Alıntı:
trhakan Nickli Üyeden Alıntı
Dostum bak >Türkçe konuışarak anlaşamıyoruz seninle. Yazılarımı dikkatle okumak yerine yara aldığın cümlelere takılıyorsun. Bende bir Atatürk düşmanlığı yok. İstersen bulurum Tanrılaştıran yada peygamberleştiren söylemleri ben bu kadar abartılınca gerçek başarılarının da şüphe oluşturduğu için dedikodulara sebep oluryor diyorum.
Sorguladığım samsun değil. Samsun çıkartmasındaki zoraki ve süslenmiş kahramanlık destanına dönüştürme çabasından bahsediyorum evet çok önemli bir çıkartmaydı, çok zor oldu ve kelle koltukta gidildi gibi cümleler yerine " gemi bir takaydı, pusulası bile yoktu ya da "Atatürk samsuna ayak bastı"ayak bastı nedir ya neden tüm kaynaklar şiirleştirirken şüphe oluşturuyor insan bunları sorguluyor.
Lütfen anlamaya çalış beni çık önyargından karşında Atatürk düşmanı yok. Yazılı bir metnin insan piskolojisinde oluşturduğu etki kişiyi sorgulamaya zorluyor. İşgal edilmiş bir vatanda denizdeki balık kadar düşman kruvazörü vardır denizde neden denizde çünkü o düzlükte dibine gelemez fark edilir o yüzden korkar ve denizden karaya top ateşi ve asker çıkartması yapılır. Denizde bunca kruvazör varken aralarından nasıl geçmiştir bunu anlat burdan çok güzel ve etkileyici tarihi sahneler canlanır insan zihninde.
Tarihçiler tarifederken herşeyi söylüyor bir tek tanrısal güçleri vardı demiyor. ya tamam abartılır bazı sahneler eğer dozunu kaçırırsan insan mantığı hemen hataları bulur ve tamamı hatalı gibi düşünmeye başlar.
Dostum bak ciddiyim ben bunları tarihsel verilerin güvenilirliğini zedeleyen abartma ile olayı hikayeleştirmelerinden bahsediyorum. Lütfen ön yargından çık ve nedemek istediğimi anlamaya çalış.
Abartılmış bir Cumhuriyet tarihi yerine 10 larca yaşanmış kurtuluş hikayeleri var yada yaşayanlar varken vardı. Onlarla tarih anlatılırsa çok daha tatminkar tarih yazılırdı. Tüm öğretim hayatım boyunca Cumhuriyet tarihi 250 sayfa kitabın tekrar tekrar aynı konularla okutulması yazarının değişerek ( o tarih devlet tarafından yazılmıştır) aynı şeyleri anlatması içinde tutarsızlıklar barındırmasından bahsediyorum. Neden Tüm tarih kitapları " Atatürk; 19 mayıs 1919 da Samsuna ayak bastı" yazar. Oysa şöyle yazılabilirdi: " Atatürk bu mücadelenin fitilini ateşlemek maksadıyla ingiliz gemilerinin arasından kedilerin arasından geçen fgare gibi sessizce ve can siperane ilerlemiş ve sabah 6:00 da samsun limanına yanaşmıştır. Heyecan ile vapurdan inmiş ve kendi ülkesinde mülteci gi yaşamanın verdiği adrenalin patlaması, halkta da aynı duyguların aktarımına sebep olmuştur." gibi bir ders kitabı okumadım ben.
Bilmem benim penceremden olayı görüp sentezleyebildinmi. Biliyorum şimdi geçen yazıda bir yerlere takıldın , takılma örnek sadece bu şekilde yazılabilirdi örneğidir.
Dostum bak samimiyetle bendeki bir Atatürk düşmanlığından ziyade Atatürk sevicileri düşmanlığıdır. Aldım kabul ettim mantığı sorgulamadan İslam dininde olur çünkü tüm hayatın felsefesidir ve anlaşılamayacak bazı konular vardır o yüzden din bazı konularda sorgulamadan kabul edilir. Bu konu din değildir ve benim sorgulama hakkım yada sorgulama zorunluluğu okuduğum metinlerdeki alel acele yazılmış açıklardan oluşmaktadır. Ben samsun çıkartmasını değil onun yazılış tarzındaki hatalardan bahsediyorum.
İnşallah Anlaşılmışımdır. Allaha Emanetsiniz aslında temelde benzer şeylerden bahsedip tuhaf bir biçimde görüş ayrılığı varmış gibi yazıya döküyoruz.
|
Öncelikle ben on yargılı değilim. O nedenle çıkmam gereken bir ön yargı yok. Yazılarınız üzerinden ancak söylediklerinizi yorumlayabilirim. Kendi soyledikleriniz arasinda sevmediginizi belirtiniz. Saygı duymayi da zorunda olduğunuz için duyuyorsunuz. Yazılarınızdan duymadığınız da anlaşılıyor. Bu da sizin kendi seçiminiz. Şuan yazdığınız yazı ise oncekilerine çok başka bir seyirde. Daha önceki yazılarda Atatürk'ün eksikligini aldığı hatalardan bahsederken şimdi konuyu onu gereksiz yere ovmelerinden olayları abartmalarindan dem vurmussunuz.
Bence konuyu daha fazla uzatmaya gerek yok.