var” dememeli; senelere bırakmadan, o anki durumuna uygun sorumluluklar yüklenmelidir. Bu konuda hepimizin ne yazık ki şöyle bir yanlışı var: Özellikle geçmişinde mahrumiyet içerisinde yaşamış anne ve babalar: “Aman biz çektik, çocuklarımız çekmesin!” şeklindeki telkinlerle çocuklarına yaklaştıkları için o çocuklarda sorumluluk duygusu tam manası ile aşılanmıyor. Kaldı ki bizler sıkıntı çektik de noldu? Bunun hayatımızdaki katkılarını hiç mi görmedik? Mesela hayatı erken tanıdık, dertleri ve sorumlulukları gördük. Bundan dolayı da şimdi bazı şeyleri daha iyi değerlendiriyoruz. Burada temas etmemiz gereken mühim bir mesele daha var. Özellikle kız anne ve babaları kızlarını verirken: “Aman kızım! Şöyle şöyle yap, kendini ezdirme sakın!” diyorlar. Kız sanki evliliğe değil de savaşa gidecek. Bunun için hazırlıklı gitmesi lazımmış gibi... Bu sözler, cahil insanların söyleyeceği sözlerdir. Bir Müslüman, bilinçli bir şekilde bunları söyleyemez. Evlilik müessesini anlayan, kadının ve erkeğin evlilikteki yerini bilen bir insan, böyle şeyler söylemez
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|