Zina’da itibar edilen delillerin başında evli olmayan bir kadının hamile kalması gelir. (Udeh, Teşriu’l-Cinai’l-İslami cilt 2 sayfa 410)
Ergenlik çağına ulaşmamış bir çocuk ile evlenen kadının hamile kalması. Kocası bilinmeyen kadının hamile kalması. Evlendikten hemen sonra altı aydan önce doğum yapan kadının durumu (Udeh, Teşriu’l-Cinai’l-İslami cilt 2 sayfa 440) Bunların hepsi zinaya açıkça delalet eden karinelerdir.
Bunlar zinaya delalet eden deliller olarak görülür. Ancak delilin mahkeme önünde şüpheden uzak ve açık bir şekilde tespit ve tescili yapılmazsa zina cezası uygulamak mümkün değildir. Zira bu husus ile ilgili birçok örnekler vardır. Mesela babası ile aynı küvette yıkanan bir kızın hamile kalması. Hamamda başka erkeğin menisinin sızması sonucu bir kadının hamile kalması. Erkek sperminin tıbbi bir cihazla kadın rahmine aktarılması veya kadının bizzat eliyle rahmine yerleştirmesi gibi konular bu tür şüphelerin tetkikini gerekli kılar.
‘’Virgine Birth’’ adı verilen bakire doğumu, bir çeşit tümör vasıtasıyla erkek spermini üretme kabiliyetine sahip olma durumudur. Böylece kadın kendi kendine telkih olmaktadır.
Ayrıca ‘’Hermafriditismus’’ adı verilen hünsanın durumunu da göz önüne almak gerekir. Hünsa hem erkeklik hem dişilik hücrelerini kendinde bulundurabiliyor ve kendi kendine telkih olabiliyor.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|