Alıntı:
Yazbahar Nickli Üyeden Alıntı
Yüce Allah İn merhamet ve adaletin tek sahibi olduğu şüphesiz.
Ancak insan beyni de susmayan bir yaratım eseri.
Kendimizi bildik bileli Allah (c.c) ın ne kadar rahmet sahibi ne kadar merhametli olduğu, ama suç işlersek de adaletli bir şekilde cezalandırıcı olduğu ezberletildi.
Uzun süredir beynimi meşgul eden ve bir çok insanı da aynı şekilde yoran bir düşünceyi danışmak istedim.
Evet Allah sınav olarak bizleri yarattı. Ama bir düşününce masum bir bebeğe işkence ile tecavüz edilirken bu korkunç fiili işleyenin cezası elbette kesilir Allah tarafından.
Ama o bebeğin çektiği azap yakarışları feryatları neden Rabbin merhametini o an oraya indiremez.
Caninin cezası ayrı mazlumun feryadı ayrı değil midir?
Bu en kötü örnek.
Ama böyle şeyler yaşayan insanlar Allah İn merhametinden şüpheye düşerler.
İsyan değil de, demekki herşey O nun iradesinde ise dua etmemiz neyi değiştirir?
Dua etsek de ağlasak da sızlasak da sual olunmaz bir düzen mi asıl olan?
Dua kaderi değiştirirse o bebek nasıl dua edecek?
Bu olayların ardındaki Mana ne olabilir mesela?
İnanın fitne ya da şeytanlık peşinde değilim. Günlerdir burada çok güzel sohbetlere şahit oldum. Bu yüzden belki u konuda da güzel açıklamalar okurum da gönlüm tatmin olur bilgi sahibi olurum diye açtım konuyu. Çünkü insan tek başına düşündüğü zaman bir girdapta buluyor kendini.
|
İmtihan dünyasında herkes birbirine imtihan olarak gelmekte. Kula verilen cüzi irade tecellisi yanlış yolda olsa bile ona tevbe kapısı açık. Öte yandan bazen zalimlerin zulüm mekanizmasının önemli dayanağı diğerlerinin haksızlık karşında susup yılanın bin yıl yaşadığı ortamlara razı olması. İlahi adalet tecelli ederken nerede şer nerede hayır olacağı bellidir. Biz akıllı yaratılmışlar olarak şirk ve kul hakkını gözetliyor olmamız lazım da nerdeee? Bazen öyle musibetler gelir yaşatır Allah tercihlerin sonucunda azdıkca azar taş olup kalmasında beter olur insan. Allah'ın takdiri kader çabamıza bağlıdır