Alıntı:
Tomurcuk01 Nickli Üyeden Alıntı
Yıldızname diye bir şey var mıdır? Doğruluk payı nedir?
|
Ebû Bekir el-Keysânî şöyle demiştir: Kumar oklarıyla iş yapmanın yasak edilmesi, yıldızlara bakarak iş yapmanın da yasaklandığını gösterir. Cenâb-ı Hak, fal oklarıyla iş yapanları bundan engelleyince, müneccimlere de yıldızlara bakarak iş yapmayı yasaklamış olur, çünkü bunlar da aynen onların söylediklerini söylüyor ve onların yaptığını yapıyor. Şu kadar var ki müneccimler, onlar gibi, bu yıldız bunu emrediyor, şu yıldız şundan men ediyor demezlerdi. Cenâb-ı Hakk’ın yıldızlara birtakım alâmetler ve manalar koymuş olması, bazılarının da onu anlamaları ve ondan birtakım sonuçlar çıkarmaları mümkündür. Bu, müçtehitlerin içtihat yoluyla nasların anlamlarından birtakım sonuçlar ve bizzat nasta belirtilmeyen bazı hükümler çıkarmalarına benzer. Buna göre müneccimlerin yıldızlarda bulunan birtakım işaretleri ve anlamları çıkarmaya çalışmaları da caizdir. Bundan dolayı müneccimler ayıplanamaz ve kınanamaz. Onların kınanması, ancak bu hükümleri Allah’a isnat etmeleri ve Allah’ı onlara şahit tutmaları halinde doğru olur.
Hz. İbrâhim’in (s.a.) o sırada mümin olduğu ve Rabb’ını gerçek anlamda bildiği, ama kavminin kendisine daha çok güvenecekleri ve daha yaklaşacakları düşüncesiyle onların arzularına tabi imiş gibi göründüğü ve böylece onları tedricen alıştırmaya çalıştığı şeklindeki yorumlar mevcuttur. Aslında onun kavmine ait inançları reddetmeyip ve onlarla inatlaşmayı kastetmediği ifade edilmektedir. Bunun için önce kavminin saygı duyduğu yıldızlara saygı göstermek ve durumlarını bilmekle işe başladı, çünkü onlar yıldızları yüceltiyordu. Kavmi, elinde helâk olacağı ve mülkünü de kaybedeceği kişinin dünyaya geldiğini Nemrut’a haber verdi. Nitekim “Sonra yıldızlara şöyle bir baktı”[ “Sonra yıldızlara şöyle bir baktı; ‘Ben rahatsızım’ dedi” (Saffat suresi ayetler 88-89)] mealindeki âyet-i kerimeden bu durum anlaşılmaktadır, yani İbrâhim (s.a.) yıldızların miktarına baktı ve halkın bu konudaki bilgisini düşündü demektir, çünkü yıldızlara bakmış, sonra sözü edilen o hastalık bahanesini ileri sürmüştü, bunu yıldız ilmine dayanarak söylemiş değildi, yıldızların kaybolup gideceği bilgisine dayanarak söylemişti. Yok olup giden kişi hasta da olur. (Yani bazı şahısların Yıldız name hakkında gelecekle ilgili bilgi verir iddialarını Saffat suresi 88-89 ayetlere dayandıranların aksine Hz. İbrahim o zamanki ilim muvacehesinde yıldızların kemiyet olarak azlığı kaybolup gideceği bilgisi üzerinden fikir izhar etmiştir.)