Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Haydi, herkes kendi cihadını belirlesin..
Tekil Mesaj gösterimi
  #6  
Alt 28.07.24, 13:00
JustMention JustMention isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 13.03.24
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 658
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Hazar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne kadar haksızlığa uğruyoruz değil mi?
Gerek kişisel olarak, gerek ümmet olarak..
Kişisel çok derdimiz var lakin gelin; biz bugün ümmeti konuşalım ve dert ettiğimiz o mevzular özünde ne kadar dertmiş tefekkür edelim.
Düşünsenize;
Afrika'da bir babasınız. Sizin topraklarınıza beyaz bir adam geliyor. Boynunuza zincir geçiriyor. Tüm yeraltı ve yerüstü kaynaklarınızı size toplatıp ülkesine götürüyor.
Ve siz yerden topladığı kırıntılar ile karnını doyurmaya çalışan bir bebeğin, göğsünde susuzluktan bir damla sütü kalmamış bir kadının kocasısınız.
Sıksanız yumruğunuzu kırılmıyor o zincirler.
İnsan hakları sizi "insandan" saymıyor.
..
Arakan'da bir anne olalım.. Hiçbir sebep yokken sadece Müslüman olmanız gerekçesi ile bir anda elleri satırlı budistler tarafından basılıyor köyünüz. Çocuklarınızın kolları bacakları palalarla doğranıyor. Kocanız gözünüzün önünde katlediliyor.
Siz yavrunuzun yerden parmaklarını topluyorsunuz, haykırıyorsunuz!
Arş titriyor ama kimsenin vicdanı titremiyor!
Kıyıya vuran balina kadar, nesli tükenen penguen kadar kimse sizin hukukunuzu aramıyor.
Siz yoksunuz, siz gölgesiniz, tüm dünya size sırtını dönmüş;
Siz elinizde evladınızın kopan uzuvlarıyla göğe bakan bir annesiniz.
...
Ebu Gureyb hapishanesinde mahkum bir Irak'lı genç kız olalım mı?
Birden bire basılan evinizde namaz kılarken sürükleniyorsunuz.
Petrol ve altın sebebiyle ülkeni işgal eden o necislere yetmiyor aldıkları. Bir Müslüman'ı postallarıyla ezmek daha büyük zafer onlara göre. Babanın elleri kolları bağlı, gözleri önünde defalarca tecavüze uğruyorsunuz. Haykırıyorsunuz Müslüman erkeklere;
Gelin! Gelin ve bu hapishaneyi yıkın, ama bizi kurtarmayın! Bu duvarları üzerimize yıkın!diye..
Ne Müslümanlar duyuyor sesinizi, ne insan hakları, ne birLEŞmiş milletleri!
...
Yeter diyorsunuz değil mi? Yetmez bu zilleti anlatmaya!
Tek suçunuz Suriye'de Müslüman bir ananın rahminden dünyaya gelmek. Bir gece uykuda annenizin koynunda mülteci botunda açıyorsunuz gözlerinizi. Ama annenizin kokusu gittikçe uzaklaşıyor.
Daha bu dünyada bir parkta sallanamadan, denizin dalgaları koparıyor sizi. O kuş kadar ciğeriniz patlıyor yuttuğunuz tuzlu sularla. Sabaha karşı el kadar cesediniz kıyıda bulunuyor boynunuz bükük masumca.
Herkes kendi yavrusuna sarılarak izliyor cesedinizi, siz ise kimsesiz gömülüyorsunz hiç bilmediğiniz bir ülkenin topraklarına.



Çatlıyor sinemiz, avuçlarımız kanıyor yumruklarımızı sıkmaktan.
"SENİN RABBİN HİÇBİRŞEYİ UNUTACAK DEĞİLDİR!" Ayetine sarılıp ağlamaktan gayrısı gelmiyor elimizden.
Hadi kafir kafirliğini yapıyorda ya bizim zilletimizi nereye sığdıralım?
Bunca zulüm altında inleyenler sanki başka bir asırda yaşamış, biz hiçbirini görmemişiz duymamışız gibi nasıl yaşayabiliyoruz?
Tamam, yaşayalım ama Allahı gücendirmeden!
Bunca mevzu yaşanırken biz hala kurduğumuz sofrayı çekip paylaşmak için kurdaleler ve gereksiz yemek takımları ile bezeyip sırf "ne maharetli" dedirtmek için mücadele veriyorsak..

Arabada giderken müziği çekip ağız burun şoplarıyla tiktok, snap atmayı hayatımızın bir "farzı" haline getirmişsek..

Bir başörtüyü bile bağlamayı beceremeyip Nasrettin hocanın kavuğu gibi kafamıza kondurup boyun bir yerde, önden çıkan saç biryerde bırakmışsak ve bu hayatı bize empoze eden; kendini teşhir etmekten başka hicbir meziyeti olmayan fenomenlerin attığı linklere tıklayıp kendimizden geçiyorsak ve bu rezil hayata imrenir hale gelmişsek..

