Cami Her şeyi bir araya getiren ve birleştiren şüphesiz Cenâb-ı Allah’tır. Mesela, bir insanın bütün vücudu parçalansa, bir kısmını yer hayvanları, bir kısmını da deniz hayvanları yese, yine bir anda Rabbimiz onları toplar ve buna gücü yeter. Çünkü O, toplayıcı ve birleştiricidir. Ahirette, Cenâb-ı Allah bizlerin hepsini bir araya toplayacaktır. Ahiret ’in bir ismi de toplanma, birleşme günüdür. “Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbiri*nizin düşmanları iken O, sizin kalplerinizde bir uzlaştır*ma meydana getirdi ve O’nun nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz.” (Âl-i İmran suresi ayet 103) “Toplanma günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma günüdür. Kim Allah’a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kö*tülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altların*dan ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur...” (Tegâbün suresi ayet 9)
Celil Celâlet, azamet ve ululuk sıfatları Allah’a layıktır. O’nun ululuğu ve azameti büyüktür, tarifi bizim için mümkün değildir. “Celal” sıfatı yakar, kavurur. Onun için korkmak ve ted*birli bulunmak gerekmektedir. “Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!” (Rahman suresi ayet 78).“Celal ve ikram sahibi Rabbinin zatı baki kalacaktır.” (Rahman suresi ayet 27)
Cebbar Hüküm sahibi Allah’tır. O ne derse olur, her isteği yerine gelir. Bir hadis-i kudsîde: “Ey kulum, sen istersen ben de iste*rim. Fakat senin istediğin olmaz, benim istediğim olur.” bu*yurmuştur. Kur’an-ı Kerim’de bu isim çok geçmektedir. Kâinatta ne varsa hepsi Allah’ın emriyle hareket eder. Yerler, gökler, güneş, ay ve bütün hayvanlar, hiçbirisi Allah’ın em*rinden ayrılmazlar. Fakat insanoğlu çok zaman verilen emre uymuyor, karşı geliyor veya ihmal ediyor. Cenâb-ı Allah ona yaptıracağı işi zorla yaptırıyor, istemese de yapmak mecburiyetinde bırakı*lıyor. Onun için bu ilâhi ismin tesiri çok büyüktür. Gerçi Mevlâ insanları dünyada serbest bırakmıştır; dilerlerse iyiyi dilerlerse kötüyü işlerler. Fakat ahirette zorlamayı görecekler, yapmadıkları işleri yapmak mecburiyetinde bırakılacaklardır. “İman edip iyi işler yapanlar ve Muhammed’e indirilene iman edenlere gelince -ki Rablerinden gelen gerçek de odur- Allah, onların kötülüklerini silmekte ve durumları*nı düzeltmektedir.” (Muhammed suresi ayet 2)

Bir ikaz Allah’ın nerede ne zaman ve kime ne vereceğini kimse bilmediği ve hiç kimse tam manasıyla adil olmadığı için; El Cebbar, El Kabid, El Hafid, El Müzil, El Kebir, El Mütekebbir, El Mümit, El Muahhir, Ed Dar, El Kahhar gibi esmaları Yaratıcı sevk ve idare edici hususiyetleri itibariyle insanlara has değildir.