Bakara suresi 186. Ayet lafzı anlamıyla her duanın Allah tarafından karşılık bulacağını düşündürür. Fakat ayetin dil yapısı ve derin anlamı böyle bir düşüncenin isabetli olmadığını gösterir. Daha açıkçası ayet, duaya icabetin kullara yönelik bir ilahi lütuf ve inayet olduğuna dolayısıyla her duaya her zaman ve zeminde icabet edilmesi gibi bir mecburiyet bulunmadığına işaret etmektedir. Bu noktada ‘’Ayetteki ifade yapısı Her kim dua ederse Allah da o kimsenin duasına icabet eder’’ şeklinde bir şart-cevap kurgusna sahiptir. Böyle bir ifade telazüm, yani iki şeyin karşılıklı olarak birbirini gerektirmesi sonucunu verir’’ şeklinde bir argüman ileri sürülemez. Çünkü burada söz konusu olan şart duayı icabete bağlamaya değil, soruyu cevaba bağlamaya yöneliktir. Bunun içindir ki ayette (Dua ettiğiniz takdirde bende icabet ederim) denilmemiş bilakis ‘’ وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ’
Şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir. (İbn Aşur, et_Tahrir ve’t-Tenvir ikinci cilt sayfa 179) Müfessirler duanın kabulü hususunda kalben Allah’a bağlanmak ve kulun O’ndan başka bir sığınağının bulunmadığına yürekten inanmak halis samimi niyet haram lokma yemekten kaçınmak, dua ve niyazdan usanmamak, aceleci olmamak, dinen meşru olmayan şeylerle ilgili istekte bulunmamak dair birtakım şartlardan söz etmişlerdir. (Kurtubi, el-Müfhim 7. Cilt sayfa 62; Ebu Hayyan el-Bahru’l-Muhit 2. Cilt sayfa 207) Bu bağlamda Hz. Peygamber’in ellerini semaya kaldırıp ‘’Rabbim’’ diye dua eden birisiyle ilgili olarak, ‘’Yediği haram, giydiği haram, içtiği haram ve haramla beslenmişken, bu duaya nasıl icabet edilir ki’’ dediği nakledilmiştir. (Darimi Sünenü’d-Darimi 2. Cilt sayfa 300) Diğer taraftan kaynaklarda Ebu Said el-Hudri tarikiyle nakledilen bir hadiste günah söz ve istek içermeyen duaların şu üç şekilde kabul edileceği bildirilmiştir:
(1) Allah kula duayla istediğini dünyada verir; (2) Kulun isteğini ahirete saklar (3) Kulun başına gelecek sıkıntı ve belayı def eder. (İbn Ebi Şeybe el-Musannef 7. Cilt sayfa 24; İbn Abdilberr, et-Temhid 5. Cilt sayfa 344)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|