Yirmi yıldan fazla oldu, nur içinde yatsın, Aytunç Altındal “21. yüzyıl karizmatik çağın bittiği, enigmatik çağın başladığı dönemdir” diye bir saptama yapmıştı, “Evet, demokrasi askıya alınacak. İnsan hakları, eşitlik, kardeşlik, demokrasi, feminizm gibi çifte standartları bizim gibi ‘Westoxication’ hastalığına tutulmuş ülkelere kazıklıyorlar.” Haklıydı. Onlar, gözlerden uzak ultra-lüks hücre evlerinde işlerine bakadursunlar, “Batı zehirlenmesi”ne düçar olmuş yığınlar, insan hakları, inanç özgürlüğü, eşitlik, demokrasi bayraklarıyla birbirlerini doğramaya devam ettiler.
“Karizma” sözcüğü “charism”den gelir, “inayet, mevhibe”, yani Allah’ın yardımı, lütfu, koruyup gözetmesi demektir. Kâinat ve beşer, âlemlerin Rabb’inin inayetiyle iyilik yönünde tecelli eder. “Enigma” kelimesi, işin “doğrusunun bilinmediği durum”dur. Görün ki, 21. yüzyıl, Altındal’ın söylediği gibi, neyin doğru, neyin yanlış olduğunun bilinmediği bir asra evrildi. Oysa, “doğrunun bilinmemesi” diye bir durum (enigma) yok, aslında. Aristokratik gelenek, temayül ve icraatın klonlanması diye bir şey var. Amerikalılar, Eski Dünya’nın “derin aristokrasi”sini para ile aşmaya çalıştılar. John F. Kennedy’nin Katolik babası Joseph Kennedy mesela eşine Papa XII. Pius’tan “Kontes” unvanı satın almıştı. Evet, parayla. Kadının yılda bir kez alışverişe gittiği Paris’te yazdığı çekleri “Countess Rose Kennedy” diye imzaladığı anlatılır. Keza, “sir” unvanı için II. Elizabeth’in keyfini beklemenize gerek yoktur. Girin internete, Fransız, İtalyan ya da Alman dükalık, kontluk ne isterseniz konuda uzmanlaşan şirketler aracılığı ile satın alabilirsiniz. “Consort” dedikleri türden unvanlardır, çocuklarınıza miras bırakamazsınız, ama yaşarken aşağı tabakadan olduğunuzu saklamanıza yarar, en azından yüzünüze vurulması engellenir.