Alıntı:
DavudM Nickli Üyeden Alıntı
Eşrefoglu Rumi Hazretleri Halvet Bölumunde kitabinda halvete girenin nafile namazı az kılmasını ve daimi zikir ile meşgul olmasınıno ve zikirin namazdan daha üstün olduğunu soyluypr namaz mı daha ğstün zikir mi?
|
Zikir kavramı Kur’an’da çeşitli anlamlarda kullanılır. Hadislerde de öyledir. Mamafih zikir denilince çoğu kişi sadece dille zikri zannetmektedir. Zikir, Allah’ı anmak hatırlamak O’nun farkında olarak yaşamaktır. Bu anlamda salih amellerin hepsi zikirdir. İhlas, ihsan, takva da birer salih zikirdir. Onlar da bir açıdan zikirdir. Zira bunlar Allah şuurunu kalpte ve beyinde canlı tutmaktadır. Allah’ı zikretmek, sadece sübhanallah, lâilâhe illallah, elhamdülillâh, Allahu ekber gibi zikirleri söylemek değildir. Allah Teâlâ’ya herhangi bir şekilde itaat ve ibâdet eden O’nu zikretmiş olur. Tâbiîn muhaddis ve müfessirlerinden Saîd ibni Cübeyr ve daha başka âlimler de böyle demiştir. Fıkıh ve hadis âlimi Atâ el-Horasânî şöyle demiştir: “Zikir meclisleri sadece zikir çekilen yerler değildir. Helâl ve haram, alım-satım, namaz, oruç, evlenme-boşanma ve haccetme gibi konuların konuşulduğu yerler de zikir meclisleridir.” Zikir ayrıca gafletin zıddıdır. Amellerimiz hem riya hem de gafletten uzak olmalıdır. Bir amel riyasız, yani sırf Allah için olabilir. Ama o amelde zikir yoksa amel yine eksik demektir. Zira ameli Allah’ı unutmadan aklımız başka yerde olmadan, gaflete düşmeden yapmaktır. Şayet amellerimizde gaflet ağır basarsa ecir ve fazileti de o oranda noksan demektir.