Reiki, Pagan ve spritüel inançlardan derinden etkilendiği için Yeni Çağ Hareketiyle de çok yakından ilgilidir. ABD Uluslararası Reiki Birliği Kurucusu ve Birinci Başkanı, kitabında reikinin Yeni Çağ etkisini doğruluyor:
‘’Reiki tekniğinin, tam Kova burcunun çağında yeniden ortaya çıkması bir tesadüf değildir. Bu çağ ruh hareketlerinden nitelendirilmiş bir çağdır.’’ (barbara Weber-Ray, The Reiki Factor: A Guide to Natural Healing, Helping and Wholeness, Hicksville, NY: Exposition Press, 1983)
Reikicilerin çoğu herhangi bir dinle alakalarının olmadığını iddia ediyorlar. Özellikle reiki tekniğinin herhangi bir din inancıyla hiçbir bağlantısının olmadığını söylüyorlar. Bu doğru değildir.
Gerçekte reiki yapanların inancı oldukça kesindir. Okültizmin derinliğine giren bu inanç, Uzak Doğu dinleriyle paraleldir.
Maureen J.Kelly, Reiki and the healing Buddha (Reiki ve şifa veren Buda) kitabında şu ifade bulunuyor:
‘’Reiki sembolleri, Buda ve tanrılar alemi ile etkileşimde bulunduğu için kutsaldır.’’(Maureen J.Kelly, Reiki and healing Buddha, Twin Lakes, Wisconsin:Lotus Press,2000)
Ayrıca reiki yapan kişilerin çoğu reenkarnasyona da inanıyor.
Üstad Naharao’ya göre ‘’Reikinin en üst amacı daha önce yaşamış hayatlara bir köprü kurmaktır.’’ (Naharao Master, Bill Waites, Reiki: A practical Guide, Hod Hasharon, İstael: Astrolog Publishing House, 1998)
Reiki tekniğinde alındaki çakraya (üçüncü göz) boğaz ve kalp çakrasına odaklanılır. Budizm inancında bu enerji merkezleri reenkarnasyonu idare ederler.
Masum bir biçimde şifa arayanlar, reikinin masaj veya dokunma tedavisi olduğunu düşünüyorlar. Çünkü üstatlar tehlikesinden ve diğer gerçeklerden bahsetmiyorlar. Çoğu kişi Japonca olan reiki sembollerini kullanarak özel ruhsal varlıklar çağırdıklarını öğrendiklerinde çok şaşırıyorlar.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|