Hisse senetleri satan anonim şirketlerin iş alanı meşru olmalıdır. Dolayısıyla İslam’da meşru olmayan ürünler üreten veya satan şirketlerin hisselerini satın almak caiz değildir. İlaveten Hisse senetleri satan şirketin işleyiş biçimi meşru olmalı yani faiz ile muamele etmemelidir.
Borsada hamiline ve nama yazılı hisse senetleri veya adi ve imtiyazlı hisse senetleri vardır. Bunlardan imtiyazlı hisse senedi sahibine özel bazı haklar tanınır. Mesela karın %5’i kendisine verilir, kalanı da eşit olarak diğer hisse sahiplerine taksim edilir. Yine şirket tasfiye edilecek olursa önce imtiyazlı senet sahibine değeri ne ise verilir. Kalanı da diğer hisse sahiplerine eşit olarak taksim edilir. İslam hukukunda hisse senetlerindeki işlem ortaklığa benzemektedir. Ortaklıkta sermaye payları ile kar oranları farklı olacak şekilde sözleşme yapılabilmesi caiz olmakla birlikte taraflardan birinin karının sabitlenmesi caiz görülmemiştir. Halbuki imtiyazlı hisse senetleri ile yatırımcılar genellikle sürekli bir temettü garantisi altındadırlar. Bu durum İslam ortaklık fıkhına aykırıdır.
Burada şunu da belirtmek gerekir ki borsa adeta kumar gibi bir oyun haline gelebilen bir yatırım aracına dönüşebiliyor. Hisse senetleri çeşitli spekülasyon oyunları ile değerlerinin üstüne çıkarılıyor şişiriliyor veya manipülasyon yapılarak hisse senedi fiyatları yapay olarak düşürülebiliyor bu durumda kimisi kaybedebiliyor kimisi ise kazanabiliyor. Bu tür spekülatif veya manipülatif hareketler borsalardaki temiz ve bereketli kazançlara gölge düşürmektedir. Dolayısıyla borsada yapılan işlemler ivazlı işlemler olması hasebiyle karşılıklı rızayı bozan hile ve aldatmalarla akdin fasit veya batıl olması mevzubahis olabilir.
Hasılı hisse senetleri alınıp satılırken faiz garar cehalet gayri mütekavvim mal ve haksız yollarla insanların mallarını yeme gibi İslam’da yasaklanan hususlar mevzubahis olmamalıdır. Daha önce ifade ettiğim gibi Müslümanın şirketin kar ve zararına bakılmaksızın sabit bir meblağ ödemesi hakkını veren imtiyazlı hisse senedini alması caiz değildir. Çünkü bu tür bir gelir dinen haram kılınmış olan faizden başka bir şey değildir. Aynı şekilde bir Müslümanın sermaye ve emek katkısında bulunmadığı halde sahibine kardan pay alma hakkını veren temettü senetlerini alması da caiz değildir. Zira bu işlemde insanların mallarının haksız yere yenmesi vaziyeti mevzubahistir.
Günümüzde artık İslami endeks diye bir uygulama çıkmıştır. Endeks belirli bir zaman diliminde fiyat maliyet satış performansı gibi verileri elde etmek amacıyla oluşturulan göstergelerdir. Hazır giyim tüketim endeksi gibi İslami endeks adından da anlaşılacağı gibi dini hassasiyetleri ön planda olan şirketlerin seçildiği endeks türüdür. İslami endekse kayıtlı şirketlerin gelirlerindeki helalliğinde şüphe olan kazanç %33’i geçmemelidir. Bu endeks daha ziyade katılım bankalarında uygulanmaktadır. Bugün dünya piyasalarında işlem gören yüzlerce endeks oluşturulmuştur. Londra borsasında FTSE, New York borsasında Dow Jones ve S P 500 gibi endeksler bunlardan bir kaçıdır. Ancak bu endeksler denetimden uzak oldukları için Müslümanlar bu endekslere yatırım yapmaktan uzak durmaktadırlar. Bu maksatla Türkiye önemli bir adım atmış ve İslam dünyasından sermaye çekmek için İslami kurallara uygun davranan 50 şirketin endeksini çıkarmıştır. En doğrusunu bilen sadece Allah (cc)’tır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|