Aynaların bizi rahatsız etme özelliği vardır. Aynada yansımamıza bakarken çoğunlukla görmek istediğimiz şeyi görürüz, yani gördüğümüzde en rahat ettiğimiz imajımızı. Çok yakından bakmama eğilimindeyizdir, kırışıklıklara ve lekelere aldırmayız. Ama yansıyan imaja iyi bakarsak kendimizi başka insanların bizi gördüğü gibi, diğer insanların arasındaki bir insan, özneden çok bir nesne gibi gördüğümüzü hissederiz. Bu duygu içimizin ürpermesine neden olur, kendimizi görürüz, ama dışardan, bilincimizi dolduran düşünce ve ruh olmaksızın. Bir maddeyizdir. Ayna Etkisi’ni kullanırken, diğer insanların hareketlerini yansıtarak, onları rahatsız etmek ve kızdırmak için hareketlerini taklit ederek bu rahatsız edici gücü yeniden yaratırız. Alay edilmiş, kopyalanmış, ruhsuz bir nesne haline getirilmiş hissettikleri için öfkelenirler. Ya da aynı şeyi biraz farklı olarak yaparlar ve ellerinin kollarının bağlandığını hissederler, arzularını ve isteklerini mükemmel bir şekilde yansıtmışsınızdır. Bu aynaların narsisistik gücüdür. Her iki durumda da, Ayna Etkisi hedeflerinizi öfkelendirse de, büyülese de onları rahatsız eder ve o andan itibaren onları kullanacak ya da baştan çıkaracak güce sahipsinizdir. Etki büyük güç içerir, çünkü en ilkel duygular üzerinde çalışır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|