Sahi ne mahşerde o zalimlerle aynı safta olmaktan bizi kurtaracak olan nedir ki?

Ne yapıyoruz biz kendimize?

Ne yapıyoruz biz dinimize?

Bir karınca bile ağırlığı nispetinde su taşıyorken yanan ateşi söndürmeye biz ne götüreceğiz ahirete?
Var mı kaçışımız o günden?
Ne bir santim tümsek olacak ki ardına gizlenelim, ne bir santim çukur olacak ki içine girelim.
O gün bir yudum suya hasret ölen Afrika'lılar, Arakan'da jiletlerle doğranan mazlumlar, Irak'ta namuzu çiğnenen genç kızlar, Suriye'de yalnız başına can veren bebekler olacak karşımızda..
Ama onlara bu zulmu yaşatan zalimleri koruyan Birleşmiş Milletler olmayacak!
O gün sadece ALLAH KONUŞACAK!
Hem hakim olarak, hem şahit olarak!
O gün Ebu Cehilde orda olacak, Sümeyye annemizde orda olacak!
Ama sadece göğsüne saplanan mızrak konuşacak!
Firavunda gelecek huzura, Asiye annemizde!
Ama sadece parçalanan bedeninden toprağa akan kanlar konuşacak dile gelip..
Sırf Rabbim Allah'tır dediler diye işkence edilen, etleri lime lime toprağa düşen kardeşlerimiz adına topraklar dile gelecek!
Yerlerden toplanan uzuvları konuşacak!
Peki biz?
Biz bugün görmezden geldiğimiz, dava edinmediğimiz, yüzümüzde çıkan sivilce kadar, paltomuzun tonuna uymayan şalımızı dert ettiğimiz kadar dertlenip gündem edemediğimiz bu mazlumlar karşısında KONUŞABİLECEK MİYİZ?
Ananın evladdan kaçtığı o dehşetli güne hazırlanıyoruz BİZ!
Herkes Rasulullah'ı arayacak sığınmak için!
Peki ya dönüp bize dese ki;
-SİZ BANA, BÖYLE Mİ KARŞILIK VERECEKTİNİZ?
Var mı utanması olan?
Var mı verecek cevabı bulunan?
Benim Aişemde bilmez miydi envai çeşit sofra donatıp bunlarla övünmeyi?
Ama o bu malayani ile uğraşsa idi, kim nakledecekti binlerce hadisimi?
Ya Fatımam?
Elleri nasır tutmadı mı canımın canı kızımın?
Sırf yavrularının boğazından sadece helal lokma geçsin diye çabalamadı mı o peygamber kızı?
Ahh Haticem..
O zengin, şöhretli kadın Haticem..
İnsanların ulaşmak için haramı helal ettiği bunca malı, mülkü Mekke'li gariplere bağışlamadı mı?
Musab'ım?
Ondan daha yakışıklınız var mı? İslamdan önce ipekten başka kumaş giymeyecek kadar zengin olan Musab bin Umeyr!
Şehit olduğunda kefeni yoktu sarılacak, ama Peygamberinin gözyaşları ıslattı cesedini..
-SEN NE VERDİNDE, NE İSTİYORSUN!
Diye gelen bir nidanın muhattabı olsak, ölüm yok ki ölelim!
Kaçış yok ki kaçalım!
İmkan yok ki tevbe edelim..
Bu nedenle kardeşler son nefesi vermeden, zamanımız varken lütfen artık kendimize gelelim.
Bu dünya bize daha fazlasını sunmayacak.
Üç gün güldürse, beş gün ağlatacak.
En sevdiği Rasulune sunmadığı hayatı, bizlere sunmayacak.
Nereden yaramız varsa, oradan sarılalım bu davaya.
Kendini ve amellerini küçük görmeyesin.
Namazını kılmayan bir Müslümansan kalk namazını kıl bu senin cihadındır!
Örtünmende sorunlar varsa; pantolon varsa, dış giysin vucud hatlarını belli ediyorsa Allah için terk et, bu senin cihadındır!
Bilmeyenlere kalk ve anlat, uyar.. Bu daveti yay.
Bu senin cihadındır.
Her gece kardeşlerin için dua et, ağla bu senin cihadındır.
Ama ne olur mahşerde hiçbir işine yaramayacak bu saçmalıkların içerisinde bulunma.
Davan olsun, duruşun olsun ve asla taviz verme!
Hayat kısa, 100 sene sonra ne ben olacağım ne de siz..
Ama şimdi buradayız, el eleyiz..
Çok şey yapabiliriz..
Haydi, herkes kendi cihadını belirlesin..
Kendimizi her konuda geliştirip millet olarak güçlü ve cesur olalım ki zalimlere karşı birlikte savaşabilelim,çok yönden eksiğimiz var seferber halinde olmalıyız

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147