Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Evliyalar hem evli hemde kadinlarindna uzak
Tekil Mesaj gösterimi
  #15  
Alt 02.08.24, 10:04
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
☆Yusufiyeli Yusufiyeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,285
Etiketlendiği Mesaj: 253 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Abdülfettah Ebû Gudde’nin, “Ülemaü’l-Uzzab/Bekâr Alimler” isimli bir kitabı var. Bu kitap Türkçeye de tercüme edildi. 21 tane bekâr alimi anlatıyor. Onun eklemediği iki isim de daha sonra kitabın sonuna eklenmiş: Bedîüzzaman Said Nursî ve Muhammed Hamidullah.İmam Zemahşerî gibi, İbn Teymiyye gibi, İmam Nevevî gibi, Bişr el-Hafî gibi dev isimlerin bekâr olarak yaşayıp bekâr olarak vefat ettiklerini biliyoruz. Peki onlar Allah’ın ve Resûlü’nün (sas) evlilik konusundaki beyanlarını bizden daha iyi bilmiyorlar mıydı? Elbette ki biliyorlardı. Burada önemli bir husus var ki, altını çizelim: Evlilik bazıları için farz, vacip, sünnet, mekruh ve bazıları için haram olabilir. Şartlar müsait olup evlilik isteği olana evlilik farz olur. Bunun şiddetine göre de hüküm vacip veya sünnet olarak değişebilir. Bir insan kendisini ve ailesini geçindiremeyecek durumdaysa, evlendiği zaman mağdur edecek ve mağdur olacaksa o durumda evlilik mekruh olur. İslâm’da bazı farzlar ehemmiyet derecesine binaen diğer farzlara göre hüküm değiştirebilir. Mesela cemaatle namaz farzdır ama fıkıh kitaplarımızda 11 sınıf insanın cemaatle namazın farziyetinden muaf tutulabileceğine dair fetva var. O sınıflardan bir tanesi de şudur: Eğer bir alim ilimle uğraşıyorsa ilmin hatırına cemaatle namaza iştirak etmeyebilir. İlimle uğraşan insanın üzerinden o yükümlülüğün kalktığı söyleniyor. Adını andığım ve anmadığım alimler ilim noktasında öyle hayırlar ortaya koymuşlardır ki, o insanların evlilik gibi bir farziyetin hükmünün dışında değerlendirilmeleri elbette önemlidir ve biz öyle değerlendirebiliriz. Mesela Bedîüzzaman Said Nursî iman adına çok büyük hizmetlerde bulunmuştur. Şu topraklarda iman adına bir mücadele başlatmıştır ve imanın kökünün kazınacağı bir zeminde imanın tohumlarını ekmiştir. Karşısında duran büyük yangını görmüş ve bunun üzerine şu sözü söylemiştir: “İmanım yanıyor. İçinde tutuşmuş evladım yanıyor. Ben o yangını söndürmeye gidiyorum. Biri beni engellemek için ayağıma çelme takacakmış ne yazar?” Çok çileli bir hayatı olduğundan Bedîüzzaman Said Nursî evlenmeye fırsat bulamamıştır. Dolayısıyla alimlerimizin peygamber mesleği olan îsâr ruhunu anlayıp yaşamak için değil, yaşatmak için verdiği mücadelenin bir tezahürü olarak evliliği terk etmeleri tenkidin değil, takdirin konusu olur. Allah onlardan ebeden razı olsun. Evi de, aşı da, evliliği de terk etti. Nesillere imanî hakîkatleri ulaştırma adına gayret içerisinde oldular

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147