Alıntı:
Anne Boleyn Nickli Üyeden Alıntı
Evet benim de aklımdan bu geçiyordu. Belki de yaşar Nuri Öztürk okumalıyım, aksi halde iyice sinirlerim tepeme çıkıyor
|
Yaşar Nuri Öztürk’ten uzak durmak lazım Y. Nuri Öztürk’ün Kur’an-ı Kerim Meali (Türkçe Çeviri) adlı eserinde o kadar ki Y.N. Öztürk Kur’an İslamı söylemine mesnet ve meşruiyet kazandırmak adına bazı ayetlerde geçen ‘’hadis’’ (söz) kelimesine teknik anlamda ‘’hadis’’ manası dahi verebilmiştir. Öztürk’ün ifadesiyle bir örnek vereyim :[ Yusuf suresi 111. Ayet, Kur’an’dan bahsederken ‘’ma kâne hadisen yuftera’’ diye bir ifade kullanıyor. Buradaki tüm kelimeleri lügat karşılıklarıyla verirsek çeviri şudur: ‘’O uydurulmuş bir söz değildir’’. Ancak burada Kur’an’ın mucize beyanlarından biriyle karşı karşıyayız ve o da ifadede geçen ‘’hadis’’ kelimesinde kristalleşmektedir. Hadis kelimesi lügat anlamıyla ‘’söz’’ dür. Ancak iş bu kadarla bitmiyor. Hadis, din dilinde Peygamberimize izafe edilen söz anlamına da geliyor. Ve Kur’an anılan ifadesiyle kendisinin uydurma bir hadis olmadığını da insanlığa ilan ederek sonraki zamanlarda kendi mesajının ‘’ uydurma hadislerle’’ karartılacağına mucize bir şekilde dikkat çekiyor.](Yaşar Nuri Öztürk, Kur’an-ı Kerim Meali, İstanbul 1993 sayfa 11 [önsöz])
Kur’an’da geçen ‘’hadis’’ kelimesine böyle bir anlam takdirinde bulunmak düpedüz bir tahriftir. Dinin ve dini ahkamın tek kaynağının Kur’an’dan ibaret olduğunu savunmak adına bu tür tahriflere sıkça başvuran bir diğer meal sahibi de Edip Yüksel’dir.