Üstad Bediüzzaman (r.a.) hem ehli tarikatın en günahkarı dahi çabuk dinsizliğe giremiyor kalbi mağlup olamıyor buyurarak hem tarikat ehlini övüyor ve hem de adeta insanların tarikat ehlinden olmalarını teşvik ediyor. Ve üstad (r.a.) şimdiye kadar ben yalnız iman hakikatini düşünüp tarikat zamanı değil bidatler mani oluyor dedim. Fakat şimdi sünneti peygamberi dairesinde bütün on iki tarikatın hülasası olan ve tariklerin en büyük dairesi olan bulunan risale-i nur dairesi içine her tarikat ehli kendi tarikat dairesi gibi görüp girmek lazım ve elzem olduğunu bu zaman gösterdi. Buyurarak tarikate karşı olmayıp tarikat ehlini kabul ettiğini ve risale-i nurun on iki büyük taraikatın hulasası (özeti) olduğunu açıkça beyan etmektedir. Ve üstad (r.a.) mektubatta tarikatte hissesi olmayan ve kalbi harekete gelmeyen bir muhakkik alim zatta olsa şimdiki zındıkların desiselerine karşı kendini tam muhafaza etmesi müşkilleşmiştir. (Mektubat sa:445) buyurarak tarikatte hissesi olmayan kişi velevki muhakkik (araştıran, inceleyen) bir alim olsa tarikatte hissesi (payı) yoksa kendisini muhafaza etmesinin müşkil (zor) olduğunu ifade ediyor
.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|