Hastaların, ruhî varlıklar tarafından tedavi ve hatta ameliyat edilmeleri çok görülmüştür. Ruhların tesiriyle olan iyileşmelere, Ruhî şifa denilir ve çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Ruhî şifânın telkin veya manyetik şualarla bir ilgisi olmayıp, bunda ilâhî kaynaktan gelen ruhi tesirler rol oynar. Ziyaret yerleri, türbeler,ocaklar gibi ruhi bağlantı kurulmasını sağlayan yerler ve ruhî şifanın tahakkukunda rol oynar. Bazı ülkelerde ruhî tedavi için kurulmuş hasta haneler de vardır. Bunlardan 1912 yılında kurulan Brezilya'nın meşhur «Hospital Espirita» Spirit hastahanesi, memleketin güney bölgesindeki Porto Alegre şehrinde bulunmaktadır.
Ankara'nın Bağlum Nahiyesine bağlı Memlûk Köyünde, Abalı Dede denilen bir yatır bulunmaktadır. Bunlar, yedi kişi olarak Horasandan gelmişler ve Ankara Vilâyetinin hudutları içinde muhtelif bölgelerde yerleşerek, halkı irşatla meşgul olmuşlardır. Bunlardan biri de, halktan birinin İsrarla kendisinden keramet talep etmesi karşısında, asasını bulunduğu yere daldırarak meşhur çekirge suyunu meydana çıkarmış ve bir kaç adım öteye, yine asasını sokmak suretiyle, bu suyun biraz ileride tekrar kaybolmasını sağlamıştır. Mahallî halk bu suyun çekirgeleri imha ettiğine inanmakta ve eskiden şöhretinin Rusya'ya kadar yayılmış olduğunu ve oradan adamlar gelerek bu sudan götürdüklerini rivayet eylemektedirler. Zaten suyun ismi de bu rivayeti teyid eder mâhiyettedir. Bu kerameti gösteren zat, ertesi günü ormanlarda ölü olarak bulunmuş ve oraya gömülmüştür. Halen türbesi ziyaretgâhtır. İşte bu yedi erenden biri olan Abalı Dedenin civardaki halkça denenmiş kerametleri pek çoktur ve şöhreti çok uzaklara kadar yayılmıştır. Buraya her çeşit hasta getirilmekte ve bir gece türbede yatırılmaktadır. Bir çok kimselerin uzaklardan gelerek bu zahmete katlanmaları bu inancın boş ve mesnetsiz olmadığını göstermektedir. Köylülerin anlattıklarına göre, buraya tedavi için getirilmiş olan bir akıl hastasına Abalı Dede görünmüş ve yattığı yerde tekrar kaybolmuştur. Tamamıyla iyi olan hasta, ihtimal, kendisine yapılan ruhî telkin dolayısıyla ertesi günü, ayrı olarak yaya yola çıkmakta ısrar etmiş ve kendisini oraya getirenler nakil vasıtası ile döndükleri zaman onu çoktan eve gelmiş bulmuşlardır. Hasta, yolda bir kuvvetin kendisine mesafeleri süratle aşırttığını ve geldiği yolları nasıl geçtiğini bilmediğini söylemiştir.